"Başaramazsam ailem hayal kırıklığına uğrayacak"

356

2017-2018 eğitim öğretim yılında TEOG sınavı yerine geçen, her yıl yapılan liseye geçiş sınavı LGS`ye sayılı günler kaldı. 4 Haziran Pazar günü gerçekleştirilecek olan liselere geçiş sınavı, öğrenciler kadar ebeveynleri de duygusal ve psikolojik açıdan olumsuz etkilediği uzmanlar tarafından gözlemlendi. Özellikle bu dönemde çocuğun akademik performansına katı ve baskıcı bir şekilde aşırı odaklanan, duygularını düzenlemede güçlük yaşayan, yüksek stres tepkisi gösteren ve çocuğun duygusal sürecini görmezden gelen aile tutumları, çocuğun sınav süreci üzerinde olumsuz etkiler oluşturuyor.

`Özellikle sınav sürecine son bir iki hafta kala hem sınava girecek öğrencilerde hem de çocuğu sınava girecek olan ailelerde stres seviyesinde belirgin düzeyde artış görülüyor. Hatta bu artışı öğrencilerden çok ailelerde gözlemlediğimi söyleyebilirim` diyen İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Psikoloji Bölümü`nden Uzm. Kln. Psk. Müge Leblebicioğlu Arslan, LGS sınavına dair değerlendirmelerde bulundu.

"Olumlu yönlerine vurgu yapın"
Sınav sürecinde ve sonrasında öğrenciler kadar, ebeveynlerin de dikkat etmesi gereken konuları ele alan Uzm. Kln. Psk. Müge Leblebicioğlu Arslan, hem akademik performansı hem de psikolojik iyi oluu destekleyecek önemli noktalara değindi. Ebeveynlerin bu süreçte yargılayıcı dilden uzak durması gerektiğini dile getiren Psk. Arslan; "Yargılayıcı dilden uzak destekleyici ve motive edici bir rol üstlenin: Çocuğunuzun sayısal değerlerini değil gösterdiği çabasını taktir edin. Ona inandığınızı ve güvendiğinizi sözel ve davranışsal yolla gösterin. Olumlu ve gerçekçi yaklaşımlarla onu cesaretlendirin. Olumlu yönlerine vurgu yapın" şeklinde konuştu.

"Çocukta kaygı seviyesi artabilir"
Ebeveynlerin, çocukları üzerinde baskıdan uzak gerçekçi beklentiler oluşturması gerektiğini belirten Psk. Arslan; "Tüm bu süreçte çocuğunuzla kurduğunuz iletişimin onda yüksek beklenti oluşturmamasına dikkat edin. Aksi taktirde olumlu etki yaratmak amacıyla yaptığınız konuşmalar çocuğunuzda baskı hissettirerek kaygı seviyesinde artışa neden olacaktır. Örneğin ``Senin zaten yapabileceğinden çok eminiz.`` şeklinde yapacağınız bir konuşma çocukta ``Başaramazsam ailem hayal kırıklığına uğrayacak.`` şeklinde bir düşünce oluşmasına neden olabilir. Bu düşünce de çocukta kaygı seviyesini arttırabilir" ifadelerini kullandı.

"Sınav, hayatlarının tek belirleyici unsuru değil"
Sınava girecek olan çocuklar için bu sınavın sadece bir süreç olduğunu hatırlatmak gerektiğini dile getiren Psk Arslan; "Sınavın sadece bir parça olduğunu ona hatırlatın. Sınavın hayatlarının tek belirleyicisi olmadığını ve sadece küçük bir parça olduğunu ifade edin. Bu değerlendirme onun kimlik değerlendirmesi olmadığını sadece o sınavın bir değerlendirmesi olduğunu ona hissettirin" diye konuştu.

"Zorlandığınız durumlarda uzmandan destek alın"
Bu süreç çocuklar için her ne kadar yönetilmesi zor bir durum olsa da ebeveynler için de geçerli olduğuna dikkat çeken Psk. Arslan; "Duygular bulaşıcıdır. Çift yönlü stresi azaltmaya yardımcı olun: Ebeveyn stresli ve stresi yönetmede zorluk yaşıyorsa çocuk için bu süreci yönetmek daha zor olacaktır. O yüzden önce ebeveyn olarak kendi stres seviyenizi azaltmaya yönelik becerileri uygulama konusunda harekete geçin. Zorlandığınız durumlarda uzmandan destek alın. Bununla birlikte çocuğunuza nefes egzersizi, gevşeme egzersizi ve meditasyon gibi stresle başa çıkma tekniklerini öğrenmeleri konusunda yardımcı olabilirsiniz" ifadelerinde bulundu.

"Keyifli alanlar açın"
Ebeveynlerin, çocuklarını sınav stresinden uzaklaştırmak için çeşitli aktivitelere başvurması gerektiğini belirten Psk Arslan; "Sınav haftası boyunca keyifli etkilinler yapması konusunda çocuğunuza alan açın: Sınava sayılı günler kala bedensel ve zihinsel yorgunluğu azaltmada tekniklerin yanı sıra keyif alanlarına yer açmak çocuğu ruhsal anlamda rahatlayacak ve stres seviyesinin azalmasına yardımcı olacaktır" şeklinde konuştu.

"Çocuğunuz baskı altında hissedebilir"
`Bu süreçte yakın çevrenizin tebrik, ziyaret tarzındaki iletişimlerinde çocuğunuzun söz sahibi olmasına izin vermelisiniz` diyen Psk. Arslan; "Düzenli ve dengeli rutinler oluşturun; Çocuğunuzu sağlıklı beslenme, egzersiz yapma ve düzenli uyku konusunda destekleyin. Yakınlarınızın tebrik ve başarı içerikli konuşmaların kabulünü çocuğunuza bırakın; Sınav öncesi ve sınav sonrası çocuğunuza yapılan tebrik aramaları ya da ziyaretleri kabul edip etmeyeceğini çocuğunuza bırakın. İyi niyetle yapılan konuşmalar çocuğunuzda baskı hissettirebilir. Bu süreçte çocuğunuzun isteğine bağlı olarak tebrikleri siz üstlenebilir ve kendisine ileteceğinizi belirtebilirsiniz. Sonuç odaklı dil yerine duygu odaklı dili kullanmaya özen gösterin: Özellikle sınav haftasına girilen dönemde alınan puanlardan ziyade sınav öncesi ve sonrası çocuğunuzun hislerine odaklanın ve duygusal ihtiyaçlarını gözlemleyin. Örneğin, çocuğunuza `Nasılsın?` ya da `Kendini nasıl hissediyorsun?` şeklinde sorular sorarak onun duygularını ifade etmesine yardımcı olun. Sonuç odaklı dil yerine duygu odaklı dili kullanmaya özen gösterin: Özellikle sınav haftasına girilen dönemde alınan puanlardan ziyade sınav öncesi ve sonrası çocuğunuzun hislerine odaklanın ve duygusal ihtiyaçlarını gözlemleyin. Örneğin, çocuğunuza `Nasılsın?` ya da `Kendini nasıl hissediyorsun?` şeklinde sorular sorarak onun duygularını ifade etmesine yardımcı olun. Çocuğunuzun duygu ifadelerini dinleyin: sınav süreci hakkında iletişimde olun. Duygularını ifade etmesine izin verin. Sorularını cevaplayın ve onları rahatlatmaya çalışın. Gerekli gördüğünüz durumlarda bir uzmandan destek alması için çocuğunuzu destekleyin" ifadelerini kullandı.

"Bu duyguları hissetmek doğal"
Öğrenciler için sınav süreci stresli bir süreç olabiliyor. Bu süreçte heyecan ve kaygı gibi duyguları hissetmenin, bu duyguları belli bir düzeyde hissetmenin doğal olduğunu vurgulayan Psk. Arslan; "Sınav yaklaştıkça sizin işlevinizi bozan olumsuz düşüncelerde örneğin `kazanamazsam ailem hayal kırıklığına uğrayacak` gibi düşünce ve duygularınızı yakınlarınızla paylaşın. Duyguları bastırmak yerine paylaşmak rahatlamanıza yardımcı olacaktır. Zihni rahatlatacak tekniklerden faydalanın. Zihinsel olarak rahatlamak sınav öncesinde oldukça önemli. Meditasyon, nefes egzersizi ve gevşeme teknikleri stres seviyenizin azalmasına yardımcı olacak ve odaklanmanızı arttıracaktır" diye konuştu.

"Destek almaktan çekinmeyin"
Normal yaşantı içerisinde olduğu gibi, düzenli uyku ve dengeli beslenmeye özen gösterilmesi gerektiğini belirten Psk Arslan; "Çalışmalar uyku ve beslenme eksikliğinin stres üzerinde arttırıcı bir etki oluşturduğunu göstermektedir. Dolayısıyla uyku ve beslenme düzeni zihinsel ve fiziksel sağlınızı destekleyecektir. Fiziksel olarak aktif olun. Sadece ders çalışmak yerine egzersiz yapmak, yürüyüşe çıkmak ya da sizi yormayacak şekilde arkadaşlarınızla hoşunuza giden aktiviteler yapmak psikolojik sağlığınızı destekleyecektir. Sonuca değil sürece odaklanın. Sonucun ne olacağını bilemezsin. Kontrol edebileceğiniz ve bilebileceğiniz an içinde bulunduğunuz anı nasıl geçirdiğinizdir. Unutmayın ki gireceğiniz sınav sizin nasıl biri olduğunuzun sonucu değil, yalnızca girdiğiniz o sınavın bir değerlendirmesidir. Başa çıkamadığınızı düşündüğünüz durumlarda destek almak istediğinizi ailenize bildirmekten çekinmeyin" dedi.
(Duygu Yılmaz)

Paylaş