Bakan Yumaklı, Rize'de tarım ve çay üretimi üzerine açıklamalarda bulundu

Çeşitli programları kapsamında Rize'ye gelen Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Rize Ticaret Borsası'nda düzenlenen Tarım ve Orman Bakanlığı Sektör Paydaşları Toplantısı'na katıldı.

1102

Çeşitli programları kapsamında Rize'ye gelen Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Rize Ticaret Borsası'nda düzenlenen Tarım ve Orman Bakanlığı Sektör Paydaşları Toplantısı'na katıldı.Yumaklı, burada yaptığı konuşmada, Tarım Kanunu'nda geçen yıl değişiklikler yapıldığını ve düzenlemenin sektördekiler tarafından devrim niteliğinde kabul edildiğini söyledi. Türkiye'nin tarımsal potansiyelini daha da ileri taşımayı amaçladıklarına işaret eden Yumaklı, "Neydi bu? Tarımsal üretim planlaması. Yani bunlarla ülkemizin en çok etkileneceği iklim değişikliği başta olmak üzere su ile ilgili konuyu bu işin merkezine oturtarak üretim planlaması yapmak. İşlenmeyen tarım arazilerini üretime kazandırmak, kayıtlılığı artırarak özellikle bu konuda bazı desteklerden faydalanamayan üreticilerimizin bunlardan faydalanmasını sağlamak." diye konuştu.

"Sürdürülebilir, verimli, kaliteli, kayıtlı yatırım yapılan tarım sektörü oluşturmak için uğraşıyoruz"

Bakan Yumaklı, tarım sayımı hazırlıklarının devam ettiğini, takviminde hiçbir gerileme olmadığını belirterek, sözlerine şöyle sürdürdü; "Sözleşmeli üretim, hep bunu konuşuyoruz. Sürdürülebilir, verimli, kaliteli, kayıtlı yatırım yapılan tarım sektörü oluşturmak için uğraşıyoruz. Son dönemde özellikle birkaç ilimizde sözleşmeli üretim yapılan bazı ürünlerde, domates ve süt gibi bazı ürünlerde üretim yapanlarla bunları alan sanayici arasında birtakım sorunlar olduğunu tespit ettik ve çalışmaya başladık. Daha ortada üreticinin sorunlarıyla ilgilendiğini söyleyenler yokken bununla ilgili her il için farklı çözümleri gündeme getirdik. Son dönemde görüyoruz ki sadece üreticiyi manipüle etmek yolunda bir amaç gütme var. Bunun hiç kimseye faydasının olmadığını, olmayacağını da buradan belirtmek istiyorum."

Tarımın siyaset üstü bir mesele olduğunu vurgulayan Yumaklı, "Elbette ki sorunları vardır, olacaktır. Bunları çözmek de bizim boynumuzun borcudur. Ancak üreticilere şöyle bir haksızlık yapılması da doğru değildir, 'Her şey öldü, bitti, mahvoldu.' Böyle bir şey yapmak Türkiye'ye ve Türkiye'nin üreticisine haksızlıktır." ifadelerini kullandı.

Bakan Yumaklı, özellikle Rize'nin yüzde 70'e yakın üretimini yaptığı çayın hem sosyolojik hem ekonomik tarafının olduğunu her zaman söylediklerini kaydederek, "Sadece 4 ille sınırlanmış bu ürünün üretimi. Elbette her türlü sorununda, her türlü probleminde yanında olacağız. Türkiye'nin dört tarafında üretimi yapılan tarımsal ürünlerde olduğu gibi. Bununla alakalı daha çok üretmek, daha kaliteli, daha verimli üretmek ve katma değer oluşturarak bunu markalaştırma konusu." dedi.

Çay üretimine değinen Yumaklı, "Yaş çay üretiminin son 22 yılda artışı yüzde 72, dekar başına verim yüzde 66. Kuru çay üretimindeki artış yüzde 100. Kendi kendine mi oldu bunlar? Elbette değil. Siz üreticilerimizin gayretleriyle ve hükümetimizin politikalarıyla oldu elbette." değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Yumaklı, üretim arttıkça hem ÇAYKUR hem de özel sektörde alımın da arttığına dikkati çekerek, şöyle devam etti; "Özel sektörün alımı 3 kat artmış vaziyette. Bu sektöre yatırım yapılması çok önemli. ÇAYKUR'un biri paketleme, 49 fabrikası var. Özel sektörün de 135 işleme fabrikası var. Birinci sürgünde ÇAYKUR'un almış olduğu ürün yaklaşık 213 bin ton. İkinci sürgünde 279 bin ton. Üçüncü sürgün birkaç gün sonra başlayacak. Burada dekar başına kotanın 600 kilogram olarak uygulanacağını belirtmek istiyorum."

"Çayımızın değerine değer katmak için gücümüzün son damlasına kadar çalışmaya devam edeceğiz"

Çay alım fiyatlarıyla ilgili çalışırken kılı kırk yardıklarını ifade eden Yumaklı, üreticilerin mağdur olmamasının, bütün amaçları olduğunu söyledi.

Bakan Yumaklı, son dönemde özellikle simsarlık müessesesinin ne üreticiye ne de sanayiciye bir fayda sağlamadığını belirterek, "Başka ürünlerde olduğu gibi bunları da bir lisanslama kategorisine alarak kayıt altına alıp faaliyetlerinin mutlaka takibi çok önemli." diye konuştu.

Çay üreticisinin emeğini korumak adına yapılan çalışmalara değinen Yumaklı, "Kamu ve özel sektör yaş çay işleme tesislerine prim desteği, Ulusal Çay Konseyi, çay üzerine Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesinin ihtisaslaşması artık, yaş çay alımı prim uygulamasıyla alakalı 2,6 milyarlık ödeme, 2011-2024 yılları arasında sadece organik üretim için 1 milyar liralık destekleme. Budama tazminatı, bu da yaklaşık 5 milyar. Bütün bu konular çay üreticimizin emeğini korumak adına yapılan hususlar. Çayımızın değerine değer katmak için gücümüzün son damlasına kadar çalışmaya devam edeceğiz." dedi.

"Hamsiyle birlikte 7 tür için avlanılabilir miktarları oluşturduk"

Yumaklı, bölgede aynı zamanda balıkçılığın da önemli olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu;"Ticari ve amatör amaçlı su ürünleri avcılığıyla ilgili tebliğimizi yayımlandık. Su ürünleri kaynaklarımızın korunması ve sürdürülebilirliği ve bir standart getirilmesi için bu düzenlemeyi gerçekleştirdik. Hamsiyle birlikte 7 tür için avlanılabilir miktarları oluşturduk. Bunları oluştururken sektörün kendisiyle defalarca bir araya gelerek yaptık bu işi. Ülkemizde avlanılan balığın 3'te biri hamsi. Vatandaşımız pek hissetmiyor ama çok özel balığını gelecek nesillere aktarılabilmesi için bu işin ticaretini yapanların da etkilenmemesi için bu düzenleme çok önemliydi. Korunması gereken diğer türlerle alakalı da bazı yasaklar getirerek korumacılık görevimizi yerine getirmiş olduk. Özellikle leopar sazanı ve Batman bantlı çöpçü balığı gibi biyoçeşitlilik açısından önemli. Biyoçeşitlilik ülkemizin aynı zamanda prestijidir. Bizim ülkemiz bu açıdan dünyada sayılı ülkeler arasındadır. Bizim görevimiz aynı zamanda bu zenginlikleri de korumaktır. Bunu da tamamen yasakladık."

Orman yangınlarıyla mücadele

Türkiye'nin orman yangınlarıyla mücadele konusunda çok ciddi kapasiteye ulaştığının altını çizen Yumaklı, sözlerini şöyle tamamladı; "Son olarak Yunanistan, komşu ülkenin, haftalardır, günlerdir belirli bölgeleri yanıyor. Türkiye'nin bu konudaki gücünü anlatırken bazı hususları olduğundan farklı veya çok daha manipüle edilebilir bir duruma getirerek perdelemek isteyenlere karşı bunu da söylemek istiyorum. Geçen yıla göre orman yangınlarımız daha fazla. Ancak bu konudaki başarı çok daha yüksek. Çıkan yangın başına yanan alan mertebesinde. Bu neden önemli? Çünkü hamdolsun ki ülkemiz bu konuda çok ciddi kabiliyete ve kapasiteye ulaşmış vaziyette. Hem ekipman olarak, insansız hava araçlarından helikopterlere, uçaklara kadar, insan kabiliyeti ve kapasitesi olarak bugün dünyanın sayılı ülkelerinden biriyiz. Geçtiğimiz ay Makedonya yardım istemişti, göndermiştik. Dün de Yunanistan'ın talebiyle bu sabah 2 uçak ve 1 helikopteri gönderdik. Bu güçlere ulaşma konusunda destek veren Cumhurbaşkanı'mıza tekrar teşekkür ediyorum. Bu konuda şu anda problem yaşayan ülkelere geçmiş olsun. Her şeyden önemlisi Rabb'im ülkemizi her türlü afetten korusun" dedi.

(ERHAN TAYLAN)
Paylaş