Öncelik ile Balçık, bir sivil toplum örgütü üyesi olmanın sorumluğu konusunda örnek teşkil etmiştir.
Sivil toplum örgütlerinin bu şekilde entrikal işlerin ve aynı zamanda bazı özel çıkarların takipçisi olmaması gerçeği bir kez daha gündeme taşınmıştır. Balçık, bu tavrı ile aynı zamanda ÇTSO’nun prestijini de kurtarmıştır. Genel sekreter vekili bu organizasyonun kendileri dışında bir gelişme olduğunu açıklayarak bu toplantı ile ilişkilerinin olmadığını ifade etmiştir.
Yaklaşık 5000 üyesi olan bir meslek örgütünün böylesi ne konuşulduğu bugün bile belli olmayan bir toplantı ile organik bağının olmadığı gerçeği ÇTSO açısından olumlu bir gelişme olmuştur.
Bunun yanında herkesin ne konuşulduğunu tahmin ettiği bu toplantı bir kez daha göstermiştir ki; altın madencileri doğamızı katletmek için her zaman çeşitli kulisler ile kapalı kapılar ardındaki toplantılar ile, bazı entrikalar ile işlerini çevirmektedirler.
Onlar bu şekilde işlerini sürdürüyor olsunlar, önemli olan Çanakkale halkının bu konudaki duyarlılığıdır.
Tamer Balçık işte böyle bir duyarlığın örneğini vererek bu tezgâhı bozmuştur.
Şimdi bu toplantıya katılan AKP yöneticilerinin ve milletvekillerinin üzerlerine düşen bir görev vardır.
Madem bu toplantı ÇTSO dışında bir toplantı olmuştur, o zaman bu toplantıya katılan AKP’li siyasilerin Çanakkale’ye karşı sorumlulukları nedeniyle bu toplantıda konuşulanlar konusunda kamuoyunu bilgilendirmeleri gerekir.
Şimdi sorumluluk onların…
Eğer bu konudaki sorumluluklarını yerine getirmezler ise bunun vebali ağır olacaktır.
Çok hassas bir durum gelişmiş durumdadır.
AKP çevre konusundaki yaklaşımı anlamında şimdi bir sınav verecektir.
Ya böylesi, gizli kapalı kapılar ardında gerçekleşen toplantıların bir paydaşı olarak Çanakkale halkının karşısında olacaklar , ya da gerçekleri Çanakkale ile paylaşacaklardır.
Altıncı firmaların bu gizli toplantılardaki taleplerinin neler olduğunu açıklayacaklardır.
İşte böylesi önemli gerçeklerin, kamuoyuna mal olmasını sağlayan Tamer Balçık’a bu tavrından dolayı bir kez daha teşekkürlerimi sunarım ve bu tavrın örnek bir tavır olarak not edilmesini belirtirim.
İşte böylesi örnek tavırlar olduğu sürece her türlü gizli kapaklı işlerden medet umanların dayandıkları zeminler gün geçtikçe altlarından kayacak, bir gün yalanları ve entrikaları ile halkın karşısında çırılçıplak kalacaklardır.
Tabip Odasının sitemi
ÇOMÜ Tıp Fakültesi önlük giyme töreninde Çanakkale Tabip Odası Başkanının yok sayılması üzerine Tabip Odasının sitemlerini ve bu davranışın odanın tüm doktorları temsil eden bir kurum olması itibarıyla doktor camiasına yapılan bir saygısızlık olduğu noktasındaki değerlendirmesine katılıyorum.
Bu olayı organizasyonun pratik gelişimine bağlı olarak yaşanmış bir unutma veya organizasyon bozukluğu olarak yorumlamak istiyorum.
Ancak bu konuya ilişkin ÇOMU Tıp Fakültesi yönetiminin herhangi bir açıklama yapmış olmaması beni düşündürüyor. Bir süre daha ÇOMÜ Tıp Fakültesi’nin bu konudaki düşüncelerini kamuoyu ile paylaşmasını beklemek gerekecek.
Fakat aradan geçen bunca zamana rağmen herhangi bir açıklamanın olmaması ÇOMÜ’de hakim hale gelen kent dinamikleri ile iletişim konusundaki virüsün ÇOMÜ Tıp Fakültesi yöneticilerine de sirayet ettiği düşünceleri de aklıma gelmiyor değil.
Bu konuda gerçekten üzülürüm.
Çünkü Tıp Fakültesi bu kent için son derece önemlidir.
Ve bunun gereklikleri için yöneticilerinin de sorumlu davranması kent dinamikleri ile karşılıklı ilişkilerinin doğru bir zeminde gelişmesi için azami dikkatin gösterilmesi gerekmektedir.
Tabip Odası gibi bir kurumun böylesi bir tavır ile karşılaşmış olması konuyu hassas bir noktaya taşımıştır.