“Yüzsüzlerin gerçek yüzü…”

İnsan Hakları Derneği Çanakkale Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Hayrettin Pişkin, 6-7 Eylül olayları ile ilgili açıklama yaptı.

703
Barış Anıtı önünde düzenlenen basın açıklamasında konuşan İHD Yönetim Kurulu Üyesi Hayrettin Pişkin, 6-7 Eylül 1955 yılında yaşanan ırkçı şoven saldırı ve yağmalamanın üzerinden tam 58 yıl geçtiğini ancak hala bir yüzleşme yapılamadığını söyledi. Pişkin; “Selanik’te Atatürk’ün doğduğu eve yapılan bombalı saldırıyı bahane ederek gelişen olaylar yakın tarihimizde 6-7 Eylül olayları olarak anılmaktadır. Daha sonra bombayı atan şahıs; Hasan Uçar’ı azmettiren Oktay Engin vali yapılarak devletin katliamcı ve entrikacı geleneği tescillenmiştir. 6-7 Eylül 1955 de yaşanan ırkçı şoven saldırı ve yağmalamanın üzerinden tam 58 yıl geçti, ama hala bir yüzleşme yapılamadı ve diğer etnik ve dinsel farklılıkları olanlar üzerinde baskılar sistematik olarak sürüyor ve devlet tarafından entrikalar ve provokasyonlar düzenlenmeye devam ediyor. Genelkurmay eski başkanı İlker Başbuğ’un yargılandığı davadaki suçlardan biri, kara propaganda yapan yüzlerce internet sitelerinin kurulması. Bu internet sitelerinin içeriğine baktığımızda; Abdullah Öcalan’ın resminin ve PKK bayrağının konulduğu sitelerden Türk askerine, Türk polisine ve Türk ırkına küfürler, hakaretler ve tehditler içermesi. Bozkurt resminin ve üç hilal sembollerinin konulduğu sitelerden Abdullah Öcalan’a, PKK’ya ve Kürt ırkına küfürler, hakaretler ve tehditler içermesi. Pir Sultan Abdal’ın ve Hz. Ali’nin kılıç sembollerinin konulduğu sitelerden Sunilere, Müslümanlara küfürler, hakaretler ve tehditler içermesi. Sünni Müslümanların sembollerinin konulduğu sitelerden Alevilere, küfürler, hakaretler ve tehditler içermesi. 12 Eylül darbesinin duyurusunu yapan 1 nolu bildiriyi okuyan Kenan Evren bir paragrafta birkaç ay önce Konya’da Milli Selamet Partisi’nin yaptığı bir miting’te İstiklal Marşı okunurken bir gurubun yere oturmasını kastederek “bunlar şeriat istiyor” demesi. (Çok sonradan ortaya çıktı ki yere oturanların hepsi astsubaydı) Orgeneral Sabri YİRMİBEŞOĞLU bir söyleşide Kıbrıs’ta 23 ocak 1964 tarihinde Bayraktar camisine bomba attırdığını itiraf etmesi. 12 Mart darbe sürecine giderken MİT’in Marmara gemisini batırıp bunu öğrencilerin üstüne atması.1938’de Dersim’de herhangi bir isyan ve benzeri bir durum olmamasına rağmen “isyan var” denilerek katliam yapılması. Son provokasyonlar; Irak’ta kimyasal silah kullanıldı diye 1 mart tezkeresinin çıkarılmaya çalışılması. Suriye’de kimyasal silah kullanıldığı gerekçesi ile savaşa kalkışılması ve Rojava halkını yok etme planları yapılması. Halk düşmanı tekçi zihniyet taşıyan yüzleri artık tanıyoruz. Bu gün hepimiz Rum’uz. Yaşasın eşit yurttaşlık bilinci” dedi.
Paylaş