“Tevhid-i tedrisat vicdanı hür nesillerin teminatıdır”
Eğitim-iş Çanakkale Şube Başkanı Ahmet Bozdemir, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kurulan Cumhuriyet’in en önemli devrimlerinden biri olan Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Öğretim Birliği Yasası) ile ilgili açıklama yaptı.
Tevhid-i Tedrisat Kanunu`nun vicdanı hür nesillerin teminatı olduğunu belirten Eğitim-İş Çanakkale Şube Başkanı Ahmet Bozdemir; “Eğitim-İş olarak, öğretim birliğine son vererek, medrese-mektep ikilemini günümüze taşımak isteyen bu anlayışa karşı, Atatürk ilke ve devrimlerine, Cumhuriyetimizin kazanımlarına, ülke bütünlüğüne, laik, bilimsel, demokratik, eşitlikçi ve parasız eğitime sahip çıkmaya devam edeceğiz; bu kararlılıktan asla vazgeçmeyeceğiz” dedi. Bozdemir şu şekilde konuştu: “Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile çağdışı eğitim kurumları kapatılırken, bütün eğitim kurumları da Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlandı. Böylece eğitim, devletin temel görevlerinden biri haline getirildi. Her zaman gıpta ile bakılan “fikri hür, vicdanı hür” Cumhuriyet kuşakları böylelikle yetiştirildi. 89 yıl sonra, iktidarda bulunan AKP’nin eğitim alanındaki uygulamaları, Cumhuriyet atılımlarını tasfiye etmeye, eğitimimizin temel niteliklerini değiştirmeye yöneliktir. Hazırlanan programlar ve kitaplar bilimsellikten uzak, çağdaş ve laik ölçütlerden yoksundur. Eğitim yönetimi kadroları da bu anlayışla oluşturulmaktadır. Cumhuriyet karşıtı bu kadro ve programlarla akla ve bilime değil, cemaat ve tarikatlara bağlı bireyler yetiştirilir. Yaşadığı dünyanın sorunlarını ve bu sorunların çözüm yollarını kavramadan yetiştirilen bir gençlik, din bezirganlarının hurafeleriyle olsa olsa tarikat şeyhlerine mürit olur. Egemen güçlerin, siyasi erki elinde bulunduranların ve ülkemizi sömürgeleştirmek isteyen emperyalistlerin de isteği budur. Bilinçli, özgür düşünüp karar veren, haksızlığa ve zulme karşı duran, aklı ve yüreği ile bu ulusun geleceğine sahip çıkan bir gençlik istenmemektedirler. Türkiye Cumhuriyeti’nin temel niteliklerinin yanı sıra ulusal kimliğimiz de ortadan kaldırılmak üzere sorgulanır duruma düşürülmüştür. Cumhuriyet’in en stratejik kurumlarından biri Milli Eğitim Bakanlığı’dır. Bu kuruma egemen olan, demokrasiden, ulusallıktan, laiklikten, bilimsellikten rahatsız ve uzaktır. Bu zihniyet, 2002’den bu yana bütün icraatlarıyla eğitimin bu niteliklerini değiştirmeye çalışmaktadır. Andımız’ın hedef alınması, Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’ne yönelik saldırılar ve ulusal bayramlarımızın kutlanmasının yasaklanıp bu bayramların müfredat programlarından çıkarılmaya çalışılması Tehvid-i Tedrisat’ın darmadağın edileceğinin işaretleriydi. 4+4+4 (6287 sayılı yasa) yasası ile zorunlu eğitimi 12 yıla çıkarıyormuş görünerek zorunlu temel eğitimi kademelendirerek sulandırma girişimi, ulusal ve laik eğitimin içini boşaltma çabaları, bu bağlamda değerlendirilmelidir. Bugün ise AKP, yeni anayasadan, aralarında Tevhid-i Tedrisat Yasası’nın da bulunduğu “Devrim Kanunları”nı kaldırmayı amaçlıyor. Bu kanunların kaldırılması durumunda, tekke ve zaviyeler açılabilir, medreseler geri gelebilir, eğitim birliği tamamen ortadan kalkabilir. Siyasal iktidar, karma eğitime son verme amacını gerçekleştirmek için adım adım ilerlemektedir. Ulusal eğitimin temel ilkelerine bağlı, nitelikli insan yetiştirilmesi, ülkemizin “çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkma” hedefine ulaşmasının tek yoludur. Ruhunu, aklını ve vicdanını başkasına emanet edenlerle, birilerine körü körüne boyun eğenlerle büyük hedeflere asla varılamaz. Ancak aklı ve vicdanı özgür olanlar, büyük işleri başarabilirler. Bunu, Cumhuriyetimizin “Öğretim Birliği Yasası”nın sağladığı ulusal eğitim anlayışıyla yetişmiş olan gençlerimiz başaracaklardır.”