“Şizofreni ile Yaşamak”

Dünya Ruh Sağlığı Federasyonu tarafından belirlenen `10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü`, ruh sağlığı konusunda toplumun bilinçlendirilmesini ve bu alanda yaşanan sorunlara kamuoyunun dikkatinin çekilmesini amaçlıyor. 2014 Dünya Ruh Sağlığı Günü teması `Şizofreni ile Yaşamak` olarak belirlendi.

564
10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü nedeni ile açıklamada bulunan İl Halk Sağlığı Müdürü Burhan Kütük, “Şizofreni, genellikle genç yaşlarda başlayan, kişinin dış dünyadan uzaklaşarak içine kapandığı; duygu, düşünce ve davranışlarında önemli bozuklukların ortaya çıktığı, beynin yapı ve işleyişinde değişiklerin saptandığı, kronik seyirli biyolojik bir beyin hastalığıdır. Bu hastalarda gerçek dışı algılar ve düşünceler, toplumdan uzaklaşma, öz bakımda, düşünce üretiminde, soyut düşünme becerisinde ve duygusal ifadelerde azalma sık görülen belirtilerdir. Tüm tıbbi hastalıklarda olduğu gibi şizofrenide de erken tanı ve tedavi hastalığın iyileşmesi açısından çok önemlidir. Bu tür bilimsel gerçeklikten uzak bilgiler, çare arayışı içinde olan hastaların ve hasta yakınlarının yanlış yönlenmesine ve dolayısıyla tıbbi tedaviye geç başvurmalarına neden olmaktadır. Bu da hastalığın seyrini kötüleştirmekte, komplikasyonların ortaya çıkmasına neden olmakta ve iyileşmeyi zorlaştırmaktadır. Ayrıca; damgalama deneniyle psikiyatrik yardım almamak da hastalığın kronikleşmesine ve olumsuz seyrine neden olabilmektedir. Aile bireyleri şizofreni tedavisinde en önemli rolü üstlenir. Her ne kadar hastayı psikiyatri uzmanları tedavi etse de, bakımını hastane personeli yapsa da, hastanın hayatının büyük bir kısmı ailesiyle geçer. Şizofreni hastalarına evde bakım veren aile üyeleri çaresizlik, suçluluk, umutsuzluk, öfke, endişe ve bazen utanç gibi karmaşık duygular içinde ne yapacağını bilemez duruma gelebilir; maddi yük ve sosyal yalıtım yaşayabilirler. Hastalığın gidişinde ve tedavisinde aile içi duygusal ortamın çok önemli olduğu görülmüştür. Bu nedenle aile bireyleri de hastalık hakkında psiko-eğitime ve sosyal desteğe ihtiyaç duymaktadırlar. İlimiz Çanakkale’de hastaların mesleki, toplumsal ve ailesel işlevselliklerini geliştirmek, üretkenliklerini arttırmak, yeti yitimini önlemek ve yaşam kalitesini arttırmak, hasta yakınlarının yükünü azaltmak, topluma ve hasta yakınlarına ağır ruhsal bozukluklar hakkında eğitimler verilmesini ve hastaların takip ve tedavilerinin sürdürülmesini sağlamak amacıyla kurulan Toplum Ruh Sağlığı Merkezi Çanakkale Devlet Hastanesi bünyesinde faaliyet göstermektedir. Toplum olarak ruhsal hastalıkları da bedensel hastalıklar kadar önemseyip; ruhsal hastalığı olan bireylerin topluma kazandırılmalarına destek olmalıyız” ifadelerini kullandı.
Paylaş