Kurulması planlanan termik santralin hem ilçeye hem de köylere büyük zararı olacağını belirten CHP Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş; “Çanakkale Çan’ın Yaya Köyü mevkiinde, kurulması planlanan 325 MWt kurulu gücündeki “Çan-2 Termik Santrali ve Kül Depolama Sahası” projesinin, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) aşamasına gelmiş olduğunu öğrenmiş bulunuyorum. Marmara Bölgesinin hava kirlik oranı en yüksek ilçesi Çan’da 2000 yılında kurulan ve Çan’ın başına bela olan, 18 Mart Termik Santrali’nin ardından şimdi de Çan Kömür ve İnşaat A.Ş. tarafından Çan’ın Yaya Köyü yakınlarında, kurulması planlanıyor. Ülkemizde çok miktarda bulunan Linyit kömürü, kalitesi düşük ve çevreyi en çok kirleten fosil yakıttır. Bu fosil yakıt içerisinde çevreyi kirleten yüksek miktarda kükürt dioksit, azot oksitler, karbon monoksit, ozon, hidrokarbonlar, partiküler madde ve kül bulunmaktadır. Bu atıklar, saymakla bitiremeyeceğimiz birçok çevre ve insan sağlığına sebep olabilecektir. Yaklaşık 100 hektar alanda kurulması planlanan, 325 MWt kurulu gücündeki “Çan-2 Termik Santrali ve Kül Depolama Sahası” projesinde, yılda 700 bin ton kömürün yakılacağı, bu kömürün yakılması ile açığa çıkacak gazların etkisini azaltmak üzere de 175 bin ton kireç taşının kullanılacağı ifade edilmektedir. Santralin içme ve kullanma suyunun ise Kocabaş çayından karşılanacağı, ortaya çıkacak evsel atıkların Çan Belediyesi tarafında alınırken, sıvı atıkların ise Kocabaş Çayına boşaltılacağı ifade edilmektedir. 2000 yılında kurulan ve Çan’ın başına bela olan 18 Mart Termik Santralinden sonra, ikincisi planlanan santralin ilçemiz ve köylerine vereceği zararları göz özüne aldığımızda, çevreye ve insana saygılı olan herkesin bu projeye karşı çıkması gerekmektedir” dedi.
“Zararları büyük olacaktır”
Termik santrallerin bu güne kadar çevreye ve insan sağlığına vermiş olduğu zararları da kamuoyu ile paylaşan Sarıbaş; “Termik Santralin bacalarından çıkacak kükürt dioksit, azot oksit ve partikül maddeler gibi zararlı emisyonlar başta tarım ürünleri olmak üzere, hayvanlar, su varlıkları ve orman ürünlerinde kalıcı tahribatlar yapmaktadır. İçeriklerinde bulunan civa ve kurşun gibi ağır metaller ise insanların sinir sistemini olumsuz yönde etkilerken, anormal doğumlar, çocuklarda gelişme bozukluklarına ve öğrenme yeteneğini azaltmaya neden olurlar. Termik Santrallerin bacalarından çıkan küllerden radyoaktif özellik taşıyan radon gazı ise kansere sebep olmaktadır. Bilim insanlarının Yatağan bölgesinde yaşayanlar üzerinde yaptıkları incelemeler de bunu ispatlamıştır. Termik Santralin bacalarından sızan gazların, yağışla birleşerek asit yağmurlarına dönüştüğü, bu asit yağmurların toprağın kimyasını ve biyolojik koşullarını bozarak, tarımsal verimin düşmesine, ağaçların kurumasına, hayvancılık, arıcılık gibi faaliyetlerin olumsuz yönde etkilenmesine neden olmaktadır. Termik santrallerin soğutulmasında, buhar elde edilmesinde ve temizlenmesinde suyun işlenmesi sonucunda, tonlarca atık su oluşmaktadır. Bu atık sular toprağa, yeraltı sularına, akarsulara ve denizlere boşaltılmaktadır. Böylece sular ağır metallerle kirlenecektir. Soğutma için kullanılan sular ısınarak deşarj olacak, bu mevcut suyu ısıtacağından, sudaki yaşam hayatını bozacaktır” diye konuştu.
“Termik santrallere karşıyım”
Termik santrallere karşı olduğunu da kamuoyuna açıklayan Sarıbaş şu şekilde konuştu: “İstihdam olanaklarının artırılması, ya da ülke ekonomimize katkı sağlayacağı gibi süslü lafların arkasına sığınarak, çevre ve insan sağlığına bu kadar büyük zararları olacak “Çan-2 Termik Santrali ve Kül Depolama Sahası” projesinin katkıdan çok zararı olacağı aşikârdır. Kurulan ve Kurulacak Termik Santrallerin çevreye ve insan sağlığına vereceği zararların yanında, gelecek kuşakların yaşam haklarının ellerinden alınması ile ülkemizde, doğaya salınan karbon emisyonu ile küresel ısınmaya, iklim değişikliklerine sebep olacak Termik Santrallere karşı olduğumu belirtiyor. Çanakkale Çan’ın Yaya Köyü mevkiinde, kurulması planlanan “Çan-2 Termik Santrali ve Kül Depolama Sahası” projesine her duyarlı insanın karşı çıkması gerektiğini düşünüyorum.”