Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi, Kazı Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Oğuz Koçyiğit, Ayvacık ilçesine bağlı Gülpınar köyündeki Apollon Smintheus Tapınağı'nda 2023 yılı kazı çalışmalarında kazı alanındaki arkeolojik potansiyeli anlamak adına jeoradar çalışmaları gerçekleştirdiklerini söyledi.
Ayvacık ilçesine bağlı Gülpınar köyündeki Apollon Smintheus Tapınağı'nda 1980 yılında başlayan kazı ve restorasyon çalışmaları bu yıl Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Davut Kaplan başkanlığında, arkeoloji, sanat tarihi, epigrafi, mimarlık, antropoloji, restorasyon-konservasyon ve jeofizik (arkeo-jeofizik) gibi farklı bilim dallarından uzman ve öğrencilerden oluşan yaklaşık 20 kişilik bir ekiple gerçekleştirildi. Çalışmalar Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türk Tarih Kurumu ve İçdaş A.Ş. tarafından destekleniyor. 1 Haziran’da başlayan kazı çalışmaları bu yıl 1 Ekim tarihi itibariyle sonlandırıldı. Bu yılki kazı çalışmaları Apollon Smintheus Tapınağı’nın kuzeybatısında kalan nekropoliste (mezarlık) sürdürüldü. Üç farklı noktadaki kazılarda iki mezarın yanı sıra bazı yapılara ait temel kalıntıları ortaya çıkarıldı.
Apollon Smintheus Tapınağı'nda 2023 yılı kazı çalışmalarında kazı alanındaki arkeolojik potansiyeli anlamak için jeoradar çalışmaları da gerçekleştirildi. Bölgede birkaç yılda jeoradar çalışması ile yaklaşık 20 dönüm alanda jeoradar çalışması yapıldı.
ÇOMÜ Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi, Kazı Başkan Yardımcısı
Doç. Dr. Oğuz Koçyiğit, kazı alanında jeoradar çalışmaları
yaptıklarını söyledi. Kazı alanında her yeri kazmalarının mümkün
olmadığını da ifade eden Kazı Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Oğuz
Koçyiğit, şunları söyledi:
“Kazı alanındaki arkeolojik potansiyeli anlamak adına jeoradar
çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Yaklaşık birkaç yıldır da
neredeyse 18-20 dönüme yakın alanda jeoradar çalışması yaptık.
Önümüzdeki yıl yine hem nekropol alanında hem nekropol alanının
çevresinde yada yerleşimin genelinde jeoradar çalışmalarımız
devam edecek. Bu bizim için şöyle önemli, bu jeoradar çalışmaları
sayesinde kazmadan da antik yerleşimin niteliğini, yayılım
alanını anlayabiliyoruz. Fikir sahibi olabiliyoruz” sözlerine yer
verdi.
Koçyiğit sözlerini şu şekilde sürdürdü, “Öncelikle alanları belirleyebiliyoruz. Bu alanda bu çalışmalar bizim için önemli. Bütün bunlarla birlikte yoğun bir koruma, konservasyon ve onarım çalışmalarını da birlikte sürdürüyoruz. Smintheus’da özellikle tapınak alanında ve Roma dönemi hamam yapıların mevcut yapıların yine korumaya, konservasyona yönelik, zaman içerisinde tahribatına yönelik koruma önlemlerimiz devam ediyor. Yeni açtığımız kazı alanlarında yine korumaya yönelik çalışmalarımız sürüyor. Buda bizim için önceliklerden birisi. Çevredeki arkeolojik potansiyeli anlamaya yönelikte bir takım bilimsel ziyaretlerimiz, gezilerimiz oluyor. Tuzla Ovası boyunca ya da Babakale’ye doğru yerleşimin hem nüvesini anlama, hem de bölgedeki antik dokuyu kavrama ve korumaya yönelik bir takım bilimsel çalışmalar yapılıyor.”(İHA)