“Şiddete karşıyız...”

Son dönemde meydana gelen şiddet olayları, akıl almaz vahşiliklere ulaşırken, siyaset ve ekonominin de ötesinde halkın gündemi “toplumdaki şiddet” üzerinden şekillenmeye başladı. Toplumsal olarak gerginleşen, şiddet olaylarının giderek artması insanları tedirgin ederken, konu üzerinde yetkililerin üretecekleri somut çözümleri de takip eder duruma getirdi. Özellikle gençlere ve kadınlara yönelik uygulanan, Mersin`de 21 yaşında vahşice öldürülen Özgecan Aslan ismiyle daha da görünür olan ve birbirini takip şiddet olaylarının ardı arkası kesilmiyor. Tahammülsüzlüğün giderek arttığı, insanların küçük sorunlar üzerinden bile birbirlerini öldürebilecek duruma geldiği bir dönemde Çanakkale Belediyesi`nin gündemine gelen “Şehrimizde Özgecan Aslan isminin yaşatılması için çalışma yapılması” konusu üzerinden Belediye Başkanı Ülgür Gökhan`ın “Sadece Özgecan değil, yitirdiğimiz diğer gençler ve katledilen kadınlarımızın da anılarının yaşatılacağı bir alan olmalı” önerisi, sadece Belediye Meclisi`nden değil, kent halkından da tam destek aldı. Çanakkaleliler gençlerin, kartopu oynadığı için öldürülmemesini, gece ya da gün içindeki herhangi bir saatte evine güvenle gidebilmesini, okullarında sakin ve huzurlu bir yaşam sürebilmesini isterken, kadına yönelik şiddetin de son bulmasını istediler.

Çanakkale`de gazetemiz OLAY`a konuşan vatandaşlar, toplumdaki şiddet eğiliminin ekonomik ve sosyal olarak birçok nedeninden bahsederken, bu konuda atılması gereken adımların en önemlilerinin de eğitim olduğunu dile getirdiler. Şiddet olaylarına neden olan konuların irdelenerek, panellerle vatandaşlara aktarılması ve özellikle milli eğitim müfredatında `şiddet` başlığı altında ders işlenmesi gerektiğinin altını çizdiler. Çanakkale Belediyesi`nin bu girişimini olumlu bulan ve destek veren Çanakkaleliler, “Ama yetmez, bu konuda eğitim de verilmeli” önerisinde bulundular.

Aslı Ünal-Öğrenci:

Çanakkale Belediyesi`nin böyle bir proje gerçekleştirecek olması gerçekten güzel bir şey. Şiddete karşı, bu şiddetin mağduru olan kişilerin isimlerinin bir parka verilmesi oldukça anlamlı. Bunun dışında belediye şiddete karşı çeşitli etkinlikler yapabilir. Toplumda oluşan şiddet eğilimine karşı seminerler, paneller yapılabilir. Şu son bir aya baktığımızda toplum olarak iyi bir yere gitmiyoruz.

Belediye meclisinin böyle bir sosyal sorumluluk projesini gerçekleştirmesini olumlu buluyorum. Almış oldukları bu karardan dolayı tebrik ediyorum. Çanakkale Belediyesi bu gibi projeleri daha da arttırmalı. Artık böyle cinayetlerin olmamasını istiyoruz. Ama ne kadar istemesek de maalesef yaşanıyor. Şiddet artık toplumumuzda normalleşmiş bir durumda. Televizyonda çıkan dizilerde şiddet uygulamak, bir insanı öldürmek, silah taşımak güzel gibi gösteriliyor. Bu dizileri izleyen, oradaki karakterlere özenen büyük bir kesim var. Şiddetin, tecavüzün önlenememesinin bir sebebi de cezai yaptırımların caydırıcı olmaması bence. Bu suçları işleyenlere ağır cezalar getirilmeli.

Aslı Güler (çalışan):

Çanakkale Belediye meclisinin şiddete karşı böyle bir adım atmış olması sevindirici. Özgecan Aslan öldürüldüğü zaman bizde tepkimizi göstermek amacıyla siyah giyindik. Bir çok insanda tepkisini gösterdi. Ama sonra yine herkes normal yaşantısına döndü. Bazı şeyleri çok çabuk unutuyoruz. O yüzden şiddete, tecavüze maruz kalmış,bunun simgesi olmuş insanların adının yaşatılması önemli. Hergün o isimler yüzümüze çarpsınki, neden öldüklerini unutmayalım.

Çanakkale Belediyesi`nin böyle çalışmalar yapması güzel ama yeterli değil. Şiddete karşı, çeşitli eğitim çalışmaları, paneller yapılabilir. Şiddetin önüne geçmek için sorunun temeline inmek lazım. Bu yüzden Çanakkale Belediyesi ile Milli Eğitim Müdürlüğü ile okullarda çocuklara eğitim çalışması yapabilir.

Hasan Çakır- Öğrenci:

Ülkemizde yaşanan bu cinayetlere, tecavüzlere karşı belediyemizin böyle bir park yapıp, Özgecan Aslan`ın, Nuh Köklü`nün, Hüsne Aslan`ın ismini yaşatacak olması çok güzel. Bu ölen insanlar şiddet karşıtı eylemlerin öznesi oldular. Türkiye`de bu kadar cinayetin, tacizin tecavüzün olmasının sebebi, hükümetin dini politikalarıdır. Din ve devlet işleri artık tamamen birbirine girmiş durumda. Laikliğin olmadığı yerde, gericiliğin yayıldığı bir toplumda şiddet daha fazla olur. Örneğin Çanakkale`ye baktığımız zamanda kültür düzeyi, çağdaşlık seviyesi artmış bir şehir. Kendi içinde barışı yakalayabilmiş bir kent. Bu yüzden Çanakkale`de taciz, tecavüz, cinayet gibi olaylarla pek karşılaşmıyoruz. Televizyonlarda şiddeti önlemeye yönelik kamu spotları yayınlanıyor ama bunlar yeterli olmuyor. Daha ciddi adımların atılması gerekiyor.

Mehmet Nohutçu-Emekli:

Çanakkale Belediye Meclisinin böyle bir çalışmayı gündemine almış olması güzel bir adım. Belediyelerin artık çevre temizliği, kaldırımların düzenlenmesi gibi rutin görevlerinin dışında bu tarz sosyal sorumluluk projelerini arttırması lazım. Hükümetin şiddetin önlenmesine yönelik bir çabası yoksa, o zaman belediyelerin buna yönelik çalışmaları olmalı. Çanakkale Belediyesi, ÇOMÜ ile ortak, üniversiteki öğrencilere şiddetin sebepleri üzerine paneller yapabilir. Bu ölen insanları unutmamak için, fotoğraflarının olduğu afişler belediye binasının girişine asılabilir. Ülkemizde şiddetin bu kadar artmasının sebebi ekonomik çıkmazlardır. Halk ekonomik anlamda sıkıntı yaşadığı için, hastalıklı bireyler oluşmaya başlıyor. Ekonominin kötü olmasının sebebi de bugünkü iktidardan kaynaklanıyor. Eğer insanlar ekonomik anlamda rahat olursa, şiddet olaylarında da ciddi bir azalma olacaktır diye düşünüyorum.

Belediye meclisinin böyle bir konuyu gündemine almış olması anlamlı olmuş. Şiddet toplumumuzda ciddi bir sorun haline geldi. Çanakkale`de tecavüz, şiddet olayları her ne kadar az yaşanıyor olsa da buna yönelik çalışmalar devam etmeli. Şiddetin önüne geçmek için, toplumun kültür seviyesinin yükselmesi gerekiyor. Şiddeti doğuran en büyük sebep geçim derdi. Refah seviyesinin yüksek olduğu ülkelerde suça eğilim de az oluyor. Aynı zamanda eğitime de önem vermek gerekiyor.