Atalarını anmak için binlerce kilometre uzaktan geldiler…

513

 Avustralya ve Yeni Zelandalılardan oluşan Anzak (Australian and New Zealand Army Corps) birliklerinin 102 yıl önce çıkarma yaptıkları ancak Türk askerleri tarafından yapılan müdafaa ile geri püskürtüldükleri Anzak Koyu`nda, Şafak Ayini töreni düzenlendi. Avustralya`nın vatandaşlarına terör uyarısında bulunmasından dolayı, Anzak Koyu ve Kabatepe`ye çıkan yola güvenlik noktaları kuruldu. Akreditasyon kartı bulunmayan kişiler Anzak Koyu çevresine yaklaştırılmadı. Anzak Koyu`na gitmek isteyenler en az üç kez durdurularak kimlik göstermeleri istenildi. Avustralya hükümetinin uyarısı nedeniyle Jandarmaların günler öncesinden koy etrafında keşifler yaptıkları ve tek tek bütün bölgeyi taradıkları öğrenildi. Ayrıca bazı Avustralyalılara hükümetleri tarafından vize verilmediği, Şafak Ayini törenine katılabilmek için Mısır üzerinden Türkiye`ye geçiş yaptıkları öğrenildi. Avustralya ve Yeni Zelandalıların her sene geleneksel hale getirdiği Şafak Ayini törenine yaklaşık yedi yüz Avustralyalı ve Yeni Zelandalı katıldı. Avustralyalı ve Yeni Zelandalılar gece geldikleri tören alanında uyku tulumları ile şafağın sökmesini bekledi. Şafak sökene kadar dualar okundu, yerel dilde müzikler koro ve askeri bando tarafından sunuldu, alana kurulan dev ekranlardan savaş ile ilgili belgeseller ve savaşa katılan Anzak askerlerinin savaş hatıralarının anlatıldığı röportajlar yayınlandı. Tören, saat 05:30`da, Merasim Kıtası`nın tören alanına gelmesi ile başladı. Törene, Yeni Zelanda Adalet Bakanı Amy Adams, Avustralya Dış İşleri Bakanı Julie Bishop, Çanakkale Vali Yardımcısı Bekir Sıtkı Dağ`ın ile yabancı bürokratlar, Avustralya ve Yeni Zelandalı askerler ile yedi yüze yakın Anzaklı katıldı. Avustralya Deniz Komutanı Amiral Tim Barret`ın açılış konuşmasını yaptığı törende ülkeler adına ilk olarak Yeni Zelanda Adalet Bakanı Amy Adams konuştu; Türkiye adına Albay Mehmet Bahadır Bozkurt, Avustralya adına ise Avustralya Dışişleri Bakanı Julie Bishop konuşma yaptı. Konuşmaların tamamlanmasının ardından bir Yeni Zelanda askeri gayda çaldı. Avustralyalı ve Yeni Zelandalı koro grubu dualar okudu. Avustralyalı ve Yeni Zelandalı görevliler bu sıralarda alanda sessizlik olması uyarılarda bulundular. Türkiye, Avustralya ve Yeni Zelanda`nın yanı sıra savaşa katılan diğer ülkelere ait çelenkler, Anzak yazısının bulunduğu mermer bloğa bırakıldı. Şafak Ayini töreni yapılan saygı duruşu ve üç ülkenin de bayraklarının göndere çekilmesinin ardından tören, okunan milli marşlar ile sona erdi.


Atatürk`ün Anzak annelerine yazdığı şiir okundu
Adams`ın ardından, Mustafa Kemal Atatürk`ün 1934 yılında Anzak annelerine hitaben yazdığı mektup, Türk Silahlı Kuvvetleri adına Albay Mehmet Bahadır Bozkurt tarafından Türkçe ve İngilizce olarak okundu. Albay Mehmet Bahadır Bozkurt tarafından sözleri Mustafa Kemal Atatürk`e ait olan mektupta; "Uzak memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar; burada dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar; gözyaşlarınızı dindiriniz, evlatlarınız bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır" ifadeleri yer alıyor.
 
Bishop; "Unutmamalıyız"
Törende konuşan Avustralya Dışişleri Bakanı Julie Bishop ise; "Bu sabah burada toplandığımızda, ülkemizin karakteri ve kimliğine biçim veren cesaret, dostluk, dayanıklılık ve fedakarlık ruhu olan Anzak geleneğini geçen yüzyıl ve ötesinde taşıyan silahlı kuvvetlerimizin kadın ve erkeklerine saygılarımızı gösteriyoruz. Burada, bu en değerli ve onurlu yerde, Türk halkına bizleri her yıl nezaketle karşılamaları ve ortak tarih ve dostluğumuzu benimsedikleri için teşekkür ediyoruz. Burada savaşmış olanlara olan borcumuzun büyüklüğün bilinciyle sessiz düşüncelere dalarak burada saygılarımızı sunabiliriz. Gelibolu bizleri Avustralyalı olmaktan gururlu yapar. Unutmamalıyız" dedi.  
 
“Dünya tarihi açısından büyük bir öneme sahiptir” 
AKP Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Avukat Bülent Turan, 25 Nisan Çanakkale Kara Savaşları yıl dönümü sebebiyle yayınladığı mesajında; “Çanakkale, milletimizin var oluş mücadelesidir. Bir istiklal mücadelesi, bir erdem mücadelesidir. Vatanın bağımsızlığı için 15-16 yaşında gençlerin canını ortaya koyduğu yeniden diriliş destanıdır. Çanakkale’de elde edilen zafer, Milli Mücadele’nin ruhunu doğurmuştur. 1915’te Çanakkale’de kazanılan zaferin her bir parçası apayrı bir kahramanlık destanıdır. Bu yıl Çanakkale Kara Savaşlarının 102.yıl dönümünü kutluyoruz. Çanakkale Kara Savaşları dünya tarihi açısından büyük öneme sahiptir. Milli duygularla düşman işgaline karşı göğüs göğüse tüm gücüyle savaşan nesillerin mücadelesine sahne olmuştur. Aziz şehitlerimiz ve gazilerimiz manevi duygularına bağlılığını tüm dünyaya haykırmıştır. Çanakkale’nin geçilemeyeceğini herkese göstermiştir. Çanakkale destanı bizlere büyük dersler çıkarmamıza vesile olmuştur. Çanakkale bizlere maneviyatımızı hatırlatmaktadır. Ecdadımızın bizlere bırakmış olduğu bu mirası sonsuza kadar taşıyacağız. Başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere, bu vatanı bizlere emanet eden tüm gazi ve şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Ruhları şad olsun” şeklinde ifade etti.
 
“Dünyanın bir ucundan gelen insanların topraklarında ulusal bilinç doğdu”
CHP Çanakkale Milletvekili ve TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi Muharrem Erkek, Çanakkale Kara Savaşlarının 102. yıldönümünde Çanakkale’nin sadece Türkiye tarihinde değil, dünya tarihinde de çok önemli olduğuna değindi. Erkek, açıklamasında “Çanakkale Savaşları sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin önsözünün yazılması anlamına gelmemektedir. Bununla birlikte, dünyanın bir diğer ucundan gelen insanların topraklarında ulus bilincinin doğması demektir. Mustafa Kemal Atatürk’ün sıklıkla vurguladığı gibi, yedi düvelin karşılaştığı bir savaşın sonunda dünyaya barış ve kardeşlik mesajı verilmesi anlamına gelmektedir. Bu nedenle Çanakkale Savaşları aslında tüm dünya için bir destandır ve her toplum kendine göre bu destandan tarihi mesajını almaktadır. İşte bu destanda, 18 Mart 1915’te Çanakkale’nin denizden geçilemeyeceği anlaşılınca, kara harekatları başlatılmış ve tam 8.5 ay devam etmişti. Yalnız, bir şey hesap edilememişti: Çanakkale ruhu! Conkbayırı, Arıburnu, Anafartalar ve tüm yarımadada, her saniye yeni kahramanlıklarla vatan toprağı korunmuş; birbirine sadece birkaç adım uzaklıktaki siperler büyük bombardımanlar, çatışmalar haricinde, barışı yeşerten yerler olmuştur. Çanakkale, bizim tarihimiz için büyük önemdedir. ‘Kurtuluş Savaşı ustası’ Mustafa Kemal Atatürk’ü bize bir deha olarak armağan eden yerdir Çanakkale ve burada yaşanan savaş. İngiliz Generali Aspinal Oglander bunun bilincinde olarak şu sözleri söylemiştir Atatürk için: ‘Bir Tümen Komutanı’nın üç ayrı yerde tek başına giriştiği hareketlerle bir savaşın, hatta bir ulusun kaderini değiştirecek yücelikte bir zafer kazandığı tarihte pek nadirdir.’ İşte bu tarih bilinciyle başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Çanakkale Savaşı’nda bu toprakların vatan olmasını sağlayan tüm şehit ve gazilerimizi rahmetle sanıyorum. Savaş bittikten sonra, topraklarımızda yatan başka ülkelerin askerleri de dünyaya verilen barış dersi ve mesajıyla huzur içinde uyusunlar” dedi. 
(Atakan Alkış)
Paylaş