“Siyasi idamlar ceza değil, cinayettir”
Emek Partisi Gençlik Örgütü olan Emek Gençliği, 42 yıl önce idam edilen, 68 Kuşağının gençlik önderleri Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan`ı ölümünün yıldönümünde andı.
Emek Gençliği; Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan`ı anmak için İskele Meydanı`nda bir araya geldi. 68 Kuşağının gençlik önderleri olan Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının son sözlerin de okunduğu anmada, “Deniz`lerden Erdal`a gençlik emeğin saflarında” ve “Yusuf Hüseyin Deniz, sürüyor, sürecek mücadelemiz” sloganları atıldı. Emek Gençliği adına açıklama yapan Orhun İlhan; “6 Mayıs 1972’nin üstünden 42 yıl geçti ama onların adını duyanların katliam daha dün olmuş gibi yürekleri sızlamakta; her 6 Mayıs’ta, bu mahkeme kararlı ve meclis onaylı cinayet ve cinayete ortak olanlar lanetlenmektedir. Ölümlerinden bunca yıl sonra onların adı; sadece kendi kurdukları örgütün geleneğine bağlanan gençler için değil; aynı zamanda kendisini, devrimci, demokrat, “solcu” sayan, Kürt, Türk, Arap ve her milliyetten gençlik yığınları için de birer önder, birer gençlik lideri, gençlerin önüne yeni ufuklar açan birer sembol olarak anılmaktadır. Ve elbette; Türkiye’nin özgürlük ve demokrasi mücadelesi tarihinde Deniz, Yusuf ve Hüseyin’in idam edilmelerinin yıl dönümü olan 6 Mayıs’ın böylesi bir öneme sahip olmasının nedeni, sadece bu üç önder devrimcinin şahsıyla ilgili de değildir. Çünkü katledilen bu üç devrimci genç, kendi dönemlerine damga vuracak kadar militan, kararlı ve arkalarından gençlik yığınlarını sürükleyen, davalarını yaşamlarıyla savunacak bir karaktere sahiptirler ve dolayısıyla; 6 Mayıs’ın temsil ettiği değerleri elbette kişiliklerinde de yansıtmaktadırlar. Ama bunun da ötesinde 6 Mayıs 1972’nin, Türkiye’nin sınıflar mücadelesi tarihinde bir “son” ve bir “başlangıç”a karşılık gelmesi de, 6 Mayıs’a özel bir önem katmaktadır. Çünkü 6 Mayıs aynı zamanda, İstanbul’da Beyazıt’ta uluorta ve binlerce kişinin gözleri önünde kontrgerilla kurşunlarına hedef edilen Taylan Özgür’ün (23 Eylül 1969), Nurhak’larda Sinan’ların (31 Mayıs 1971), Kızıldere’de Mahir’lerin (31 Mart 1971), işkencede katledilen İbrahim Kaypakkaya’nın,(18 Mayıs 1973) her görüş ve siyasi tutumdan, gericilik tarafından katledilen genç devrimcilerin anmasıdır. Dahası 6 Mayıs, sadece ’68 kuşağından da değil; özgürlük, bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm davasını yaşamıyla savunan ve bu uğurda katledilen her kuşaktan devrimcinin anıldığı gündür. Ve her 6 Mayıs, bir anmanın da ötesinde, onların gözlerini kırpmadan yaşamlarını feda ettikleri kavganın ve bu kavgadan çıkarılan derslerin yeni kuşaklara aktarıldığı; onlardan öğrendiklerimizle bilinç ve kararlılığımızı yenilediğimiz önemli bir gündür” dedi. “Çünkü 6 Mayıs aynı zamanda Haziranda öldürülen arkadaşlarımızın, evinden ekmek almaya çıkarken gaz kapsülüyle vurulan berkin Elvan’ın Eskişehir sokaklarında dövülerek öldürülen Ali İsmail’in polis kurşunuyla kitlelerin önünde öldürülen Ethem’in ve daha nicesinin anmasıdır” diyen İlhan; “Çünkü Haziran direnişi Denizlerin soyundandır. Dahası haziran direnişi apolitiklikle suçlanan 90 gençliğinin de kabuğunu kırmasıdır. Siyasi idamlar bir ceza değil cinayettir. Hata durumunda telafisi olmayan bir durumdur. İnsan hakları açısından evrensel hukuka değer verenler açısından bir cinayettir. İdam cezalarına karşıyız. Öte yandan bütünüyle insan hayatı, yaşamı değerli olmadan, değerli kılınmadan idam cezalarına karşı çıkmak da iki yüzlülüktür. Biz emek gençliği olarak tüm Türkiye gençliğini antiemperyalizm çerçevesinde, talepleriyle birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz! Yaşasın tam bağımsız Türkiye, kahrolsun emperyalizm!” şeklinde konuştu. Açıklamanın ardından alkış ve ıslıklarla anma sona erdi.