"Atatürk'ün tarım politikalarını hayata geçireceğiz"

1597

 CHP Milletvekili adayı olan, 27’inci Dönem Genel Seçimleri CHP Çanakkale dördüncü sıra Milletvekili adayı Doç. Dr. Songül Şentürklü gazetemiz Çanakkale OLAY’ı ziyaret etti. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ), Biga Meslek Yüksek Okulu (MYO)’da Bitkisel ve Hayvansal üretim bölümü başkanlığı yapan Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Songül Şentürklü, Gazetemiz sahibi Aynur Ganiler’le 24 Haziran seçimleri ilgili görüşlerini paylaştı. Türkiye’nin tarımsal alanda 100 yıl geride olduğunu ifade eden Milletvekili adayı Şentürklü;  “Ben inanıyorum ki CHP iktidar olursa tarım gelişecektir” dedi. Türkiye’de hayvancılığın bittiği ve ana memleketi Anadolu olan tohumların dahi dışarıdan ithal edilir konuma geldiğini belirten Şentürklü, tarım ve hayvancılığın rant için kurulan lobilere bırakıldığını belirtti. Kesinlikle bir tarım reformu yapılması gerektiğinin altını çizen Milletvekili Şentürklü; “Kurtuluş Savaşımızdan sonra yaptığımız reformu tekrar yapmamız gerekiyor” dedi. Türkiye’de tarımın 100 yıl geride olduğunu ifade eden Şentürklü;  “Ben, 16 yıldır Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinde Biga Meslek Yüksek Okulunda Bitkisel ve Hayvansal üretim bölümü başkanlığı yaptım. Yurt dışında uzun yıllar Doktora yaptım, konuk araştırmacı projelerine katıldım ama bunlar 10 yıllık projelerdi. Hala bitirmediğim projeler var, yeni başlayan projeler var ve projelerimin ağırlığı sürdürülebilir tarımı içeriyor. Topraktan, bitkiden ve hayvandan elde ettiğimiz ürünün kalitesine kadar uzanan bir çalışma. Türkiye’de tarım anlamında tam 100 yıl gerideyiz. Ben inanıyorum ki CHP iktidar olursa tarım gelişecektir. Çünkü CHP tarıma çok önem veriyor ve tarıma doğru cepheden bakıyor. Tıpkı Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’ni kurduğu yıllarda inşa ettiği tarım perspektifinden yaklaşıyor. Eğer gerçekten biz, iktidar olursak çok güzel şeyler yapacağız” dedi.  

 
“Şuan o kıvama geldiğime inanıyorum”
Siyasete girmesi ile ilgili konuşan Milletvekili adayı Şentürklü;  “Benim ismim, Çanakkale siyasetinde hiç duyulmadı ama ben bir CHP’li ailenin çocuğuyum ve Ankara’da okuduğum dönemlerde yıllarca parti içerisinde dönem dönem aktif olarak bulundum. Ailemizin içinde siyasetle uğraşan insanlar olduğu için biz de ister istemez bir uğraş veriyoruz. Ama bu iş için bir uygun zaman vardır ve sizin de kendinize göre uygun bir zamanınız vardır. Burada sadece ortamın uygun olması da önemli değil, ben de uygun olmalıydım. Babam, bana hep ‘Kızım, önce kendi ayaklarının üzerinde duracaksın, kariyerini eline alacaksın, kendi mesleğinde söz sahibi olabilecek konuma geleceksin ondan sonra siyasete atılmalısın’ derdi. Ben de şuan o kıvama geldiğime inanıyorum, akademik kariyerimde önemli bir aşamayı kaydettiğime düşünüyorum. İnsanlar, hayatlarının her döneminde sahip oldukları değerleri taşırlar ve yorumlarla aktarırlar” dedi.
 
“Atatürkçü gelecek nesiller yetiştirmeye çalıştım”
Akademik hayatı boyunca Atatürkçü nesiller yetiştirmeye çalıştığını dile getiren Şentürklü; “İnsanlara sahip oldukları her değeri hayatlarının her döneminde aktarırlar. Bunu yaşamlarına taşırlar. Bende dolayısı ile bu akademik sürecin içerisinde bütün öğrencilerimi ötekileştirmeden hepsini kucakladım. Doğrular ne ise özellikle Atatürkçü gelecek nesiller yetiştirmeye çalıştım. Ben inanıyorum ki benim yetiştirdiğim öğrencilerde bunu sürdürüyorlar. Partide hiç aktif görev almadım ama hayatım boyunca her dönem bir parti misyonu taşıyan, o ilkelerle davranan bir insandım. Bundan önceki seçimde de niyetlendim. O zamanda ki il başkanımız ile görüştüm. O zaman bir bayanın ha deyince siyasete girmesi çok kolay olmamıştı. Burada da akademik bazı yenilikler vardı: Bu yüzden geçen dönemki seçimi atladım. Bu dönemki seçimde çok acil geldi.. Çok düşündüm. Üniversitede çeşitli kademelerde ki hocalarımızdan görüş aldım. Onlarda yapmalısın dediler. Çanakkale’de şu ana kadar CHP içerisinden hiç kadın aday çıkmamıştı. Ben Çanakkale’de ilk kadın adayım. Dolayısı ile CHP’de en azından ilk kadın adayı tarihine geçeyim dedim. Sağ olsun partimizde beni 4’üncü sıraya layık gördüler. Böyle bir başlangıç yapmak beni onurlandırıyor” dedi. 
 
“Eskiden 1o yılık kalkınma planları yapılırdı”
Biz tarımda gerçekten çok değerli akademisyenlere sahibiz. Bu üniversitelerde gerçekten çok değerli öğrenciler yetiştiriyoruz. Türkiye’deki tarımla ilgili izlenen politikalara, kararlara, kadrolaşmalara baktığınızda. Bilimsel olarak değerlendirdiğimiz, istatistiki olarak elde ettiğiniz verilerin hiç biri ile uyuşmuyor. Biz, aylarca çalışıp raporlar yazıyoruz. Planlarımızı, sunuyoruz. Eskiden 10 yıllık kalkınma planları yapılırdı. Şimdi oda yok. Gecelik planlar yapılıyor. Çiftçimiz neyle uyanacağını bilmiyor. Çiftçimiz bir sabah kalktığında sarı öküze, ‘hadi bakalım kasaba’ diyor. Artık hayvancılık yapmanın bir anlamı kalmıyor. Diğer tarafta ithalat ile gelen hayvanlar bizim hayvancılığımızı öldürdü. Gıda güvenliğimizde aynı zamanda tehlike altında. Bir Avrupa Ülkesinin kendi standartlarının dışına çıkma şansı yok.  Bizim ise sağlıkla ilgili endişelerimiz var. Avrupa’da da kendi içinde ortaya çıkabilecek risklere karşı kendileri için önlem alıyorlar. Türkiye Cumhuriyetlerine yapılacak ithalat konusunda çok da dikkat etmiyorlar. Onlarda kurallarına uymadığımızı beyan ediyorlar.
 
“Rant için kurulan lobilere hizmet etmiş oluyorsunuz”
Tarım politikaları sonucu Türkiye’de hayvancılık ve tarımda gelinen noktayı aktaran Şentürklü; “ Türkiye’de damızlık hayvan bulamıyoruz. Bugün cebinize 1 milyon doları koyup hayvancılık yapacağım deseniz ne toplu arazi, nede hayvan bulabilirsiniz. Farklı yaş gruplarında, farklı ırklardan, farklı bölgelerden bulursunuz. Bölge ve iklim adaptasyonları çok önemli olduğu için verimli bir hayvancılık yapamazsınız. Türkiye’de bu alt yapı yok. Bunu kurmamız lazım. Türkiye tohumunu dahi dışarıya bağımlı hale getirdi. Buğday gibi çok önemli bir ürünümüzü anavatanı Anadolu olan buğdayımızı elimizden çıkarttık. Şu anda tohumumuz yok. Sadece buğday değil, mercimek, patates...  vs. Birçok üründe bu şekilde. Nevşehir’in patatesi dünyaca ünlü bir patates çeşidiydi. Ancak artık Nevşehir’de İsrail’in patates tohumlarını getirip ektirmeye çalışıyorlar. Bunun yanında farklı bir tohum ekiyorsunuz, toprağını farklı, gübreyi de farklı kullanmaya çalışıyorsunuz. Bunları kullanınca ilacı da kullanmak zorundasınız. Dolayısı ile rant için kurulan lobilere hizmet etmiş oluyorsunuz” dedi. 
 
“Kesinlikle tarım reformu yapılmalı”
Son olarak Türkiye’de tarım reformu yapılması gerektiğinin altını çizen Şentürklü; “Kesinlikle Türkiye’de çok güzel bir tarım reformu yapılacak. Yapılmalı. Kurtuluş Savaşımızdan sonra yaptığımız reformu tekrar yapmamız gerekiyor. Bu konuda en son söylemek istediğim en önemli konu eğitim. Tarımsal eğitimde özellikle bu işi pratikte yapan kişilerin eğitimi çok düşük seviyede. Bunların eğitilmesi gerekiyor. Çiftçi yayın aracılığı ile mi, eğitim grupları ile mi, yoksa gezici bir grupla mı eğitilecekse, ne yapılacaksa bunlar yapılmalı ve ihtisaslaşmalıyız. Çanakkale’de bir sebze, meyve veya bir organik tarım konusunda ihtisaslaşmış bir kurum yok. Gökçeada’dan gelen bir bey topraklarımızla ilgili bir sorunumuz var, organik tarım yapacağız’ diyor. Organik tarım yapan kişilerin eğitimi çok düşük seviyede bunları eğitmemiz gerekiyor. Kurum olarak nereyi arasak bize cevap vermiyorlar’ diyor. Bunun ciddi cezaları var. Bugüne kadar bu denetlemeler yapılmıyor. Denetleme kurumları da bu işi ciddiye almıyorlar. Bunun gibi çok sorun var. Bunları düzeltmek istiyoruz” dedi.   
(Şenol Güven)
Paylaş