Vali Güngör Azim Tuna Dünya İnsan Hakları günü nedeniyle bir mesaj yayınlayarak; “İnsan hak ve özgürlüklerinin herkes için tüm yönleriyle korunup hayata geçirildiği bir dünyaya ulaşılması temennisiyle 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Gününü kutlarım” dedi.
Vali Güngör Azim tuna mesajında şu ifadelere yer verdi: “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, tüm insanların hiçbir ayrım gözetilmeksizin yalnızca insan oluşlarından dolayı eşit, hür ve onurlu yaşama hakkına sahip olmalarını garanti altına almıştır. İnsan hakları, bütün insanlığın ortak değeri, bütün uygar ülkelerin ortak paydasıdır. İnsanlar arasında hiçbir zaman ayrım gözetmeksizin onlara hür, eşit bireyler olarak, insan onuruyla bağdaşan tarzda muamele etmek, insan hakları kavramının özüdür. Anayasal güvence insan haklarına saygı açısından temel olmakla birlikte yeterli değildir. Bu nedenle Anayasamızda tanınan temel hak ve ödevlerden herkesin tam olarak yararlanabilmesi için insan haklarını koruma mekanizmaları geliştirilmiştir. İnsan haklarını korumada yargının ve sivil toplumun yanında, yerel düzeyde insan haklarını korumak amacıyla, Ülkemizde 2000 yılında tüm il ve ilçelerde "İnsan Hakları İl ve İlçe Kurulları" kurulmuştur. Bu kurullar, 23 Kasım 2003 tarihli Resmi Gazete`de yayımlanan yönetmelikle yeniden yapılandırılmış, kurullarda, sivil toplumun temsili güçlendirilmiştir. İnsan Hakları İl ve İlçe Kurulları, insan haklarının korunması ve geliştirilmesi için çalışmalar yapmaktadır. Kurullar, öncelikle idarenin uygulamalarında vatandaşlara hoşgörü ve nezaketle yaklaşılmasını sağlamak ve olası insan hakları ihlallerinin önlenmesi için gerekli çalışmaları yapmakla yükümlüdür. Kurulların bu yükümlülüklerinin yanı sıra Valilik veya Kaymakamlık binasında bulunan insan hakları danışma ve başvuru masaları aracılığı ile kendisine ulaştırılan, şahsen uğranılan veya tanık olunan herhangi bir hak ihlalini, incelemek, araştırmak, ilgili yerlere bunların önlenmesine yönelik önerilerde bulunmak ve hak ihlaline sebep olanlar hakkında kanuni gereğinin yapılması için bildirimde veya duyuruda bulunup takibini yapmak da önemli yükümlülükleri arasındadır. Ülkemizde İnsan haklarının korunması ve geliştirilmesinin Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk`ün hedef gösterdiği muasır medeniyet seviyesinin yakalanmasının temel koşulu olduğu bir gerçektir.”
“Ülkemizin insan hakları karnesi parlak değil”
Çanakkale CHP Milletvekili ve CHP KİT Komisyonu üyesi Ali Sarıbaş 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü nedeniyle yayınlamış olduğu mesajında “Ülkemizde insan hakları bildirgesinin tam olarak benimsendiğini göremiyoruz” değerlendirmesini yaparak yaşanan insan hakkı ihlallerine dikkat çekti. Gazetecilerinde tutuklu olması gerçeğinin bir insan hakkı ihlali olduğunu belirtti.
CHP Milletvekili Ali Sarıbaş mesajında şu ifadelere yer verdi: “İkinci Dünya Savaşında milyonlarca insanın ölümü, aç, susuz, yurtsuz ve sakat kalmasının hemen sonrasında kurulup, öncelikle dünyada barış ve güvenliğin sağlanmasını amaç edinen Birleşmiş Milletler Örgütü, kuruluşundan sadece 3 yıl sonra 10 Aralık 1948 tarihinde “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesini” kabul ederek tüm dünyaya ilan etmiştir. Bu Bildirge ile insanların değerli, özgür ve eşit haklara sahip olduğu ilan edilmiş ve bu böyle biline denilmiştir. Kabul edilen bu bildirge ile insanların, kendi istekleri dışında başka koşullarda yaşamaya mecbur bırakılmamaları, kula kulluk etmek, köle hayatı yaşamak, işkencelere maruz kalmak zorunda kalmamaları sağlanmaya çalışılmıştır. Hakların sağlanması, korunması ve uygulanması aşamasında bireysel çabalar çok fazla etkili olamadığı için devletlerin güvencesinde olması fikri ağırlık kazanmıştır. Demokrasi ve hukukun üstünlüğünü kabul etmiş ülkelerin, yasalarla, herkese eşit olarak, hiçbir ayrım yapmadan uygulanabileceği benimsenmiştir.
Karnemiz parlak değil
Birleşmiş Milletlerin bir üyesi olarak İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin imzalanmasının üzerinden 64 yıl geçmiş olması ve Birleşmiş Milletlerin kurucu üyelerinden birisi olarak ilk onaylayan ülkeler arasında yer almamız ve sözleşmenin büyük bölümüne de taraf olmamıza karşın ne yazık ki Ülkemizde bu Bildirgenin tam olarak benimsendiğini göremiyoruz. Sistematik işkencenin hala devam ettiği, Hukukun ayaklar altına alınıp insan haklarının ihlal edildiği Ülkemizde düşünce ve ifade tutsak edilmiştir. Bugün dünyada gazetecilik görevini yapmaktan başka bir suçu almayan 180-190 gazeteci tutuklu bulunurken, dünyadaki tüm tutuklu gazetecilerin nerede ise yarısı ülkemizde bulunmaktadır. Bunların yanına siyasi görüşlerinden dolayı özgürlükleri kısıtlananlar, iktidara karşı olup, kendileri gibi düşünmeyenlerle birlikte, uzun tutukluluk süresi içerisinde yıllarca savunma sırasını bekleyenleri de ilave edersek, Ülkemizin karnesi insan hakları ihlalleri konusunda pek de parlak gözükmemektedir. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesini ilk kabul eden ülkemizin; herkesin özgürlüğüne saygı duyulduğu, din, dil, ırk ve renk ayrımı yapılmadan, düşüncelerini özgürce ifade edip, insan hakları ihlal edilmeden, birlik, beraberlik ve kardeşçe yaşanabildiği bir Türkiye olmasını diliyor, herkesin 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nü kutluyorum.”
Sözde değil, özde insan hakları
CHP İl Başkanı Hamza Karagöz; “daha eşit, özgür insanların savaşsız, sömürüsüz bir dünya’ya ulaşması” temennisiyle 10 Aralık Dünya İnsan Hakları gününü kutladı.
İnsan Haklarının başkası tarafından verilen bir söze veya teminata bağlı olarak ya da satın alınarak elde edilen haklar olmadığını belirten CHP İl Başkanı Hamza Karagöz; “İnsan Hakları, insan olmanın ve onurunun doğal bir sonucudur. Bireyin doğuştan gelen ve yalnızca insan olmasından kaynaklanan haklarını özgürce ve eşit şartlar altında kullanmasını teminat altına almadır” dedi.
Kadına karşı şiddet insan hakları adına düşündürücüdür
Ülkemizde son dönemlerde gittikçe tırmanan kadına karşı şiddetin insan hakları adına düşündürücü olduğunu belirten Karagöz ;”bu hususta valilik ve kaymakamlıkların başkanlığında oluşturulan İnsan Hakları Kurullarınca ivedilikle kalıcı önlemler alınması çok önemlidir” değerlendirmesi yaptı.
Savaşlar insan hakkına vurulan en büyük darbedir.
CHP İl Başkanı Hamza Karagöz açıklamasının devamında şunları kaydetti: “Siyasal ve ekonomik çıkarlar uğruna bölgemizde devam eden savaşlarda insanın yaşam hakkına vurulan en büyük darbedir. İnsan hakları diyeceksiniz en güzel yasa ve bildirgelere imza atacaksınız sonra çıkar uğruna insanları katledeceksiniz. Bu çifte standart utanç tablosundan insanlığın kurtulması şarttır. Bunların en başında yaşam hakkı gelmektedir. Bunu teminat altına almak da sosyal devlet ilkesidir. İnsan Hak ve Özgürlüklerini benimseyerek yaşayan bireylerin oluşturduğu bir toplum, gerçek anlamda uygarlık seviyesini yakalamış demektir. İlimiz insanının, insan temeline dayalı birlikte yaşama kültürünü bir yetenek haline getirmiş olmasından dolayı bundan sonraki nesillere bu anlayışı daha güçlü biçimde aktaracağına olan inancım tamdır.”
