“Taşeronu ya sendikalılaştırın ya da kaldırın”

DİSK Genel-İş Sendikası Şube Başkanı Erdinç Uslan, taşeron ile ilgili olarak yaptığı açıklamasında “Biz geçmişte olduğu gibi Kıdem Tazminatı`nı fona dönüştürmek isteyen siyasi iktidara nasıl karşı durduysak, ülkede kangrene dönüşmek üzere olan taşeron işçiliği konusunda da sokaklara inerek Taşerona Hayır demeyi kendimize bir görev biliyoruz” ifadelerini kullandı.

580
Taşeron çalışma sisteminin emekçilerin güvencesiz ve geleceksiz çalışma koşullarından biri olduğunu ifade eden DİSK Genel İş Şube Başkanı Erdinç Uslan, belediyelere ve kamu kurumlarına seslenerek, taşeronun kaldırılmasını istedi. “Çalışma hayatımızın en önemli ve güncel sorunlarından biri olan taşeron sistemi maalesef mevzuat nedeniyle yaygın hale gelmiş durumdadır” diyen Uslan, “İşçileri modern kölelik sistemiyle çalıştırmanın bir diğer adı olan taşeron işçiliği, işverenler tarafından tercih edilirken yapılan hizmet alımı ihaleleriyle birilerine oturdukları yerden para kazanma şansı verilmiştir. Ayrıca işverenler tarafından yürütülen eşitsiz politikalar nedeniyle ekmeğini emeğiyle kazanma derdinde olan insanların hiç değilse ekmek parası kazanıyoruz diyerek ayrımcı uygulamalara karşı ses çıkarmaları dolaylı olarak engellenmiştir. Ülke gündeminde kanayan yara haline gelen ve sayısı her geçen gün artan taşeron işçiliği karşısında muhalefet partilerinin çoğu zaman seçim beyanlarında da yer alan taşeronu kaldıracağız sözlerinin gerçekçiliği ise uygulamaların kısıtlı olması sebebiyle tartışılabilir durumdadır. Bugün taşeron işçileri ; izin hakları, kıdem tazminatı hakları, aldıkları ücret, fazla mesai gibi konularda pek çok sorun yaşarken iş güvencesi konusunda büyük sıkıntıyı da beraberinde yaşamaktadır. İşverenlerin pek azı bir sendikacı mantığıyla işçilerin bazı haklara sahip olması konusunda ihale şartnamelerine maddeler yazmakta ama büyük çoğunluğu matbu şartnamelerle suya sabuna dokunmadan ihale yapmaktadır. Taşeron işçisinin sisteme karşı çıkıp hak arama şansı bulunmamaktadır. Çünkü sürekli sıcak tutulan işsiz sayısı işverenler için adeta bir emniyet subabı gibidir. Baş kaldıran işçiye değişmez olmadığı ima edilmekte ve verdiğimiz paradan daha ucuza çalışacak bir sürü işsiz var şeklinde aba altından sopa gösterilerek emekçiler modern köleye dönüştürülmektedir. Bu eşit işe eşit ücret politikasına ve iş barışına aykırıdır. Aynı işyerinde memur, işçi ve taşeron çalıştıran bir işyerinde her üç kategorinin maaşı da birbirinden farklılık göstermektedir. Çalışma hayatımızdaki bu çarpık yapı maalesef her zaman işverenin lehinedir. Biz geçmişte olduğu gibi Kıdem Tazminatı`nı fona dönüştürmek isteyen siyasi iktidara nasıl karşı durduysak, ülkede kangrene dönüşmek üzere olan taşeron işçiliği konusunda da sokaklara inerek Taşerona Hayır demeyi kendimize bir görev biliyoruz. Bu anlamda özellikle AKP hükümetinin çalışma hayatıyla ilgili yaptığı haksız hukuksuz tüm düzenlemeler karşısında tepkimizi verirken, siyasi muhalefet temsilcilerini de, parti programlarınıza yazdığınız hatta Genel Başkanlarınızın dillendirdiği taşeron işçiliği kaldırma konusunda göreve çağırıyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesinde, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinde model uygulamaları olan ve taşeron işçilerin sendikalaştırılmasıyla çalışanları kölelikten kurtaran sistemlerin diğer tüm kurumlar tarafından da benimsenmesinin altını çizerek, Çanakkale`de başta belediyeler olmak üzere tüm kamu kurumlarına Taşeron İşçilerimizi iş güvencesi ile güvence altına almak, sendikal yapılara dahil etmek hatta yapılabiliyorsa komple kaldırmak çağrısını yapıyoruz” şeklinde konuştu.
Paylaş