AKP İl Gençlik Kolları, düzenlediği ‘Şehitlerimiz ve Afrin Zaferi pilav İkramı’ etkinliğinde asılan, `Bu şehir de pilav, terörün destekçisi barajı geçti diye değil, Mehmetçiğimiz Afrin’de destan yazdığı için dağıtılır!` yazılı pankarta, Çanakkale Belediyesi Zabıta Ekiplerince izin verilmediği gerekçesi ile açıklama yapmış, açıklamada, Çanakkale ruhuna gölge düşürüldüğü ifadelerine yer verilmişti. Dün, CHP İl Gençlik kolları tarafından partilerinin il binasında AKP Gençlik Kolları’na cevap verildi. CHP İl Gençlik Kolları Başkanı Şafak Yılmaz tarafından yapılan cevap açıklamasında, son dönemde yaklaşan seçimlerle, AKP’nin yalan ve iftira siyasetine sarıldığı, Afrin ve Mehmetçik üzerinden Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’a ve bu yolla CHP’ye saldırarak oy devşirmeye çalıştığını iddia etti. Açıklamayı provokasyonlara yanıt vermek değil, saptırılan tarihi gerçekleri gün yüzüne sermek amacı ile gerçekleştirdiklerini dile getiren Yılmaz; “Amacımız önceki gün AKP gençlik kolları tarafından yapılan, tarafımızca ciddiye alınmasına hiçbir suretle imkan bulunmayan provokasyon ve ucuz kahramanlık nidalarına yanıt vermek değil, saptırılmak istenen tarihi gerçekleri ve yaratılmak istenen sahte mağduriyetleri kamuoyuna bir kez daha tüm çıplaklığıyla ifade etmektir. 2019 yerel ve genel seçimlerine az bir süre kala kaybetmenin kaçınılmaz olduğunu, süregelen hukuksuzluklara ve hak ihlallerine Türk Halkı’nın 16 Nisan 2017 tarihli referandumunda olduğu gibi ‘artık yeter’ diyeceğini öngören AKP’nin özellikle son dönemde karanlık geçmişini unutup, can havliyle Cumhuriyet Halk Partisi’ne ve Sayın Ülgür Gökhan’a fütursuzca saldırmakta olduğunu, 16 yıllık iktidarı boyunca ülkemizi sürüklediği bataklığı, akıl almaz iddia ve iftiralarla Cumhuriyet Halk Partisi’ne maletme gibi beyhude bir girişimde bulunduğunu hayretler içerisinde seyretmekteyiz. 16 yıllık iktidarı boyunca ‘kandırılmışız” edebiyatından başka herhangi bir öz eleştirisi ve yetersizliğini halka izah etme kabiliyetine sahip olamamış, bir gün dahi tutarlılık kaygısı taşımamış, ayrıştır-korkut-yönet anlayışından bir an için uzaklaşmamış, iktidarını koruma uğruna etik ve ahlaki tüm değerleri ayaklar altına almış bir siyasal iktidar; her ne hikmetse son dönemde hayali bir takım iddia ve iftiralarla Cumhuriyet Halk Partisi’ni FETÖ, PKK, PYD ile bağdaştırmaya çalışmakta son olarak da Afrin ve Mehmetçik üzerinden Belediye Başkanımız Sayın Ülgür Gökhan’a bu yolla da Cumhuriyet Halk Partisi’ne saldırmakta bu yolla da oy devşirmeye çalışmaktadır” dedi.
“3 kuruşluk manevi tazminat”
Kısa süre önce hükümetin bir takım örgütlerle görüşmeler yaptığı belirten Yılmaz; “Halbuki bundan çok kısa bir zaman önce PKK terör örgütüyle yapılan mücadele her ne hikmetse türlü tavizlerin verildiği ‘müzakerelere’ evrilmiş bunun neticesinde ise, Kuzey Irak’tan gelen çok sayıda PKK üniformalı terörist kafilesi büyük bir törenle karşılanarak Habur Sınır Kapısından davullar zurnalar eşliğinde yurda sokulmuş, sokaklar Kürdistan paçavraları ile Öcalan posterleri ile donatılmış, göstermelik çadır mahkemeleri kurulmuş, yapılan mizansen yargılama neticesinde de Türk Halkı’nın aklıyla alay edilircesine yargılaması yapılan teröristlerin tutanağa geçirilmeyen ‘pişman değiliz’ sözlerine karşın etkin pişmanlıktan faydalanarak serbest bırakılmalarına karar verilmişti. Yine yakın tarihte dönemin başbakanı Avustralya’da yapmış olduğu konuşmasında ‘Sayın Öcalan düşüncelerinin değil, şu anda almış olduğu kellelerin hesabını veriyor’ demiş. Bebek katili Öcalan’a Sayın diye hitap etmiş, hayatının baharında ülke için canını vermiş şehitlere kelle demekte herhangi bir sakınca görmemiştir. Yargının bugün olduğundan çok daha bağımsız olduğu o dönemde yapılan yargılama sonucunda hakkında 3 kuruşluk manevi tazminata hükmedilmiştir. Dönemin Başbakanı hakkında hükmedilen tazminata ilişkin yapmış olduğu grup toplantısında Türk halkından özür dilemek yerine ‘koskoca Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı 3 kuruşluk tazminata mahkum edilmiş, olmaz böyle şey, eğer manevi tazminata hükmedileceksem bunun hakkı verilmeli’ diyerek kendini savunmuştur” dedi.
“Kardeşim Esat’tan Düşman Esed’e”
Hükümet tarafından daha önce yapılan görüşme ve anlaşmaları sıralayan Yılmaz; “Bununla da yetinilmedi, 2012 yılında Kürdistan Bölgesel Kürt Yönetim Başkanı Mesud Barzani onur konuğu olarak AKP kongresine davet edildi, kürsüden yapmış olduğu konuşma esnasında sözleri ne yazık ki sık sık ‘Türkiye Seninle Gurur Duyuyor’ sloganlarıyla kesildi. Daha da kötüsü sözlerini bitirdiğinde dönemin başbakanı yerinden kalkıp, Barzani’nin yanına kadar giderek kendisini tebrik etti. ‘Akil adamlar, stratejik derinlik, Oslo görüşmeleri, Kandil-İmralı toplantıları, Dolmabahçe mutabakatı, Habur gösterileri, Sayın Öcalan, PKK sızmalarına ve silahlanmalarına göz yumulması, FETÖ’nün peşine düşüp Türk Ordusunun itibarsızlaştırılması, ‘Kardeşim Esat’tan Düşman Esed’e geçilmesi, Ankara’da Salih Müslim’in kırmızı halılarda karşılanması, Savcısı olunan dosyalar, Balyoz-Ergenekon kumpaslarına göz yumulması, Süleyman Şah Türbesinin IŞİD’den kaçırılması ve bunun da halka alay edercesine kahramanlık hikayesi olarak sunulması gibi yakın tarihli birçok örnek Cumhuriyet Halk Partisi’ne karşı yapılan saldırıların ne denli akıl ve mantıktan uzak olduğunu kanıtlar niteliktedir” dedi.
“Hiç değilse şova çevirmeyin”
Son olarak AKP Gençlik kolları tarafından yapılan etkinliğin Afrin üzerinden siyasi şova dönüştürülmek istendiğini öne süren Yılmaz; “Son olarak ne yazık ki gerek yandaş medya gerekse AKP tarafından Mehmetçiğin canı pahasına kahramanca mücadele verdiği Afrin Harekâtı, Türk halkına AKP’nin bir zaferi olarak yutturulmaya çalışılmaktadır. Genel Başkanımız Sayın Kılıçdaroğlu’nun da müteaddit defalar ifade ettiği üzere Cumhuriyet Halk Partisi’nin Zeytin Dalı Harekatı’na ilişkin tavrı nettir. Zeytin Dalı operasyonu Hükümetin yanlış politikalarının Türkiye’yi ittiği zorunluluktur ve bu zorlu süreçte tüm Türk Halkı’nın kahraman Türk Ordusunun yanında yer alması gerekmektedir. Afrin’de zaferi kazanan canı pahasına mücadele eden kahraman Türk Ordusu ve Kahraman Türk Askeridir. Bu yüzden son tahlilde AKP Çanakkale İl Gençlik Kolları’ndan temennimiz hiç değilse Afrin Zaferi dolayısıyla yaptıkları pilav hayrını şova ve siyasi propagandaya dönüştürmemeleri, böylesine bir mücadeleyi günlük siyasete alet etmemeleridir. Sözlerime son verirken aziz şehitlerimizi bir kez daha yad etmek, başta ailesi olmak üzere şehitlerin acısını yüreğinde hisseden Tüm Türk Halkına huzurunuzda bir kez daha baş sağlığı dileklerimi iletmek istiyorum.” dedi.
(Eren Aşnaz)