Avukatlar neden "Hayır' dedi?

503

 Genişletilmiş Ege ve Marmara Bölge Baro Başkanları Toplantısı geçtiğimiz günlerde gerçekleşti. Toplantı sonunda toplantıya katılan baro başkanlarının imzasıyla yayınlanan açıklamada, demokratik parlamenter sistem vurgusu yapılarak, söz konusu anayasa değişikliğinin parlamenter sistemin temeli olan kuvvetler ayrılığını ortadan kaldırdığından hareketle yapılmak istenen değişimin bir anayasa değişikliği olmadığı, tam tersine ‘rejim değişikliği’ olduğu vurgulandı. AKP’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna getirdiği, içinde meclis feshetme yetkisinin bulunduğu ve birçok yetkinin bir kişinin eline geçmesine neden olacak 18 maddelik anayasa değişikliği toplumda tartışılmaya devam ediyor. Nisan ayındaki bir referanduma ‘kesin’ gözüyle bakılırken, MHP’nin oyları ile TBMM’den geçen anayasa değişikliği toplumun birçok kesiminde kaygılar yaratmaya devam ediyor. Kuvvetler ayrılığının uyguladığı ve halk iradesinin yansıdığı demokratik parlamenter sistem yerine ‘tek adam’a dayalı bir ‘dikta’ya geçişin anahtarı olarak görülen referandumda, toplumun büyük bölümünün kaygılarının ‘hayır’ kararı ile sonuçlanacağı tahmin ediliyor. Bu kapsamda içinde yaklaşık 20 baronun bulunduğu Ege ve Marmara Barolarının 18 başkanının altına imza attığı bildiri ise hem Türkiye genelinde, hem de imzalarından birinin Çanakkale Baro Başkanı Bülent Şarlan olması nedeni ile çokça tartışıldı. Destekleyenler de oldu eleştirenler de… Çanakkale Barosu Başkanı Avukat Bülent Şarlan, gazetemiz Çanakkale OLAY’a açıklamada bulunarak avukatların kaygılarını ve imzalayan bildirinin içeriğini dile getirdi. 

 
“Parlamenter demokrasi ortadan kaldırılıyor” 
Çanakkale Baro Başkanı Avukat Bülent Şarlan, bütün güçlerin tek bir kişinin elinde bulundurulduğu bir iktidar anlayışı getireceğini ifade ettiği Anaya Değişikliği noktasında kaygılarını paylaştı. Şarlan, “Ülkemiz anayasa değişikliği adı altında Hükümdar yetkilerine sahip, ama adı Cumhurbaşkanı olan, bütün erkleri elinde bulunduran tek kişinin iktidarına sürüklenmektedir. Bu, süslenmiş anayasa paketi adı altında halkımızın oyuna sunulmaktadır. Barolar dahil hiçbir anayasal kurumun ve `halkımızın görüşü` alınmaksızın yapılmak istenen anayasa değişikliği halkımızın bir talebi olarak ortaya çıkmamıştır. Anayasalar toplumsal uzlaşma ve mutabakat metinleridir. Oysa bu Anayasa değişikliği, henüz teklif aşamasında bile toplumu birleştirmek yerine ayrıştırıp bölmeye başlamıştır. Yetkisini anayasadan alan ve görevi insan haklarını savunmak olan Barolar olarak görmekteyiz ki, bu anayasa değişiklik paketi halkımızın hiçbir temel sorununa çözüm getirmediği gibi, kuvvetler birliği sistemi getirmekle parlamenter demokrasimizi ortadan kaldırmaktadır” dedi. 
 
“Kuvvetler ayrılığı ile birlikte hürriyet de ortadan kaldırılacak”
Kuvvetler ayrılığının parlamenter sistemin temeli olduğunu ifade eden Çanakkale Baro Başkanı Bülent Şarlan, söz konusu değişikliğin bir ‘rejim değişikliği’ olduğunun altını çizdi. Başkan Şarlan, “Kuvvetler ayrılığının ortadan kalkması ile `hürriyet` ortadan kalkacaktır, `anayasa` ortadan kalkacaktır. Hakların güvence altına alınmadığı ve kuvvetler ayrılığının olmadığı bir toplumda aslında bir anayasa da yoktur. Anayasa mahkemesinin olağan üstü hal kararnamelerini denetlememe yönünde verdiği kararla, OHAL tümü ile keyfi bir KHK yönetimine dönüştürülmüş bulunmaktadır. Bu durum sürerken meşru ve demokratik bir anayasa tartışması yapılamayacağını biliyoruz. Gençlerimize 18 yaşında seçilebilme hakkı verilmek istenmesi olumludur. Ancak Anayasa mevcut haliyle 25 yaşında seçilme imkânı vermesine rağmen, Meclis`te bugün bir elin parmakları kadar bile temsil edilmedikleri ortadayken, bu düzenlemenin aslında gençleri Meclis`e taşımayacağı açıktır. Yapılmak istenen; demokratikleşmek için anayasa değişikliği değil bir rejim değişikliğidir” dedi.
 
“Bu yetki, dünyanın en demokrat insanını bile diktatöre dönüştürür” 
Parlamentodaki yürütme yetkisinin bir kişinin eline geçtiğinin altını çizen Başkan Şarlan, bu yetkinin dünyanın en demokratik insanını bile diktatöre dönüştürebilecek bir yetki olduğu örneği ile, bu değişikliğin cumhuriyetin kurucu değerlerine bir saldırı olduğunu vurguladı. “Ülkeyi ve insanlarının hak ve özgürlüklerini bir kişiye teslim etme girişimidir” diyen Şarlan, “Bu bir kişi dünyanın en demokrat insanı bile olsa bu kadar yetki ve sorumsuzlukla yine bir diktatöre dönüşeceği açıktır. Parlamenter demokratik sistemin ortadan kaldırılması girişimidir. Cumhuriyetin kurucu değerlerine saldırıdır. Kuvvetler ayrılığını yok etmektir. Sadece yürütme yetkisini değil, yasama ve yargıyı da tek elde toplamaktır. Bu Anayasa değişikliği Milli birliğimizi ortadan kaldırılarak, hem duygusal hem de fiili bölünmelere yol açacaktır. Ülkemizin eyaletlere ayrılması tehlikesi ile karşı karşıya kalınacaktır. Yurdumuzu ve milletimizi bir tek kişinin iradesine ve insafına bırakacak bu değişiklik önerisine sessiz kalmıyoruz. Bu ne bir kişinin, ne bir partinin meselesidir. Bu ne iktidar, ne de muhalefetin yanında olmak değildir. Ülkemizin ve çocuklarımızın geleceğinin yanında olmaktır. Meselemiz; memleket meselesidir ve bu memleket hepimizindir” ifadelerini kullandı. 
 
İşte o bildiriyi imzalayan baro başkanları 
Aydın Barosu başkanı Gökhan Bozkurt, İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan, Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran, Balıkesir Barosu Başkzanı Erol Kayabay, Bilecik Barosu Başkanvekili Hasan Şahin,  Bursa Barosu Başkanı Gürkan Altun, Çanakkale Barosu Başkanı Bülent Şarlan, Denizli Barosu Başkanı Müjdat İlhan, Edirne Barosu Başkanvekili Kaan Polat, İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan, Kırklareli Barosu Başkanı Turgay Hınız, Kocaeli Barosu Başkanı Sertif Gökçe, Manisa Barosu Başkanı Ali Arslan, Muğla Barosu Başkanı Cumhur Uzun, Sakarya Barosu Başkanı Zafer Kazan, Tekirdağ Barosu Başkanı Erhan Sezer, Yalova Barosu Başkanı Hakan Gergeroğlu. 
(Seçkin Sağlam)
Paylaş