Altıncı şirket hukuk tanımıyor

5411

 

Danıştay Ondördüncü İdare Mahkemesi, Çanakkale’nin tek içme ve kullanma su kaynağı olan Atikhisar Barajı havzası üzerinde yapılmak istenen ve bir süredir ‘katliam’ şeklinde devam eden ağaç kıyımlarına yönelik, `ÇED Olumlu` kararının iptali istemiyle açılan davaya verilen `red` kararının bozulmasına rağmen geçtiğimiz hafta sonu, alana giden çevreciler ağaç katliamlarının devam ettiğini gördüler. Mahkeme kararına rağmen yapılan kesimlerin hukuksuz olduğunu belirten çevreciler, yeni eylem hazırlıklarına başladıklarını açıkladılar. Çanakkale Çevre Platformu temsilcisi Aytekin Er, mahkeme kararına rağmen yapılan kesimlerin hukuksuz olduğunu dile getirdi. Görüntülerin ardından konuyu ilgili kurumlara ilettiklerini belirten Er, kurumların herhangi bir bilgi vermediklerini dile getirdi. Aynı zamanda görüşlerini aldığımız Çanakkaleli vatandaşlar, gazetemize yaptıkları değerlendirmelerde, bu katliamın son bulmasını ve hukuksuz şekilde devam eden katliamların sorumlularının hukuk önünde hesap vermesi gerektiğini dile getirdiler. 


 
“3 ay önce çıkan kararı saklamak suç”
Mahkeme kararının üç ay boyunca saklandığını ve neden davacı tarafın eline ulaşmadığını soran Çevre Platformu temsilcisi Aytekin Er, “Çevreci arkadaşlarımız bölgeye geziye gittiler. Gezi sırasında mahkeme kararı olmasına rağmen ağaç kesimlerinin devam ettiğimi görüyorlar ve hukuksuz kesimleri kayıt altına alıyorlar. Orada arkadaşlarımız 177’yi arıyor ancak jandarma ilgilenmiyor. En kısa zamanda çevre platformu bileşenleri ve STK’larla bir araya geleceğiz. Bazı durumlara Orman Bölge Müdürü de cevap veremiyor. Zaten 3 ay önce çıkan bir kararı saklamaları da suç. Bu karar neden saklandı, neden belediyenin avukatına ulaşmadı’ bunların hepsi soru işareti. Aynı zamanda Türkiye Orman İşçileri Sendikası Başkanı da kararın neden üç ay saklandığı ile ilgili Pazartesi günü Ankara’da dava açacağını belirtti.  Bununla ilgili etkili bir eylem planı hazırlanacak. Bu durum kararlaştırıldığı anda basın açıklaması ile kamuoyuna duyuracağız” dedi. 
 
 
“Yapılanlar katliam”
Yaşanılan ağaç kesimlerini ‘katliam’ olarak özetleyen Emekli Vergi Dairesi Müdürü Gencer Sonkurt, bu  katliamların bir an önce son bulması gerektiğini belirterek; “Hukuk devletinde her şey hukuka uymalı, hukukun genel kuralı budur. Mahkeme bir karar vermişse herkes o karara uymalı, eğer uymuyorsa o zaman doğayı katlediyor demektir. Yani bir ağaç demek bir insan demektir. Bu bir katliamdır. Başta vali bey olmak üzere tüm yetkililerin bu duruma el atmalarını ve bu ağaç kesimini durdurmaları gerektiğine inanıyorum. Ağaç kesimi yapanların yaptıkları bir işin bir hata olduğunu ve hukuka uymaları gerektiğine inanıyorum. Bu kesimler bir an önce dursun” dedi. 
 
 
“Bu katliamlara neden olanların adalet önünde hesap vereceğine inanıyorum”
Ağaç kesimlerinin Çanakkale’ye geri dönüşü olmayacak zararlarına dikkat çeken Bülent Özel; “Atikhisar Bararjı, sadece Çanakkale’nin değil, birçok yerin su ihtiyacını karşılayan bir yer. Eğer bu devam eder de altın faaliyetleri sürerse bunun çevreye ve geleceğe olacak zararların önüne geçemezler. 5-6 yıl sonra zehirlenmeler başlar, kanser olayları baş gösterir. Özellikle ağaçların kesilmesiyle birlikçe oksijen miktarı da azalacak. Çanakkale, Türkiye’de yaşanacak birkaç şehirden bir tanesi, yaşanmaz hale gelecek. Mahkeme, bu konuyla ilgili durdurma karar veriyor ve bu ağaç katliamları durdurulmuyorsa, bunun dayanağı nedir bilmiyorum. Mutlaka bu katliamların sorumlularının da adalet önünde hesap vereceğine inanıyorum” dedi.
 
 
“Yetkililer bizim sesimize, mücadelemize kulak vermeli”
Çanakkaleli çevreciler olarak bu katliamlara olan mücadelenin sürdürüleceğini belirten Arif Eker; “Biz Çanakkaleli çevreciler olarak, Çanakkaleli vatandaşlar olarak Atikhisar havzasındaki ağaç kesimlerine karşı verdiğimiz mücadeleyi sürdüreceğiz. Biz toplumsal tepki verdikçe onların geri adım ataları gerekiyor. Çünkü orası tüm Çanakkale halkının tek içme ve kullanma su kaynağı. Buradaki işlemler, Çanakkale’nin yeraltı kaynaklarını, yer altı sularını bitirecek ve zehirleyecek. Bizim, sürdürdüğümüz mücadeleye güçlü bir şekilde, inançlı bir şekilde devam etmemiz lazım. Tüm ülke olarak diktatör bir dönemden geçiyoruz, başımızda siyasal bir diktatörlük var, umursamaz, kendi çıkarlarını düşünen bir adam, ülkenin değil kendi çıkarlarını düşünen bir adam. Yetkililer bizim sesimize, mücadelemize kulak vermeli” dedi. 
 
 
“Orası bizim can damarımız, hayat suyumuz”
Atikhisar Barajının kentin ve kentli vatandaşların tek kullanma su kayna olduğunu belirten Fatih Şirin, böyle bir projeyi hayata geçirmek isteyenlerin, insanlığa düşman olduklarını ifade ederek; “Koca Çanakkale kentinin, Çanakkale halkının yaşan kaynağı, Atikhisar barajından temin ediliyor. Burada böyle bir projeyi hayata geçirmek demek, insanlığa düşman olmak demektir. Üstelik bu işlemler, izinsiz olduğu halde, mahkemeden durdurma kararı çıkmasına rağmen hala devam edilmesi, hem insanlara hem yasalara saygısızlık demek. Bu çağda böyle insanların olması, Türkiye için utanç verici bir olay. Biz, hem ağaç kesimine karşıyız hem de oradaki maden sahasının açılmasına karşıyız. Orası bizim can damarımız, hayat suyumuz” dedi.
 
 
“Biz, Çanakkale için her türlü mücadeleyi vermeye hazırız”
Çanakkale halkının bu katliama topyekun karşı durması gerektiğini dile getiren İbrahim Afacan; “Çanakkale’nin tek içme suyu kaynağı, Akithisar barajıdır. Madencilerin de çevremize geldikleri en yakın yer Akithisar barajının su toplama havzası. Burada yasa dışı olarak izinsiz ağaç kesimleri hala yapılmakta. Çanakkale Belediyesinin ve halkın bu olaya karşı durmasına ve mahkeme kararlarına rağmen ne hikmetse nerede güç buluyorlarsa yabancı şirketler ve yerli iş birlikçileri bu hukuksuz çalışmalarına devam etmektedirler. Burada Çanakkale halkının ve çevreye duyarlı insanların topyekun karşı durması gerekiyor. Burada emperyalizm kendi çıkarları için dünyanın hemen hemen birçok yerini yok etmeyi göze almıştır. O zaman emperyalizm kendi çıkarlarının düşünüyorsa yok etmeye çalıştığı diğer yerlerdeki insanların yaşamını da hiçe sayıyor demektir. Bu bakımdan Çanakkale halkına, yetkililere sesleniyorum, bizim buradan başka yaşayacak yerimiz yok, biz buradaki yaşamamızı zarar verecek her türlü çalışmaya karşıyız, biz Çanakkale için her türlü mücadeleyi vermeye hazırız” dedi. 
(Eren Aşnaz - Seçkin Sağlam)
Paylaş