“Tarihin çarkları geri dönecek”

Bir dizi ziyaret için Çanakkale’ye gelen Cumhuriyet Halk Partisi yerel yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Gökhan Günaydın, il binasında düzenlediği basın toplantısında CHP’li belediyelerin büyük baskıyla karşı karşıya olduğunu bildirdi. Tarihin çarkları geri dönecek diyen Günaydın; “Tetikçilik yapan müfettişlerden de hesap soracağız ihalelerle, yolsuzluklarla dünyayı götüren AKP’li belediyelerden de hesap soracağız. Bunu Türkiye görecek” dedi.

771
 
Cumhuriyet Halk Partisi yerel yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Gökhan Günaydın, İl Başkanlığını ziyaret etti. Ziyarette İl Başkanı Hamza Karagöz, Milletvekilleri Ali Sarıbaş, Serdar Soydan, Merkez İlçe Başkanı Hakan Evirgen, Belediye Başkan Vekili Muharrem Erkek hazır bulundu.
 
Cumhuriyet Halk Partisi yerel yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Gökhan Günaydın, Türkiye’nin önünde zorlu bir süreç olduğunu ifade ederek; “Cumhuriyeti kuran felsefe, cumhuriyeti geliştirme noktasında da üzerine düşen her görevi yapma kararlılığı içerisindedir” dedi. Cumhuriyet Halk Partisi’nin, Çanakkale’de bütün kadroları İl, İlçe Başkanları, Milletvekilleri, Belediye, İl Genel Meclis üyeleri ile Sivil Toplum Kuruluşları, demokratik kitle örgütleri, öğrencilerle birlikte çevrenin korunması için büyük mücadele verdiğini belirten Günaydın; “Bunun karşısında iktidar partisinin altın madenciliğini yapanlardan yana rantın tarafını tutuyor olması da vatandaşın gözünden kaçmamalı, bu bizim için asla bir sürpriz değildir” dedi.
 
 
“Türkiye’nin önünde zorlu gündem var”
Türkiye’nin her alanda zor bir süreçten geçtiğini ifade eden Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Gökhan Günaydın, “Cumhuriyet Halk Partisi, hayatın olağan akışı içerisinde yurttaşın sorunu olan her yerde o sorunu paylaşıyor. Yurttaşın sorununu çözmeye talip.  İktidarın nimetlerinden ihalelerin güzel paralarından yararlanmaya talip değildir. Türkiye’nin yolsuzluk ve yoksulluk gerçeğini ortadan kaldırmak ve yerine eşitlik, özgürlük, kardeşlik, dayanışma temelinde yeni bir zemin yaratmak üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.
 
Günaydın, şunları söyledi; “Dünyanın en önemli hayvancılık ülkesi olan Türkiye dışarıdan et ithal ediyor. Buğday, soya, mısır, pamuk ithal etmez ise kendi ülkesini gıda yem ihtiyacını karşılayamayacak durumdadır. Tarım desteklenmiyor vergilendiriliyor. Türkiye bugün üretimden kopuyor. Yaklaşan yerel yönetim seçimleri nedeniyle belediyelere yönelik çalışmalarımız devam ediyor. 16 büyükşehir belediyesi vardır. 11 büyükşehir belediyesi ilanı gündemde. İçlerinde Çanakkale yok ama komşu Balıkesir bulunmaktadır. Tüm yerel yöneticileri bir araya getireceğiz ve önümüzdeki dönemde yapmamız gerekenleri yeniden gözden geçireceğiz. Türkiye’nin önünde zorlu gündem var. CHP kadrosu, programı, ideolojisi ile bu zorlu gündemin altından kalkacaktır. Cumhuriyeti kuran felsefe, cumhuriyeti geliştirme noktasında da üzerine düşen her görevi yapma kararlılığı içerisindedir. Cumhuriyet Halk Partisi, hayatın olağan akışı içerisinde yurttaşın sorunu olan her yerde o sorunu paylaşıyor. Yurttaşın sorununu çözmeye talip.  İktidarın nimetlerinden ihalelerin güzel paralarından yararlanmaya talip değildir. Türkiye’nin yolsuzluk ve yoksulluk gerçeğini ortadan kaldırmak ve yerine eşitlik özgürlük kardeşlik dayanışma temelinde yeni bir zemin yaratmak üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”
 
“2014’de yeni bir dönem başlayacak”
Toplantıda bir gazetecinin, Çanakkale’nin CHP’nin belediye anlamında kalesi olduğunu ve partinin hem Çanakkale’deki seçimi yeniden kazanmak hem de kaybettiği illerdeki belediyeleri kazanmak adına ne gibi çalışmalar yapacağı sorusu üzerine, Cumhuriyet Halk Partisi yerel yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Gökhan Günaydın şunları söyledi; “CHP’nin şu an 534 belediyesi var. 4’ü büyükşehir 11 il belediyesi 176 ilçe geriye kalanları 344 belde belediyesi. Amacımız elbette bu 534 belediyeyi daha yukarıya doğru taşımak. Yalnızca amacımız 534 belediyeyi korumak değil, aynı zamanda CHP’nin kazanamadığı yerel yönetimlerde de etkili çalışmalar gerçekleştirerek 2014 yılında belediye sayısını arttırmaktır. CHP bilimsel yöntemlere göre çalışacak, kamuoyu yoklamaları yapacak. Burada uluslararası ölçütlere göre belediye hizmetlerinin hangi başlıklar altında toplanacağını öngörerek halkımıza sorular soracağız. Örneğin sağlık, çöp, halkla ilişkilerden memnun musunuz? Her altı ayda bir bu kamuoyu yoklamaları tekrarlanacak. O anket sonuçları yerel yöneticilerimizin önüne konulacak. Halk sizi şu alanlarda başarılı görüyor. Şu alanlarda sizi eksik görüyor. O halde bu eksik görüldüğünüz bu alanları hangi projelerle tamamlamayı düşünüyorsunuz. Belediyelerimizin açık ve eksikliklerin genel merkez olarak kapatacağız. 2014 baharına geldiğimizde Cumhuriyet Halk Partisi tüm belediyelerde eğilim yoklamalarını tamamlamış, nerede belediyeleri kazanabileceği, nerede kaybedeceği ihtimalini bilen bir siyasi parti olacak. Bu çerçeve içerisinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. CHP sıfır yolsuzluk diyen bir partidir. Yolsuzluğa toleransımız yoktur. Etik değerlere uygun olarak hızlı, etkin ve verimli çalışan bütün yönetici arkadaşlarımızın arkasındayız. Onları destekliyoruz ve onlarla çalışma azmindeyiz. Türkiye’deki 534 belediye başkanı, cumhuriyet tarihinin gördüğü en sıkıntılı çalışma dönemi ile karşı karşıyadır. İBB bütçesi 19 katrilyon liradır. İstanbul, Ankara, Kayseri’de, Elazığ’da artık gizlenemeyen yolsuzluk hikayeleri ortadadır. Buralara mülkiye müfettişi, vergi denetmeni gönderilmezken, örneğin İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde 82 kişi görev yapmaktadır. Mülkiye müfettişi, vergi denetmeni, özel yetkili savcının görevlendirdiği bilirkişi gibi adlar altında. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 20 bin tane soğuk sandviç yapımını soruşturma konusu yapmaktadırlar. Türkiye’de ki bütün belediyelerimiz soruşturma kıskacı altındadır. Çok açık söylüyoruz. Telefonlarımızı dinlemeye devam edin. Bizlere müfettiş göndermeye devam edin. CHP kadroları bu baskıların altından kalkacaktır. Bu baskıları yedikçe daha çok bilenerek çalışma azmi içerisinde olacaktır. Şunu unutmayın; Tarihin çarkları geri dönecek. Tetikçilik yapan müfettişlerden de hesap soracağız. Bizlerin üzerinde müfettiş varken ihalelerle, yolsuzluklarla dünyayı götüren AKP’li belediyelerden de hesap soracağız. Bunu bu Türkiye görecek. 2014 yılının hepimiz için yeni bir dönemin başlayacağı bir yıl olacağını ifade etmek istiyorum. Cumhuriyet Halk Partisi’nde başarılı olan göreve devam eder. CHP, 2011 yılında 29 yerde ön seçim yaptı. Geriye kalan 20 ilde temayül yoklaması yaptı. CHP, parti içi demokrasisini sorgulamaya kalkanlara hep beraber sorgulayalım. CHP dışında ön seçim yapan var mı? AKP, MHP, BDP diğer partiler neden ön seçim yapamadığını neden sorgulamıyorlar? Parti içi demokrasi meselesinde kendimizle yarışıyoruz. CHP aday belirleme noktasında daha yüksek oranlarda üyesinin iradesine dayalı sistemleri kuracaktır. Kimsenin kuşkusu olmasın”.
 
 
“Türkiye sömürüyle karşı karşıya”
Kazdağları’nda devam eden altın madeni arama çalışmaları ve CHP’nin, AKP döneminde adeta altı üstüne getirilen Kazdağları ile ilgili ne yapacağı sorusuna yanıt veren Cumhuriyet Halk Partisi yerel yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Gökhan Günaydın; “Cumhuriyet Halk Partisi, Çanakkale de bütün kadroları İl, İlçe Başkanları, Milletvekilleri, Belediye, İl Genel Meclis üyeleri ile Sivil Toplum Kuruluşları, demokratik kitle örgütleri, öğrencilerle birlikte çevrenin korunması için büyük mücadele veriyor. Bunun karşısında iktidar partisinin altın madenciliğini yapanlardan yana rantın tarafını tutuyor olması da vatandaşın gözünden kaçmamalı. Bu bizim için asla bir sürpriz değildir” dedi. Günaydın, şunları söyledi; “Kazdağları’ndaki altın arama faaliyetini köyler bazında biliyorum. Osmanlı’nın son döneminde altın madenciliğinin çıkartılan madenin % 75’inin yurt dışına verilmesi nedeniyle Osmanlı’nın ne büyük bir emperyalist baskıyla karşı karşıya kaldığı bilinmektedir. Türkiye’de Kazdağları’nda dünyanın en büyük ekolojik yapısını ortadan kaldırarak, bio çeşitliliğini ortadan kaldırarak çıkartılan altının yüzde kaçı yurt içerisinde kalıyor. Yüzde kaçı yurt dışına gidiyor. İşleme süreçlerinde de yönetmeliğin yasanın gerektirdiği işleme uyarsanız, % 98’i yurt dışına çıkartılıyor. Dünyanın en güzel ekolojik yapısını tahrip ediyorsunuz, çıkarttığınız altının 98’ini yurt dışına transfer ediyorsunuz. Türkiye’nin burada yararı ne oluyor? Bu soruya hepimizin hep beraber bir cevap araması gerekmektedir. Eğer bu altın madeni Türkiye’nin iktisadi yapısını son derece önemli ölçüde destekleyecek bir cevhere sahipse ve çıkarttığımız altını biz ulusumuzun ülkemizin ortak yararına kullanabiliyor isek, o zaman çevresel değerlerimizi kısa süreli tahrip edip sonra yeniden onaracak sistemlerin peşine düşeriz. Ancak eğer çıkartılan altının % 98’i yurt dışına gidiyor ise, oradaki köylüye birkaç yıl o madende ırgat olarak çalışmaktan başka bir iş kalmıyor ise, altın madenciliğinin bütün çevre tahribatı bizim ekolojimize uzun yıllar zarar verecek şekilde bizim ülkemizde kalıyor ise, azıcık vicdanı olan, azıcık yurtsever olanlara buradan sesleniyorum. O halde bu faaliyetin Türkiye ye ne gibi bir yararı var? Yoksa yabancı şirketler ve onlarla iş birliği içerisinde olan ‘yerli firmaların’  çıkarları için mi gayret ediliyor? Bize Kazdağları yalnızca emanettir. Biz o dağları, ormanları, suları kirletmeden yeni kuşaklara aktarmakla görevliyiz. Bu anlamda Türkiye kötü sınav veriyor. Osmanlı’nın son döneminde çıkartılan altın madeninin % 75’i yabancılara transfer edildiği için Osmanlı ne kadar gerilemiş diye derslerde anlatıyorduk, Bugün çıkartılan altının % 98’i yurt dışına gönderiliyor. Bu Türkiye’nin ne tür bir sömürüyle karşı karşıya kaldığının göstergesidir. Çanakkale, İstanbul’un arka bahçesi, İstanbul hinterlandı olarak kirlilik merkezi yapılmaya çalışılıyor. Çanakkaleli bunun farkında olmalı ve mücadeleyi yükseltmelidir.”
 
Paylaş