Büro Emekçileri Sendikası (BES) Çanakkale Şube Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada 2015 bütçesine değinildi. Yapılan açıklamada “TBMM’de 2015 yılı bütçe maratonu bugün Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesinin görüşülmesi ile devam ediyor. Misyonu; çalışma hayatını düzenlemek ve denetlemek, çalışma barışının sağlamak, istihdam arttıracak ve sosyal güvenliği yaygınlaştırılacak tedbirler almak, toplum refahının artmasına katkı sağlamak ve yurtdışında çalışan yurttaşlarımızın çalışma hayatı ile ilgili hak ve menfaatleri korumak… Vizyonu ise; tam istihdamın ve herkes için sosyal güvenliğin sağlandığı, çalışma şartlarının iyileştirildiği ve çalışma barışının hakim olduğu dünya ölçeğinde model bir Türkiye… Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın bütçesi 2015 yılı için 32,7 milyar TL’den 30,6 milyar TL’ye düşürülmektedir. Soma’da Ermenek’te yaşanan işçi katliamlarından birinci derecede sorumlu olan bakanlığın hem de Ermenek’te madenciler hala yerin altında iken bütçesinin azaltılması, öncelikle yeni iş cinayetlerine davetiye çıkartmaktadır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın bütçesi azaltılırken, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün bütçesinde bu yıl da hatırı sayılır bir artışın gerçekleştirilmesi, iş kazalarının yaşandığı mahallelere ambulanstan önce çevik kuvvetin gelmesinin nedenini de açıklamaktadır. Yaşanan onca iş kazasında, Soma’da, Ermenek’te timsah gözyaşı döken, haklarını aradığı için işten çıkarılan işçilere dava açsınlar nasihati veren, asgari ücreti kastederek “800 TL iyi para, bu para ile geçinilir” diyen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı halen koltuğunda oturabilmektedir. İlgili bakanlığın bütçesinin düşürülmesi AKP iktidarının Yeni Türkiye’sinde çalışma hayatının nerelere gideceğini de göstermektedir. Geçmiş yıllarda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın asgari ücret artışlarını çay ve simit hesabı yaparak izah etmeye çalışmasından sonra, 2015 bütçesinin sunum metninde, aynı durum mercimek, bulgur, çay, şeker v.b temel tüketim maddeleri ile emekçilerin satın alma gücü açıklanmaya çalışılarak emekçilerle alay edilmektedir” dendi.
“Maliye Bakanı’na Soruyoruz!”
“Hem kamu emekçilerini enflasyona ezdirmedik yalanı için bütçe sunumunda sayfalarca yer vereceksin, hem de 2014 yılı için enflasyon farkı yok diyeceksin” ifadelerine yer verilen açıklamada “2014 yılında kamu emekçilerinin maaş artışlarının enflasyon oranının altında kaldığının da tescili olan bu ifadeye karşı bir kez daha ifade ediyoruz…AKP ile Memur Sen arasında imzalanan satış sözleşmesine karşı, KESK bütünlüğünde yaptığımız dört koldan Ankara yürüyüşü ve geçtiğimiz yıl 19 Aralık grevinden, BES olarak yaptığımız bordro yakma eylemlerine, her zeminde TİS sürecini meşru görmediğimizi ifade ederek kamu emekçilerinin taleplerinin sözcüsü olduk” dendi.
Talepler sıralandı
Yapılan açıklamada 2015 bütçesi için talepler de sıralandı. Açıklamada “Tüm kamu emekçilerine 2014 enflasyon farkı kadar “ek zam” ödenmesini, ücretlerin düşük ücret yoksulluk rakamı olan 3826 TL’ye çıkarılmasını, aynı işi yapanlar arasında ücret adaletinin sağlanmasını, ek ödemelerin temel ücrete ve emekliliğe yansıtılmasını, açlık sınırının altındaki ücretlerin vergiden muaf tutulmasını, yoksulluk sınırının altındaki ücretlerin en düşük vergi diliminden vergilendirilmesini, 2013 ve 2014 yılına ilişkin ikramiye, fazla çalışma ücreti ve kadroya geçişler nedeniyle oluşan ekonomik kayıpların karşılanmasını ve güvence altına alınmasını, Performans Sistemi uygulamalarına son verilmesini, başta taşeron çalıştırma olmak üzere güvencesiz çalıştırmanın yasaklanmasını, 4B/, 4C, Sözleşmeli, taşeron işçilerin kadroya geçirilmesini, işçi sağlığı ve iş güvenliği koşullarının oluşturulmasını, SGK alacaklarının yeniden yapılandırılması sürecinde 3 yıl boyunca 3 ayda bir SGK emekçilerine 1 maaş tutarında ikramiye ödenmesini, İnsanca yaşam ve çalışma koşulları için, grevli toplusözleşme hakkı önündeki tüm engellerin kaldırılmasını ve özgür bir toplusözleşme düzenin yaratılmasını, 2015 bütçesi sermayenin, yerli ve yabancı tekellerin ve savaş lobisinin çıkarları doğrultusunda değil, bütçenin asıl kaynağı olan işçi ve emekçilerin ekonomik ve sosyal ihtiyaçları gözetilecek şekilde hazırlanmalı, bunun için sendikalar, emek ve meslek örgütlerinin bütçe sürecine bulunduğu her alanda müdahil olmasını, Emekçilerin yoksulluğunu arttıran dolaylı vergiler azaltılmalı, kazanca göre vergilendirme yapılmalı, yüksek gelirlilerden belli bir oranda “servet vergisi” alınmasını, kıdem tazminatının fona devri, taşeronlaştırmanın yaygınlaştırılması, bölgesel asgari ücret ve kiralık işçilik gibi emek karşıtı düzenlemelerden vazgeçilmesini, sürekli artan iş cinayetlerini durduracak tedbirler alınmasını, işyeri denetimlerinin arttırılmasını işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerini almayanlara ağır yaptırımların uygulanmasını, kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınması, sigortasız işçi çalıştırmaya asla izin verilmemesini talep ediyoruz” dendi.
