Acımız büyük

Belediye Başkanı Ülgür Gökhan başta olmak üzere ÇTSO Yönetim Kurulu Başkanı Bülend Engin, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Basın Sözcüsü Orhan Kafa, İHD Çanakkale Şube Başkanı Serpil Bayar, Eğitim-Sen Çanakkale Şubesi, ÖDP Çanakkale İl Örgütü, Emek Partisi ve Biga Ticaret Ve Sanayi Odası adına Yönetim Kurulu Başkanı Şadan Doğan maden ocağında yaşanan patlama nedeniyle hayatını kaybeden emekçiler için başsağlığı mesajı yayınladılar.

731
“Başımız sağolsun...”
Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, mesajında şu ifadelere yer verdi: “Gün geçmiyor ki üzücü, can acıtıcı bir haber gelmesin, içimiz titremesin. Şimdi de Manisa`nın Soma ilçesindeki bir kömür madeninde yaşanan felaketin acısı düştü içimize… Zor koşullar altında çalışan 200’ün üstünde emekçimizin maden ocağında yaşanan patlama nedeniyle hayatını kaybettiğini ve çok sayıda yurttaşımızın da madende mahsur kaldığını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyorum. Kazada hayatını kaybeden yurttaşlarımıza Allah`tan rahmet, ailelerine sabır ve başsağlığı, yaralı vatandaşlarımıza geçmiş olsun diliyorum.”
 
“Milletçe yastayız”
“Soma’da yaşanan maden faciasından dolayı derin bir üzüntü içindeyiz. Acımız milletçe çok büyük. Milletçe yastayız” diyen ÇTSO Yönetim Kurulu Başkanı Bülend Engin; “Alın terlerini ailelerinin geçimini sağlamak ve ülke ekonomisine katkıda bulunmak için kara madene döken, yerin altında dünyanın en zor mesleklerinden birini yapan işçi kardeşlerimizin hayatlarını kaybetmiş olmasından büyük üzüntü duyuyoruz. Yüce Allah’tan hayatını kaybeden tüm işçi kardeşlerimize rahmet diliyor, geride kalan ailelerine de sabır diliyoruz. Halen yer altında bulunan işçilerimizin sağ olarak kurtarılmaları için dua ediyoruz. Madende hayatlarını kaybedenlerin ailelerinin acısı bizim de acımızdır. Ocaklarına ölüm ateşi düşen ailelerimizin ve milletimizin başı sağ olsun” dedi.
 
“Soma iş kazası değil cinayettir!”
Soma’da maden kazasında yaşananların Türkiye’de iş sağlığı ve güvenliği açısından ülkenin ne derece geri olduğunu bir kez daha gözler önüne serdiğini belirten Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Basın Sözcüsü Orhan Kafa; “Daha önce daha önce denetimlerden geçtiği söylenen işletme alanının yeterince ve gereğince incelenmediği ortaya çıkmaktadır. 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği yasası ve 4857 sayılı iş kanununda maden çıkartılan iş alanlarında sürekli denetim gözetim ve ortamın ölçümü yapılması zorunlu ilen hiçbir işlemin yapılmadığı açıktır. Yüzlerce işçinin ölümüne neden olan tamamen tedbirsizlik ve güvenli olmayan iş alanlarında oluşan Soma Maden işletmesi bize kapitalizmin çirkin yüzünü tekrardan göstermiştir. Bu acı tablonun yeniden ortaya çıkmaması için olaya neden olan kişi ve kuruluşların kusurları nedeniyle teşhir edilmesi ve cezalandırılması gerekmektedir. Türkiye işçi sınıfının ve ölen işçilerin ailelerinin başı sağ olsun!” dedi.
 
 
“Soma’daki işçi katliamını kınıyoruz”
Türkiye’de taşeron çalıştırma biçimine derhal son verilmesi gerektiğini ifade eden İHD Çanakkale Şube Başkanı Serpil Bayar; “13 Mayıs 2014 günü Manisa İli Soma İlçesi’nde bir özel şirkete ait maden sahasında kaza olduğu ileri sürülen yer altı yangını meydana gelmiş, yangın sırasında yer altında 787 işçi olduğu ileri sürülmüş, bu işçilerden bugün (14 Mayıs saat 10.00 itibari ile) 201 işçinin yaşamını yitirdiği belirtilmiş, 80 işçinin yaralı olduğu, 363 işçinin tahliye edildiği, 150 civarında işçinin ise hala yeraltında olduğu belirtilmiştir. Öncelikle yaşamını yitiren işçilerin ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifalar dileriz. İnsan Hakları Derneği olarak bu olayı toplu bir işçi katliamı olarak nitelendiriyoruz. İşçi sağlığı ve iş güvenliği açısından karnesi kötü olan ülkemizde bir felaket daha göz göre göre geldi. İş kazalarının yoğunluğuyla dikkat çeken Soma bölgesi kömür işletmelerinin bir meclis komisyonuyla denetlenmesi talebinin iktidar partisi tarafından reddedilmesinin ardından yaşanan bu işçi katliamı Türkiye’deki vurdumduymazlığı bir kez daha ortaya çıkarmıştır. İş kazalarının hemen hepsi kaza değil, önlenebilir insan eliyle yaratılmış cinayetlerdir. İşyerini güvenli bir çalışma ortamı haline getirmek için yapılması gerekenler üretim maliyetini düşürmek için yapılmamakta ve devlet tarafından yeterli biçimde denetlenmemektedir. Siyasal iktidarın ülkemizi ucuz işgücü ve düşük maliyetli üretim diyarı haline getirme politikalarının insanlarımızı nasıl bir felakete sürüklediği bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bu olayda da görüldüğü gibi maden sahasını işleten asıl işveren işçi sayısını açıklayamamış, iş verdiği taşeronlardan topladığı bilgileri ancak bugün açıklamaya başlamıştır. Bu olay bir kez daha göstermiştir ki Türkiye’de taşeron çalıştırma biçimine derhal son verilmelidir. Taşeron firmalar hiçbir şekilde iş sağlığı ve iş güvenliği önlemlerini yerine getirmemekte, işçi sömürüsüne dayalı kar elde etme anlayışı ile hareket etmektedirler” dedi.
 
“Buradan siyasal iktidara sesleniyoruz”
“Soma işçi katliamı ile ilgili siyasal sorumluluğu bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı ile Çalışma Bakanının derhal istifa etmesi ya da görevden alınması sağlanmalıdır” diyen Bayar; “Etkin bir soruşturma yapılmalı, başta Soma’daki olayın meydana geldiği maden sahasını işleten şirketin sahibi ve yetkilileri olmak üzere sorumluluğu olanlar yargılanmalı ve cezalandırılmalıdır. Sorumluluğu veya ihmali bulunan kamu görevlileri yargılanmalıdır. Bu olay göstermiştir ki Türkiye’deki maden sahalarının iş sağlığı ve iş güvenliği önlemleri yetersizdir. Türkiye’de ki tüm maden sahalarında birkaç gün işe ara verilerek buralarda hızlı ve etkili bir denetim yapılmalı, bu denetimlere uygun iş sağlığı ve iş güvenliği önlemleri alınmalıdır. Tüm Türkiye’yi ve kaybettiğimiz işçilerin yakınlarını olayın takipçisi olmaya çağırıyoruz. Takip edelim ki bir işçi katliamı daha yaşanmasın” şeklinde konuştu.
 
“Hükümet istifa etmelidir”
Soma`da yaşanan maden faciasının ardından açıklama yapan Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Çanakkale İl Örgütü AKP hükümetini istifaya çağırdı. Yapılan açıklamada “Acımız ve Öfkemiz Büyük Soma’da yüzlerce işçi kardeşimizi kaybettik. Yüzlercesi ise halen madende. Acılı ailelerimize baş sağlığı, yaralılara acil şifa diliyoruz. Halen madende olan işçi kardeşlerimizi umutla bekliyoruz. Madenlerde, fabrikalarda, tersanelerde yaşanan ölümlere ‘kader diyenler’ bu katliamın sorumlularıdır. Zonguldak’ta, Bursa’da, Soma’da ve pek çok madende yaşanan ölüm ve yaralanmalara rağmen AKP iktidarı hiçbir tedbir almadı. Daha 15 gün önce CHP Milletvekillerinin, Meclis’e sunduğu Soma Maden’le ilgili inceleme önergesi AKP’lilerin oylarıyla reddedildi. Katili Biliyoruz, Tanıyoruz. Sorumlu ortadadır. Meclis kürsülerinde AKP’yi işçi düşmanı gösteremezsiniz diyerek inceleme önerisini reddedenler, her ölümün ardından kader diyerek üzerini örtmeye çalışanlar yüzlerce işçinin katilidir. Açgözlü Sömürücüler Hesap Vermeli. AKP, açgözlü sermayenin daha çok karı için tüm alanlarda özelleştirme ve kuralsızlaştırma ile azgın bir güvenceleri ellerinden alındı. Güvenli ve sömürünün önünü açtı. Kamu işletmeleri bir bir özelleştirildi. İşçilerin tüm sağlıklı çalışma koşulları ortadan kaldırıldı. Özelleştirilen madenlerde daha çok sömürü ile daha çok kar elde edilip bir avuç sömürücü işçinin emeği ve kanı üzerinden zenginleştirildi. Yapılması gereken açıktır, bir saniye daha beklemeden istifa etmektir. AKP iktidarı bu katliamın sorumluluğunu üzerinden atmak için dün geceden itibaren inceden inceye çalışmaya devam ediyor. Soma’da işçi yakınlarına dahi sağlıklı bir bilgi halen verilmiyor. Madenden ve ateşten kapkara olmuş işçilerin önünde beyaz gömleği ve siyah takımıyla dikilen Bakan ve temsil ettiği zihniyet yine yalnızca manipülasyondan başka bir şey yapmıyor. Yapmaları gereken çok açıktır, bir saniye daha beklemeden istifa etmeliler. Ülkeyi tam bir felaketler ülkesine çeviren, ülkenin her yerini işçi mezarlığına dönüştüren bu iktidar artık pılını pırtını toplayıp çekip gitmelidir. Ancak bir yere kımıldamayacaklarını biliyoruz. O yüzden biz bu katliamın sorumlularından hesap sorarak onları ait oldukları yere göndermek için bütün gücümüzle mücadele edeceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz. Tüm Özelleştirmeler Derhal İptal Edilsin Tüm özelleştirmeler derhal iptal edilmeli, özelleştirilen tüm madenler kamulaştırılarak işçilerin yönetimine bırakılmalıdır. Madenlerin denetimi için emek ve meslek örgütü temsilcilerinin ve bilim insanlarının yer aldığı bağımsız bir kurul oluşturulmalıdır. Soma Maden Holding’in başkan ve yöneticileri başta olmak üzere işçi ölümlerinin tüm sorumluları yargılanmalıdır. Hükümet derhal istifa etmelidir” denildi.
 
“AKP`nin bilançosu; 12 bini aşkın işçi”
KESK`e bağlı Eğitim-Sen`den yapılan açıklamada “Manisa’nın Soma İlçesi linyit kömürü üretimi yapan Soma Holding’e bağlı Soma Kömür A.Ş’ye ait bir ocakta meydana gelen trafosu patlaması sonucunda 200’ü aşkın işçi hayatını kaybetmiş, 100’ü aşkın işçi yaralanmıştır. Soma’da yüzlerce işçinin canına mal olan patlama bir kaza değil, yeterli iş güvenliği tedbiri alınmadığı için göz göre göre gelen bir iş cinayetidir. 12 yıllık AKP iktidarı döneminde iş cinayetlerinde 12 bini aşkın işçi yaşamını yitirmiştir. Soma’da yaşanan katliam, bugüne kadar yaşanan iş cinayetlerinin en son ve en acı halkası olmuştur. Türkiye’de her yıl maden ocaklarında onlarca işçi iş cinayetine kurban gitmesine rağmen bugüne kadar yaşanan ölümler karşısında hiçbir önlem alınmamış, göstermelik denetimler yapılmış, madenlerdeki çalışma koşulları ile ilgili en temel sorunlar göz ardı edilerek, katliam gibi cinayete resmen davetiye çıkarılmıştır. Soma’da yaşanan iş cinayetinin temel nedeni, yıllardır bütün itirazlara rağmen ısrarla hayata geçirilen özelleştirme ve taşeron çalıştırma sisteminin resmi devlet politikası haline getirilmesidir. Bugüne kadar yaşanan işçi cinayetlerinde olduğu gibi, son olarak Soma’da meydana gelen katliamın sorumlusu güvencesiz çalıştırmayı yaygınlaştıran, işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirleri almayı maliyet unsuru olarak gören patronlar ve AKP Hükümetidir. 29 Nisan’da üç muhalefet partisi Soma’daki maden ocaklarının araştırılması için ortak önerge vermiş, ancak söz konusu önerge AKP tarafından reddedilmiştir. AKP hükümetinin 2012’de çıkardığı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nın kâğıt üzerinde kaldığı, gerekli denetimlerin yapılmadığı, üstelik bu denetimleri yapması gereken hükümetin, madenlerin denetlenmesi ile ilgili önergelerini reddettiği düşünüldüğünde, Soma’da yaşanan cinayetin asıl failinin kim olduğu daha iyi anlaşılmaktadır. Maden işçileri her yıl bir avuç kömür için bir ömür verirken, yaşanan cinayetleri `kader`, ya da `takdir-i ilahi` olarak açıklayıp, ölenlerin ailelerine sadece `rahmet` dilemek, özelleştirme ve taşeronlaştırma uygulamalarında ısrarcı olmak yeni iş cinayetlerinin, yeni katliamların yaşanmasına davetiye çıkarmak anlamına gelmektedir. Eğitim Sen olarak Soma’da yaşanan iş cinayetinde yaşamını yitiren işçi kardeşlerimizin ailelerine başsağlığı diliyor, göz göre göre yaşanan bu katliamın bütün sorumlularının hesap vermesini talep ediyoruz” denildi.
 
EMEP`ten “Birlik mücadele ve dayanışma mesajı”
Emek Partisi Çanakkale İl örgünden yapılan açıklamada “Soma katliamının nedeni patronların doymak bilmeyen sömürü tutkusudur. Dün Manisa Soma’da, Soma Kömürleri A.Ş’ye ait bir madende çok sayıda işçi hayatını yitirdi. Bu sabah ölenlerin sayısının 201 olduğu açıklandı. Ölen işçi sayısının daha da artması bekleniyor. Çok sayıda da yaralı var. İşçi sınıfımıza ve ölen işçilerin yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Hükümet ve devlet yetkililerinin iddia ettiği gibi Soma’da yaşanan olay bir iş kazası olarak nitelendirilemez. Tam tersine, ortada bir kaza ya da kader değil düpedüz katliam vardır İlgililerin açıklamalarına göre, 12 yıllık AKP iktidarı döneminde iş cinayetlerinde 14 bini aşkın işçi yaşamını yitirmiştir. Soma Katliamı, bu iş cinayetlerinin zirvesi olmuştur. Bütün bu cinayetler, emek düşmanı bir politikanın sonucu olarak yaşanmaktadır. AKP iktidarı ve daha önceki iktidarlar tarafından da uygulanan neo-liberal politikalar; özelleştirme, taşeronlaştırma, daha az işçiye daha çok iş yaptırma, performans arttırılması diyerek sömürüyü katmerleştirme politikaları; bütün bu cinayetlerin sebebidir. Soma Kömür İşletmelerinde sık sık madenci ölümlerinin yaşanması nedeniyle TBMM’ye 20 gün önce CHP, MHP, BDP milletvekilleri tarafından verilen “Araştırma Komisyonu kurulması” önerisi AKP milletvekillerinin oyları ile ret edilmiştir. HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel’in soru önergesi ise; ilgili bakanlık tarafından, işletmelerin sık sık denetlendiği yönünde cevaplanarak adeta geçiştirilmiştir. Soma Katliamı’nın yaşandığı Maden’in yöneticileri önceki açıklamalarında özelleştirmenin nimetleri üzerine övgüler yapmış, çıkardıkları kömürün maliyetini yüzde altmış azaltmakla övünmüşlerdi. Demek ki, maliyet işte böyle azaltılmaktadır! İşçi sayısını azaltarak bir işçiye daha çok iş yaptırma, tecrübeli işçileri işten çıkarıp daha ucuza yeni ve tecrübesiz işçi çalıştırma, taşeronlar eliyle bilgisiz ve deneyimsiz işçileri istihdam etme, işyerine sendika sokmayarak en temel haklardan dahi işçilerin yararlanmasını önleme, giderleri azaltma adına her türlü güvenlik önlemi için harcanan parayı kısma, işçi güvenliği ve sağlığı kurallarına uymama, iktidar partisi ile içli dışlı olup denetimden kurtulma vb. yöntemler; maliyet azaltma olarak övünülen uygulamalardır ve göz göre, göre katliama yol açmıştır. İş cinayetleri ve son katliam elbette kader değildir. İş cinayetleri patronların kâr hırsına, mevcut sömürü düzenine son verildiğinde sona erecektir. Partimiz sömürü düzenine son vermek için mücadele etmektedir. Yitirdiğimiz işçi kardeşlerimiz için ne kadar üzülsek azdır. Fakat, onlar için yapabileceğimiz en iyi şey sömürü düzenine karşı birleşmek ve mücadeleyi yükseltmektir. Hükümeti, işçi düşmanı politikaları terk etme konusunda bir kez daha uyarıyoruz. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı başta olmak üzere ilgili bakanlar derhal istifa etmelidir. Sorumlular yargılanıp en ağır cezalara mahkum edilmelidir. İşçi güvenliği ve sağlığı için yetersiz olan mevzuat yeniden düzenlenmeli, işyerlerinde işçi güvenliği uzmanları ile birlikte işçilerin denetimi de sağlanmalıdır. İşçi güvenliği ve sağlığı konusunda gerekli tedbirleri almayan patronlara ciddi yaptırımlar getirilmelidir. İşçileri ve sendikaları, Soma Katliamını grev ve gösterilerle protesto etmeye çağırıyoruz. Böylesi bir katliamın taziye mesajları ile geçiştirilmesine izin vermeyelim. Bütün bir ülke olarak, böylesi işçi katliamlarının bir daha olmaması için şimdi şaltere uzanma ve hayatı durdurma zamanıdır. Bu nedenle sendikalar derhal genel grev kararı almalı. İş cinayetlerine son. İşçi sınıfının iktidarı için; Birlik, mücadele, dayanışma!” ifadeleri kullanıldı.
 
“Soma araştırılmalı ve gereği yapılmalıdır”
Biga Ticaret Ve Sanayi Odası adına Yönetim Kurulu Başkanı Şadan Doğan ve Meclis Başkanı Eşref Temiz imzalı mesajda, “Manisa’nın Soma İlçesi, Eynez Mevkii`ndeki kömür madeninde meydana gelen elim kaza sonrasında, Türkiye tarihinin en fazla işçi kaybı yaşanan facialarından biriyle karşı karşıya kalmanın tarifsiz üzüntüsü içerisindeyiz. Bugün Türkiye karanlık bir güne uyandı. Ailelerinin geçimini sağlamak için yerin 600 metre aşağısında, zor şartlarda alın teriyle çalışan madencilerimizin şehit olması sonrasında söylenecek hiçbir sözün teselliye yetmeyeceğini biliyoruz. Bugün, bundan sonraki hayatlarına `babasız`, `eşsiz`, `oğulsuz`, `kardeşsiz` uyanan yüzlerce yürekteki tarifsiz acıların ise paylaşıldıkça azalacağına inanıyoruz. Tüm milletimizi yasa boğan bu tür faciaların bir daha yaşanmaması için facianın ortaya çıkma sebepleri tüm yönleriyle araştırılmasını ve gereğinin yapılmasını tüm kamuoyunun ortak talebi olarak dile getirmeyi de gerekli görüyoruz. Soma’da vefat eden madencilerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve milletimize sabır ve başsağlığı diliyoruz. Elim kazadan yaralı kurtulan madencilerimize acil şifalar dilerken, halen yer altında mahsur olan canların bir an önce kurtarılmasını temenni ediyoruz” denildi
Paylaş