“Yasalar önünde herkes eşittir”
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Çanakkale Şube Başkanı Necmi Akyalçın, denetlemede ADD`ye 759 TL para cezası kesen İl Dernekler Müdürlüğü`nün bazı derneklere karşı yasaları uygulamadığını ileri sürdü. Akyalçın; “Bize karşı yasaları büyük bir titizlikle uygulayanların Çanakkale’de 5072 sayılı yasanın maddelerine aykırı olarak 6 aydır faaliyet gösteren bir dernekle ilgili olarak yasaları neden uygulamamaktadır? Aynı titizliği bu dernekle ilgili olarak neden göstermemektedir? Anayasamıza göre Yasalar önünde herkes eşittir; ama bu konuda eşit değil miyiz?” dedi.
Konu ile ilgili basın açıklaması yapan ADD Çanakkale Şube Başkanı Necmi Akyalçın, ADD Çanakkale Şubesi`ni denetleyen İl Dernekler Müdürlüğü`nün kestiği para cezasına şaşırmadıklarını söyledi. İl Dernekler Müdürlüğü`nün Çanakkale’de 5072 sayılı yasanın maddelerine aykırı olarak 6 aydır faaliyet gösteren bir dernekle ilgili olarak yasaları neden uygulamadığını soran Akyalçın; “Çanakkale Atatürkçü Düşünce Derneği, Çanakkale Valiliğinin 09.04.2014 tarihli olurları çerçevesinde 14.04.2014 tarihinde İl Dernekler Müdürlüğünce denetlenmiştir. Bu denetleme sonunda 5253 sayılı Dernekler Kanunu 32/1 maddesi ile 23. ve 24. maddeleri uyarınca 759.00 TL para cezası ile cezalandırılmıştır. Biz bu cezaların yabancısı değiliz, bunların neden olduğunu da çok iyi biliyoruz. Bundan dolayı da pek şaşırmadık. Bizler yasalara saygılı insanlarız, bu bağlamda gereğini de yapacağız. Ancak şunu da söylemeden geçemeyeceğiz. Ülkemizde bu konularda yasalar yalnızca bizler için mi geçerlidir, yasalar yalnızca bizlere mi uygulanır? Bu soruların yanıtını da hemen verelim. Gördüğümüz ve anladığımız kadarıyla evet. Şöyle ki: 5072 sayılı Dernekler ve Vakıfların Kamu Kurum ve Kuruluşları ile İlişkilerine Dair Yasanın 2. maddesinin a fıkrası `Dernek ve Vakıflar, kamu ve kuruluşlarının ismini alamaz, bu kurum ve kuruluşların hizmet binaları ve müştemilatı içerisinde faaliyet gösteremez ve bu kuruluşlara ait araç gereci kullanamaz. Aynı Kanunun 3. maddesi de 2. maddede belirtilen ilkelere aykırı hareket eden kamu görevlileri ile dernek ve vakıf yöneticileri, eylemleri başka bir suç oluşturmadığı takdirde, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ayrıca dernek ve vakıf yöneticileri hakkında görevden alma işlemi uygulanır` demektedir. Bize karşı yasaları büyük bir titizlikle uygulayanların Çanakkale’de 5072 sayılı yasanın yukarıda zikredilmiş maddelerine aykırı olarak 6 aydır faaliyet gösteren bir dernekle ilgili olarak yasaları neden uygulamamaktadır? Aynı titizliği bu dernekle ilgili olarak neden göstermemektedir? Anayasamıza göre Yasalar önünde herkes eşittir; ama bu konuda eşit değil miyiz?” dedi. “Yoksa bu konuda iktidara yandaş olan derneklerle diğer dernekler Çanakkale’de aynı yasalara tabi mi değildir?” diyen Akyalçın; “Eğer aynı yasalara tabiysek bu dernekle ilgili bugüne değin neden herhangi bir işlem yapılmadı? Eğer yapılmış olsaydı söz konusu derneğin faaliyetlerine devam etmesi mümkün olur muydu? Sakın kimse bu konuda böyle bir dernekten haberimiz yok demesin; bu çok komik olur; hatta meşhur deyişle buna kargalar bile güler. O zaman da sormazlar mı sizlere: Kentimizde basının önünde şatafatlı törenlerle açılışı yapılan ve 6 aydır faaliyet gösteren bir dernekten Çanakkale’nin üst düzey yöneticilerinin nasıl haberi olmaz. Bu mümkün olmadığına göre akla şu sorunun gelmesi gerekmez mi? Çanakkale’de üst düzey yöneticilerce yandaş derneklere farklı yandaş olmayan derneklere farklı uygulamalar mı yapılmaktadır? Eğer bu sorunun yanıtı evetse bu çok üzücü, hatta utanç verici, dahası korkunç bir durumdur. Bu durum, aklı selim hiçbir yurttaş tarafından kabul edilemez. Bizler bu türden işlerin yaşandığı Çanakkale’mizde, bu işlerden sorumlu olanların böylesi bir vebalin altında kalmak istemeyeceklerine olan inancımızı yineleyerek durumu kamuoyunun bilgilerine sunuyoruz” şeklinde konuştu.
Akyalçın`dan Feyzioğlu’na destek
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu`na yönelik sergilediği tutuma da tepki gösteren Akyalçın şu şekilde konuştu: “Ayrıca: Danıştay’ın 146. kuruluş yıldönümü töreninde Türkiye Barolar Birliği Başkanı sayın, Prof. Dr. Metin Feyzioğlu konuşurken sayın başbakan, bir başbakan vakarıyla çok fazla örtüşmediğini düşündüğümüz bir üslupla sayın konuşmacıya müdahale etmiştir. Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı, Genelkurmay başkanı, Ana muhalefet partisi başkanlarının gözleri önünde kürsüye doğru yönelerek sayın Feyzioğluna “edepsizlik yapıyorsun, yalan konuşuyorsun” türünden hakaret ve aşağılama içerikli sözcükler sarf etmiştir. Sayın başbakan bu üzücü ve talihsizce yapılan konuşmanın hemen ardından gittiği Afyon’da da partililerine yaptığı konuşma sırasında sayın Feyzioğlu’nu hedef alarak aynı içerikli `Anayasa Profesörüymüş ne olursan ol, senden bir şey olmaz, istediğin kadar profesör ol` tümcelerini sarf etmiştir. İnsanlarda Gazeteci Ergun Babahan’ın söylediği `Türkiye bugün her türlü eleştiriyi edepsizce bastırmaya çalışan bir siyasi anlayışın etkisi altındadır` algısı oluşmaktadır. Yaşanan bu olay karşısında insan ister istemez biz nasıl bir ülkede yaşıyoruz? Bu yaşananlar nedir böyle? Diye düşünmekten kendini alamıyor üzüntüyle birlikte kaygı ve korkuya kapılıyor. Öyle ya düşüncelerini dile getirmek bile suçmuş algısı ülkeye hakim olursa bu işin sonu nereye varır? Yönetimsel anlamda bunun adı ne olur? Bunları kabul edilemez gelişmeler olarak görüyoruz. Bütün bu duygu ve düşüncelerle sayın Feyzioğlu’nun yanında olduğumuzu Çanakkale’den haykırıyoruz.”