Ağzından bal damlamış…

Her ne kadar gazetemiz İl Genel Meclisi üyesi Hakkı Öztürk’ün açıklamalarını “Öztürk’den zehir zemberek” başlığı ile vermiş olsa da, benim gözümden Öztürk’ün ağzından bal damlayan açıklamalar olmuş, aynı zamanda son derece yerinde ve önemli değerlendirmelerdir.

849
Bu arada haber merkezimizin de hakkını da yemeyelim; Öztürk’ün açıklamaları muhatapları açısından, eleştirilen konuların ahlakı ve ilkesel normları bazında gerçekten zehir zemberektir.
Tabi ki anlayabilene…
CHP`li İl Genel Meclis Üyesi Hakkı Öztürk, İl Genel Meclisi`nde göstermiş olduğu performans ile bir yandan göz doldururken, diğer yandan muhalefet olarak kentin sorunlarına sahip çıkma adına da önemli işlere imza atmaktadır.
 
 
Başbakan ve Bakanların 18 Mart harcamalarının il özel idaresi bütçesinden karşılanması iddiası üzerine il özel idaresi bir açıklama yapmalıdır.
Ülkemizin bu konularda şeffaflığa ihtiyacı vardır.
Siyasetin finansmanının belirsiz olduğu ülkemiz koşullarında hükümet yetkilileri siyasi arenaya dönüştürdükleri böyle gezilerin finansmanının nasıl karşılandığını topluma açıklamalıdırlar.
Vatandaş kendi değerleri ile, yargısını verir.
Devletin resmi programıdır normaldir diyen de çıkar, devletin kaynakları ile siyasi şov yapmayın diyen de çıkar.
Önemli olan bu konudaki şeffaflıktır.
Vatandaşa değer vermektir.
Bir Çanakkaleli olarak Öztürk’ün tepkisini son derece anlamlı buluyorum.
Bir köy yolunu yapmak için bile bir çok engel ile karşılaşılırken il özel idare bütçesinden böylesi etkinliklerin finanse edilmesi etik değildir.
Bunun kaynaklarının ilgili bakanlık bütçesinden karşılanmış olması, Çanakkale kaynaklarının kullanılmamış olması gerekirdi.
Yine Öztürk’ün cami imamının bir okulda öğretmen olarak görevlendirilmesi ve bir muammaya dönüşen kömür ihalesi noktasındaki eleştirileri gözleri Çanakkale Milli Eğitimine çevirmiş durumdadır.
Bürokratlar siyasal kimliklere bürünüp, siyasal iktidara yakın bazı tasarruflarda bulunurum mantığı ile görev yapmaya başlarlar ise; işleyişin gideceği nokta kaos ve anarşidir.
Öztürk’ün eleştirilerinden bu tehlikenin hiç de küçümsenmeyecek bir seviyede varlığını görebilirsiniz.
Yine Öztürk’ün Vali Güngör Azim Tuna’nın termik santraller konusundaki ihtiyatlı yaklaşımına verdiği destek de ayrıca anlamlıdır.
Çanakkale’de çevre bilinci anlamında yöneticilerin duyarlılık ile yaklaşımı hepimiz açısından umut vericidir.
Çanakkale Belediye Meclisi`nin, İl Genel Meclisi`nin genel olarak yaşamsal değerlerimizi yok edecek bu girişimlere karşı durması Vali Güngör Azim Tuna’nın duyarlılığı, kentin bir bütün olarak gösterdiği duyarlılık, birbirilerini olumlu etkileyen süreçler olarak sevindiricidir.
Bu duyarlılık zedelenmemelidir.
Bu duyarlık zincirine muhakkak ÇOMÜ de dahil olmalıdır.
Şimdiye kadar bu noktalarda sessiz kalmayı tercih etse de son olarak Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyelerinin Sarıçay Araştırma Projesi bağlamında Sarıçay’da kirlenmenin kaynakları ve alınacak önlemler konusundaki çalışmaları, Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Gündüz’ün Kazdağları`nda altın madencilerinin almış olduğu ÇED raporları üzerinde başlattığı incelemeler olumlu gelişmeler olarak not edilmelidir.
Şunu unutmayalım ki; bu gemide hep birlikte seyahat etmekteyiz.
Paylaş