“Onları halk yargılamalıdır”

Emek Partisi Çanakkale İl örgütünden yapılan açıklamada, “Haziran’da sokaklara, meydanlara çıkan milyonlarca emekçiyi o günlerde ayağa kaldıran nedenlerle, bugün yaşananlar çok farklı değildir. Haziran’daki gibi birleşelim, talancıları-soyguncuları layık oldukları yere gönderelim” dendi.

450
Emek Partisi Çanakkale İl örgütü, bazı bakan çocuklarının ve ünlü işadamlarının adının geçtiğimi “tarihi yolsuzluk operasyonu” olarak bilinen 17 Aralık operasyonlarını değerlendirdi. Emek Partisi`nden yapılan açıklamada “AKP ve cemaat arasında süren kavga yeni bir boyuta ulaştı. Yerel seçimlere giderken AKP’yi zor duruma düşürecek ve oy kaybettirecek bir operasyon gündeme bomba gibi düştü. Rüşvet, ihalede yolsuzluk vb. suçlamalarla gözaltına alınan 52 kişi içinde üç bakanın oğlu, AKP’li Fatih Belediye Başkanı, ünlü ve AKP’ye yakın bir inşaatçı, devlet bankası Halk Bank’ın genel müdürü de vardı. Hükümet bu operasyonu bir şantaj olarak değerlendirdi ve yapanları da Cemaatçi olmakla suçlayarak, şantaja boyun eğmeyeceğini açıkladı. Önümüzdeki günlerde bu operasyonla ilgili fotoğraflar, telefon görüşmeleri, fezlekeden bölümler Cemaate yakın gazetelerde çarşaf çarşaf yayınlanacak. AKP tarafı da muhtemelen buna karşı güçlü bir operasyonla cevap verecek. İşçilerin ve emekçilerin sömürülmesi, ekonomik ve sosyal haklarının birer birer ellerinden alınması, Kürtlerin haklarını almak için verdiği mücadelenin kanla bastırılması, Ortadoğu’da emperyalistlerin taşeronluğuna soyunup Arap halklarına karşı jandarmalık yaparken birlikte olan iktidar ortakları, iktidar kavgasına girip, birbirlerinin ipliğini pazara çıkarmaya başladılar. Burjuvazinin, sömürücü sınıfların bunun gibi, hatta bundan daha şiddetli çatışmaları çok görülmüştür. Şaşılacak bir şey yok. Üstelik bunun gibi çatışmalarda, birbirlerinin pisliklerini ortaya dökmeleri de emekçilerin, demokrasi güçlerinin işine yarar. Halkı dini istismar ederek, yalanlar söyleyerek peşinden sürükleyenlerin gerçek yüzleri halk tarafından daha iyi görülüp, demagogların peşinden ayrılmalarına neden olur. Halk yıllardır, iktidardakilerin gerçek yüzlerini kendilerine açıklamaya çalışanların söylediklerine daha fazla kulak verir. Yapılması gereken, tarafların kullandıkları kirli yöntemlerini tartışarak, ortalığa saçılan pislikleri ikinci plana itmek değil, tam tersine iktidar kavgası içinde olanların ve bütün muktedirlerin yolsuzluk, hırsızlık, kanunsuzluklarını ortaya çıkarmak ve halka anlatmak için daha fazla gayret sarf edilmesidir. Yerel seçimlerde talancılara, soygunculara oy vermemek, ihale yolsuzluklarının bir daha yaşanmaması için güçlerimizi birleştirmek gereklidir. Örtülü ödenekten kime verildiği belli olmayan büyük paraları harcayanlar, devlet ihalelerini yandaşlara verenler, Roboski Katliamı’nın emrini verenler, Reyhanlı’ da 52 yurttaşımızın ölümüne neden olanlar, on bine yakın Kürt siyasetçisini hapishanelere dolduranlar, Balbay’ ı tahliye edip Kürt milletvekillerini ırkçı bir saikle bırakmayanlar, Haziran’ da halka günlerce gaz, su, plastik mermi sıkıp altı genci öldüren, binlerce genci yaralayanlar; kısacası bugüne kadar halka karşı düşmanca politikalarla, sömürü ve talana dayanan iktidarlarını sürdürenler görevlerinden alınıp yargılanmalıdır. Elbette, bütün bunları yapanlar iktidardan kendilerini almayacaktır. Ya da istifa etmeyecektir. Onları halk, demokrasi güçleri sırça köşklerinden indirmeli ve yargılamalıdır. Haziran’da sokaklara, meydanlara çıkan milyonlarca emekçiyi o günlerde ayağa kaldıran nedenlerle, bugün yaşananlar çok farklı değildir. Haziran’daki gibi birleşelim, talancıları-soyguncuları layık oldukları yere gönderelim” dendi.
Paylaş