Anzak torunları, dedelerini andı

Çanakkale`de önceki gün gerçekleşen Kara Savaşları’nın ardından dün de Anzak Çıkarması`nın 98`inci yıldönümü nedeni ile Yeni Zelandalı ve Avustralyalılar, savaşta yitirdikleri dedelerini andı. Törende gözyaşları arasında dedelerini anan, Anzak torunları renkleri görüntülere sahne olurken, şafak ayininde protesto gösterisi ile de heyecanlı anlar yaşandı.

1297
Çanakkale savaşan ve hayatını kaybeden Anzak askerlerinin torunları, Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı`nda bulunan Arıburnu önündeki Anzak Koyu`nda düzenlenen Şafak Ayini ile dedelerini andı. 3 bin 500-4 bine yakın Anzak torunu dedesini gözyaşları ile andı. Törene çok sayıda Avustralyalı ve Yeni Zelandalı üst düzey yetkili katıldı. Türkiye`yi Çanakkale Vali Yardımcısı Alper Faruk Bingöl’ün temsil ettiği törende, Yeni Zelanda Savunma Bakanı Dr. Jonathan Coleman, Avustralya Gazi İşleri Bakanı ve Anzak 100`üncü Yıl Anma Törenlerinden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Warren Snowdon, Avustralya`nın Türkiye Büyükelçisi Ian Biggs, Avustralya Hava Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Mark Binskin ve Yeni Zelandalı askerler katıldı.
 
Erken saatlerde toplanmaya başlandı
Önceki gün akşam saatlerinden itibaren Anzak koyunda toplanmaya başlayan Anzak torunları, zaman zaman şarkılar söyleyip eğlendiler, zaman zaman uygu tulumlarının içinde uyumayı tercih ettiler. Ayin öncesi Avustralya Kraliyet Hava Kuvvetleri ile Yeni Zelanda Kraliyet Hava Kuvvetleri`ne ait bando tarafından müzik dinletisi gerçekleştirilirken, tören alanına kurulan dev led ekranlarda savaş ile ilgili belgeseller ve savaşa katılan askerlerin anıların anlatıldığı röportajlar göz yaşları ile izlendi. Avustralya Muhafız Birliği ve Yeni Zelanda Silahlı Kuvvetleri üyelerinden oluşan Merasim Kıtası`nın alana gelmesiyle Şafak Ayini başladı.
 
 
Savaştan çıkan kardeşlik
Törenler dün sabah saat 05.30’da Merasim Kıtası’nın alana gelmesi ile başladı. Törende ilk konuşmayı Yeni Zelanda Savunma Bakanı Dr. Jonathan Coleman yaptı. “98 yıl önce 25 Nisan şafağında Avustralya ve Yeni Zelanda ordu birliklerine mensup askerler burada karaya çıkmışlardır” diyen Coleman, “Gelibolu`da savaşan her iki tarafa mensup askerler muazzam zorluklar ve süreklilik arz eden ölümcül bir güç karşısında olağanüstü bir cesaret ve yüreklilik örneği sergilemişlerdir. Yeni Zelanda için burada yaşanan olaylar, bizim ulusal bilincimizin biçimlenmesinde muazzam bir etkiye sahip olmuştur. Avustralya ve Yeni Zelanda birliklerinin bu küçük yarımadaya onca mesafeden gelip umutsuz bir biçimde tutunmaya çalışmış olması sebebiyle, ülkelerimiz arasında derin ve zamana meydan okuyan bir dostluk kurulmuştur. Gelibolu sonrasında ise bu sefer iki eski düşman arasında yakın bir dostluk oluşmuştur. Muharebe alanında düşmanlar arasında birbirlerine duyulan derin saygı ile başlayan bu olgu, Yeni Zelanda ve Türkiye arasındaki sıcak ilişkiye yol açmıştır. Bugün iki ülke arasında var olan güçlü bağın merkezinde Mustafa Kemal Atatürk`ün dile getirdiği, bağışlama ve uzlaşmaya dair o ölümsüz sözleri durmaktadır. Türk halkı, kendi vatanını müdafaa etmek için çok sayıda kayıp vermiştir. Bilindiği kadarıyla Türkiye`nin 87 bin evladı burada can vermiştir. Ama buna rağmen her yıl kayıplarımızı anmak ve saygılarımızı sunmak için geldiğimizde, dostluk ve sıcaklık çerçevesinde en iyi şekilde karşılanmaktayız. Bu anma törenlerinin gerçekleşebilmesini sağladığınız ve bizim için kutsal olan bu alanları koruduğunuz için teşekkür ediyoruz. Yeni Zelanda savunma güçleri mensubu erkek ve kadın askerler, Anzak geleneğinin layık varisleridir. Bizler aslında çatışmanın ilk değil son tercih olduğunu, özgürlüklerin çok zor kazanıldığını ve nesillerce Anzakların bizlerin huzurlu ve refah seviyesi yüksek bir şekilde yaşayabilmesi için kanlarını döktüğünün bilincinde olarak yapmış olduklarını fedakarlıkları minnetle anıyoruz. Bunu hiçbir zaman unutmayacağız” şeklinde konuştu.
 
 
Atatürk`ün mektubu hem duygulandırdı hem de alkışlandı
Coleman’ın konuşmasının ardından Mustafa Kemal Atatürk`ün 1934 yılında Anzak annelerine hitaben yazdığı mektup Anzak torunlarına, Türkçe ve İngilizce olarak okundu. Mektubu pür dikkat dinleyen Anzak torunları duygulu anlar yaşarken, mektubun sonunda alkışladılar. Atatürk, Anzak annelerine mektubunda şeyle diyordu; “Uzak memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar; burada dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar; gözyaşlarınızı dindiriniz, evlatlarınız bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.”
 
“Milli kimliğimizde önemli bir özellik”
Avustralya Gazi İşleri Bakanı ve Anzak 100`üncü Yıl Anma Törenlerinden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Warren Snowdon konuşmasında Çanakkale Savaşı’nın kendileri açısından milli kimliklerine önemli bir özellik kattığını dile getirdi. Snowdon, “Batı cephesinde yaşananlar, Avustralya birlikleri ve Avustralya halkı için daha da büyük bir felaket oldu. Savaş o kadar şiddetliydi ki, Anzak askerlerinin yarıya yakın bir kısmının mezarları bilinmemektedir. Şafağın ilk ışıkları altında bu barış ve huzur ortamında, 1915 yılında burada gerçekleşen savaşın epik yapısını ve vahşetini düşünebilmek aslında ne kadar zor. Şimdi yazılan tarih bize Gelibolu savaşının başarısızlığının sınırlarını gösteriyor. Bu savaş şimdi dostluk, hizmet, cesaret, bağlılık açısından önemli olduğunu, düşündüklerimizi tanımlamada ve milli kimliğimizde önemli bir özellik olarak görünüyor. Bu sarp kayalıklarla çevrili vadi ve tepe, bu kırlık alan, bu kutsal topraklar pek çok ruhun ebedi evidir. Hayatlarını kaybeden anzak evlatları, birlikte savaştıklarınızla yan yana Türk halkının korunmasında huzur içinde uyuyun. Sizleri hiç unutmayacağız” dedi.
 
 
Tören tarihinde bir ilk; protesto
Bakan Snowdon`un konuşması sırasında, elindeki iki dosyayı havaya kaldıran ve `Mr Minister` diye bağıran hem Türk, hem de Avustralya vatandaşı Ali Rıza Ersoy’un protestosu ayin alanında şaşkınlık yarattı. Elindeki dosyaları, bağırması üzerine konuşmasını kesen Snowdon`a iletmek isteyen Ersoy, yaklaşık 3 dakika İngilizce konuştuktan sonra önce özel güvenlik görevlileri, daha sonra jandarma tarafından alandan uzaklaştırıldı. Ali Rıza Ersoy, burada kendisini görüntülemeye çalışan basın mensuplarına da ilettiği İngilizce yazılı mektubunda, "NSW hükümeti, çeteleri ve skandalları gizleyerek örtbas etmek için çalışıyor. Ben NSW polis gücünün bir memuru tarafından tehdit edildim, ailemi yanıma alarak Avustralya`dan kaçmak zorunda kaldım. Federal polis benim isteğimi göz ardı ediyor. Bu ayrımcılıkla mücadele için Avustralya`ya geri dönmeye ve yaşamım için korunmaya ihtiyacım var. Politikacıların hareke geçmesini bekliyorum" satırlarına yer verdi. Avustralya`nın Türkiye Büyükelçisi Ian Biggs`in konuşmasının ardından anma duası yapılırken, ilahiler okuyan, Anzak torunları ataları için dua ettiler. Törende törende duygulu anlar yaşayan Anzak torunları, gözyaşlarını tutamadı. İstiklal Marşı, Avustralya ve Yeni Zelanda Ulusal Marşları çalınarak ülke bayrakları göndere çekildi.
 
 
Gündüz törenleri ile devam edildi
Anzak Koyu’nda Şafak Ayini’nin ardından savaşta yaşamını yitiren Avustralyalı askerler, `Lone Pine` (Yalnız Çam) anıtındaki törenle anıldı. Avustralya Gazi İşleri Bakanı ve Anzak 100`üncü Yıl Anma Törenlerinden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Warren Snowdon, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, çok sayıda yabancı ülke temsilcisi ile Avustralyalıların katıldığı anma töreninde, muhafız birliği askerlerinin yerlerini almasının ardından Avustralya`nın Türkiye Büyükelçisi Ian Biggs, karşılama konuşmasını yaptı. İlahiler ve marşların ardından tören sona erdi. Lone Pine anıtının ardından Yeni Zelandalı askerler, Conkbayırı`ndaki Yeni Zelanda anıtındaki törenle anıldı. Bu iki törenle, Çanakkale Kara Savaşları`nın 98`inci yıldönümü anma etkinlikleri tamamlanmış oldu.
 
Paylaş