Çanakkale Belediye Meclisi Temmuz ayı toplantısı dün gerçekleştirildi. Toplantıya bir süredir kent kamuoyunda tartışılan, imza toplama kampanyası da başlatılan İskele Meydanı isim tartışması damga vurdu. Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, isim tartışması konusunda bilgilendirmede bulundu. Başkan Gökhan, “Kent Konseyi yeni bir çalışma başlattı. İskele Meydanı`nın isminin ne olması ile ilgili halkı soruluyor. İskele Meydanı`nın ismi ile ilgili bir imza toplama konusu var. Gezi Meydanı olması için imza toplanıyor. Benim fikrim soruldu ben de fikrimi söyledim. Demokrasi Meydanı olabilir dedim. Ama tabi bu ne benim düşüncemle ne de imza toplayanların düşüncesi ile olmaz. Özellikle kentin tam girişindeki bir meydanın, belli bir üslupla adının bulunması gerekir. Onun için Kent Konseyi bu konudaki çalışmasını başlattı. Kent Konseyi bakacak, çalışacak son tahlilde Belediye Meclisi`nin kararı ile belirlenen ismi vermiş olacağız” dedi.
“Hamburger veya Utanç Meydanı” önerisi
Başkan Gökhan`ın konuşmasının ardından söz alan AKP`li Belediye Meclis üyesi Hakan Vural, “İskele Meydanı isim tartışmalarını izliyoruz. Gezi Meydanı mı olsun, İskele Meydanı mı olsun? Biliyorsunuz bu meydan, çok iradeniz dahilinde olmadı. Sizin oraya Çanakkale Evi ve Çanakkale hamburgercisi yapma düşünceniz vardı. Dolayısıyla buraya bir isim arıyorsak, Hamburger Meydanı olabilir. Belediyenin oraya eğilimini ortaya koyması açısından olabilir. O meydan dünyanın en sağlam meydanı. Çünkü altında bir trilyonluk (yeni parayla bir milyon lira) jet-Grout uygulaması yapıldı. Bu anlamda bu halkın bir trilyon lirası
(yeni parayla bir milyon lira) oraya gömüldü ve sonra meydan yapıldı. Bu anlamda Belediye Utanç Meydanı ismi olabilir. Kent Konseyi`ne, bu önerileri de bilgisine iletmek isterim” şeklinde konuştu.
“Size bu aklı kim verdi?”
Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ise, Vural`ın önerisine Anafartalar Oteli`nin 2007`den bu yana gelen sürecini anlatarak cevap verdi. Başkan Gökhan, “Size bu aklı kim verdi bilmiyorum ama, ısrarla anlatmaya çalıştığım, defaatle anlattığım, ispat ettiğim bir konuda, ısrarla il başkanınız gibi iftira atarak bu konuyu sürdürmeye devam ediyorsunuz. Sizin kararınızla, sizlerin oyuyla orayla ilgili İl Genel Meclisi`ne bir önerimiz vardı. Komisyonlar kuruldu. Otelin yerinin yüzde 55`e 45 bölünmesi noktasında elimde meclis kararı var. Orada yine bir bina yapılacak ve bir meydan oluşacaktı. Bina otele doğru yanaşıyordu. Fakat İl Genel Meclisi, bu noktada bunun kararını alamadı. Sonra ne yapıldı? Sonra, müfettiş gönderildi Çanakkale Belediyesi`ne. Koruma Kurulu bizi çağırdı, gittik. Dedi ki; `Ankara`dan, bakanlıktan bir yazı geldi. Bu yazıya göre buranın, yeniden değerlendirilmesi isteniyor.` bunun üzerine dedim ki kurula; `bakın bizim önerimiz bu idi. Biz buraya bina yapma hevezlisi değiliz` ve kurul zorda kaldı. Çünkü, eğer vermiş olduğu karardan dönmüş olsa idi, işte o bahsettiğiniz bir trilyon lirayı kurul üyeleri tahsil etme zorunluluğu ile karşı karşıya kalacaktı. Çünkü onların izni ile ihale yapmışız. O zaman dedim, bir tek çözümü var. o da şudur; Eğer o zamanki sayın Vali ve İl Genel Meclisi, buranın meydan olması noktasında bir karar alırsa, biz de bir plan tadilatı yaparak, orayı kent meydanına dönüştürürüz. Tamam dediler. Sayın valiye de durumu anlattım. Hemen bu akşam 5`e kadar bana, bu otelin yerini meydan olması ve belediyeye terk etme noktasında meclis iradesini koyarsanız, biz de bunun gereğini yaparız. Daha sonra geldik bunu meclise, size anlattık. Siz de bunu memnuniyetle kabul ettiniz. Plan tadilatı yaptık. Orayı, otelin yerini, kent meydanı olarak belirledik. Sonra valilik, il genel meclisi ve özel idaresi yer terki yaptı. Biz de o binanın işleticilerine süre verdik. Bunu öneren biziz. Gelen mülkiye müfettişine de hepsini verdi. O da işin içinden çıkamadı. Bütün kararlara baktı, hiçbirşey yok. O da soruşturmaya gerek yoktur dedi ve gitti. Gidiş o gidiş. Bunu defaatle dile getiriyorsunuz ben de defaatle anlatıyorum. Onun için burada haksızlık yapılmasına tahammülüm yok. Birileri de üstleniyor; `biz yaptık` diyor. Hayır efendin. Siz yapmadınız, biz yaptık. Kendi meclis irademizi fiiliyata geçirdik. Ha noldu, kaybımız oldu. O bir trilyona (yeni parayla bir milyon lira) da , 50 trilyona (yeni parayla bir milyon lira) da değer. Bunun bedelini zamanında `tamam` demeyenler ödesin, biz değil” dedi.
