“Zeytin katliamını niye yapıyorsunuz?”

İl Genel Meclisi`nin Kasım ayı toplantılarının 3. birleşiminde gündem dışı söz alan İl Genel Meclisi CHP Grup Başkan Vekili Hicri Nalbant, zeytin ağaçlarının kesilmemesi için nöbet tutan köylülere destek verirken, zeytin katliamına sebep olanları ve buna göz yumanları ise şiddetle kınadı. Hem Türkiye hem de Çanakkale için çok önemli olan zeytinin sağlığın, bereketin ve barışın simgesi olduğunu belirten Nalbant; "Zeytin dünyanın çok az bölgesinde yetişen bir ürün. Sağlığın, bereketin, barışın simgesi olan bir ürün. Türkiye ve ilimiz için önemi çok büyük. Zeytinin %90`nı susuz şartlarda %70`i de engebeli arazilerde yetişiyor. Zeytinin yerine ikame edebilecek bir başka ürünümüz daha yok. Hem dünyadaki konumumuz hem de bulunduğumuz bölge itibariyle düşündüğümüzde zeytinlere hepimizin gözü gibi bakması gerektiğini düşünüyorum. Soma Yırca Köyü`nde yaşanan olay daha önce bizim de başımıza gelmişti. O katliamın küçük ölçekli bir bölümünü Bekirli Termik Santralı yapılırken Kemer Köyü zeytinlikleri kesilirken izledik. Kurban Bayramı`nda zeytinler kesildi. O zaman sayın Vali başta olmak üzere herkesi göreve davet etmiştik. Ama hiç kimse oralı olmamıştı" dedi.

 

Soma ilçesi Yırca Mahallesi`nde zeytin ağaçları için nöbet tutan köy halkına destek verdiklerini anımsatan Nalbant; "Termik Santralin bitişiğinde 500 dönüm kadar zeytin alanları var. Bu zeytinlikler şahısların zeytinliği. Bir kısmı da köy muhtarlığının zeytinliği ama köy muhtarlıkları mahalle olunca o zeytinlikler soma Belediyesi`ne devredilmiş. Soma Belediyesi de bu zeytinlikleri korumasını sağlamak üzere geçtiğimiz günlerde ihale etti. İhaleyi de bugün zeytin katliamı yapan şirkete verdi. Bu da çok düşündürücüdür. Biz oraya gittiğimizde 500 kadar zeytin kesilmişti. Etrafta dikenli tellerle çevrilmişti. Günün birinde sembolik olarak orada zeytin hasadı da yaptık. Bu hem Kaymakamlığın bilgisi dahilindeydi hem de şirketin bilgisi dahilindeydi. Bu arada konu ile ilgili bir dava açılmıştı. Buradan acele kamulaştırma kararı çıkmış. Acele kamulaştırma kararının yürürlüğünün durdurulması için Danıştay`da da dava açılmıştı. Geçtiğimiz günlerde Danıştay`dan bir karar çıkıyor ama kararın çıktığı haberi bir şekilde şirkete sızdırılıyor. O gece 5 bin zeytin ağacını daha katlediyorlar. Yani Soma`da 301 canı kaybettik. Bu maden cinayetiydi. Şimdi aynı yerde büyük bir zeytin cinayeti işlendi. Bu da tüm Türkiye`yi üzüntüye boğdu. Gerçekten oradaki insanlar ağlarken, bende burada kendimi zor tuttum ve çok üzüldüm. Bunun yapılmaması lazımdı" diye konuştu.

 

Nalbant sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Zeytincilik Yasası yürürlükte. Değiştirilmesi için teklif var ama daha komisyonlarda. O yasa yürürlükteyken 500 dönüm zeytini keseceksiniz ve buraya termik santral kuracaksınız. Ama 500 dönüm ile bitmiyor ki, O 500 dönümün bitişiğinden başlayan köyün zeytinlikleri var. Belki 2 bin dönüm zeytinlik var. Zeytincilik Yasası`nın 20. maddesi `Zeytinliklere 3 kilometre mesafeye kadar toz çıkaran, kimyasal atık bırakan, zeytinlerin gelişmesini önleyen hiç bir tesis kurulamaz` diyor. 500 dönümlük yerde zeytinleri kesseniz bile, Zeytincilik Yasası yürürlükte olduğu sürece oraya termik santral kuramazsınız. Aceleniz ne? Bu katliamı niye yapıyorsunuz? Bunu yapan şirket kim? Bunun arkasında kimler var? Bize de hiç yabancı olmayan Kolin şirketi. Bunu şiddetle kınıyorum. Buna yardım yapan ve cesaret verenleri de buradan şiddetle kınıyorum. Bundan böyle ilimizde bu tür zeytin katliamlarının olmamasını diliyorum." Öte yandan Nalbant, ebediyete intikalinin 76. yılında Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk`ü minnet ve saygıyla andıklarını da sözlerine ekledi.