Roboski katliamının 3`ncü yılı nedeni ile açıklama yapan Emek Partisi İl Başkanı Erol Ercan Adsız, tüm katliamlar ile yüzleşilmesi ve hesaplaşılması gerektiğini ifade etti. Katliam zihniyetinin yıllardır devam ettiğini ifade eden Adsız, “Bugün Roboski katliamının üzerinden 3 yıl geçti. Maraş katliamının üzerinden 36 yıl geçti. Sivas katliamının üzerinden 21 yıl geçti. Daha adını saymadığımız nice etnik ve mezhepsel katliamlar var. Doksan yıllık Cumhuriyet tarihi, inkar ve asimilasyon, emek ve demokrasi düşmanlığı üzerine inşa edilmiş bir tarihtir. Buna karşı tutum alınmadan, eşitlik, özgürlük, barış ve demokrasi için birleşmeden Maraş’ın, Roboski’nin Dersim’in Sivas’ın ve tüm katliamların hesabı sorulamaz. 12 Eylül faşist askeri darbesine zemin hazırlamak için yapılan ve utanmadan darbenin gerekçelerinden sayılan Maraş katliamı, aynı faşist zihniyetin hala işbaşında olmasından dolayı aydınlatılmadı ve aydınlatılmak istenmiyor. Bugün Katliam anması yasaklanarak paramiliter güçler cesaretlendirilmekte ve kollanmaya devam etmektedir. AKP Hükümetinin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın bugün sürdürdüğü tek tipleşme, farklılıklara tahammülsüzlük ve resmi ideoloji; bu tür katliamların, cinayetlerin azmettiricisi ve tertipleyicisidir. Yavuz Sultan Selim’den bu yana süren zihniyet bu gün hala ayaktadır ve başta Alevi yurttaşlarımız olmak üzere, Sünni-Hanefi İslam’ın, Türk-İslam sentezinin dışında sayılan tüm yurttaşlarımız ayrımcılığa uğramakta yok sayılmakta, saldırı ve katliamlara maruz kalmaktadırlar” dedi.
“Sivas`taki zihniyet hala bir tehlikedir”
“Roboski katliamının üzerinden 3 yıl geçti” diyen Adsız, “Çoğu genç ve çocuk olmak üzere 35 kişinin F-16 savaş uçaklarıyla bombalanarak katladilmesinin üzerinden 3 yıl geçti. 3 yıldır hesap sorulmadı, katiller bulunmadı, emri verenler hesap vermedi.... 3 yıldır `Hepimiz Roboskiliyiz` derken yalnızca bir sahiplenme ve dayanışma anlamında söylemiyoruz. Hepimizin gözleri önünde gerçekleşen ve aslında hepimizin faillerini bildiği ve tanıdığı bu katliamın hesabı sorulmadan, hepimiz Roboskililer gibi ve tıpkı Roboski’den sonra Gezi direnişinde, Lice’de, Soma’da, Ermenek’te ve son olarak Kobane eylemlerinde katledilenler gibi, potansiyel olarak Roboski’liyiz.. Bu yüzden, Roboski yalnızca vicdanımızın değil, kanatılmış insanlığımızın, hesabı verilmedikçe kabuk bağlamayacak yarasıdır. Daha iki ay önce Uğur Kurt Okmeydanı Cemevi’nde polis kurşunuyla öldürüldü. Gezi Direnişi boyunca polis kurşunlarına, gaz fişeklerine, panzerlere, Toma’lara hedef olup hayatını kaybeden gençlerin çoğunun Alevi olması ve dönemin Başbakanı Erdoğan’ın 14 yaşında polis fişeğiyle vurulan Berkin Elvan’ı terörist ilan etmesi, annesini, düzenlediği mitingde yuhalatmış olması, Sivas katliamını gerçekleştiren zihniyetin hala Türkiye’nin üzerinde bir tehlike olarak dolaştığını göstermektedir” ifadelerini kullandı.
“Birlikte yaşamanın yolu, hak eşitliği”
“Birlikte yaşamanın koşulu, Kürtlerin Türklerle ulusal tam hak eşitliğine sahip olmalarından geçiyor” diyen Adsız, “Hiçbir ulusun başka bir ulusu baskıyla-zorla kendi hakimiyeti altında tutmaya hakkının olmadığını bilerek, devletin artık iyice çözümsüzlüğe batmış politikasına karşı mücadele edildiğinde, bu yol genişleyerek açılmış olacak. Türk ırkçılığını dayatanların ölümleri-öldürmeleri dayattıkları, bu savaşın daha on yıllarca sürüp gitmesinden yana olduklarını bilerek, ve hükümetin iki yüzlü manevralarına alet olmadan, özgürlük, demokrasi ve ulusal tam hak eşitliği için gerçek bir kitle baskısı yaratma zamanıdır. Zor zamanlarda doğru yerde durmak ve doğru tutum almak halkların hasletleri arasındadır” şeklinde konuştu.
