“Ömür boyu vicdan azabı çekersiniz”
CHP Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş, Atikhisar Barajı yakınında altın arama çalışmalarına izin verenlerin, gelecek kuşakların hayatını riske attığı için çok kötü rüyalar görüp uykusuz geceler geçireceğini söyledi.
Serçiler`de yapılacak olan altın arama çalışmlarına tepkiler her geçen gün artıyor. Kentin içme suyu kaynağı olan Atikhisar Barajı`nın önemine değinen Sarıbaş, sondaj sırasında kullanılan atıkların baraj suyuna karışması durumunda kentin susuz kalma tehlikesiyle karşı karşıya olacağını söyledi.
Yaşanabilecek bu tehlikeye karşılık altın arama çalışmalarına izin verenlerin vicdan azabı çekerek uykularının kaçacağını ifade eden Sarıbaş; “Çünkü bu bir katliamdır” dedi.
“Geleceğimizle oynamayamazsınız”
Çok uluslu altın tekellerin ve termik santralcilerin göz diktiği Çanakkale`de halk çevre konusunda oynanan oyunlara tepki gösterdi. Simitçisinden, esnafına, balıkçısından, ev hanımına ve emeklisine kadar herkes, kent değerlerinin talan edilmesine isyan etti. Çevre sorununa duyarsız kalmayan vatandaşlar; “Sağlığımızla ve geleceğimizle kimsenin oynamaya hakkı yok” dediler.
Serçiler`de yapılacak olan altın arama çalışmlarına tepkiler her geçen gün artıyor. Kentin içme suyu kaynağı olan Atikhisar Barajı`nın önemine değinen CHP Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş, sondaj sırasında kullanılan atıkların baraj suyuna karışması durumunda kentin susuz kalma tehlikesiyle karşı karşıya olacağını söyledi. Yaşanabilecek bu tehlikeye karşılık altın arama çalışmalarına izin verenlerin vicdan azabı çekerek uykularının kaçacağını ifade eden Sarıbaş; “Çünkü bu bir katliamdır” dedi.
“Kazdağları talan haline getirildi”
Son yıllarda Kazdağları`nın talan haline getirildiğine dikkat çeken Sarıbaş; “Bir ülkenin işgal edilmesi, silahla ve savaşlarla olmuyor. Yeraltı zenginliklerine ve çevre değerlerine hiç bakmaksızın insanlara değer vermeksizin bu ülke istila edilmeye çalışılacaktır. Türk stratejik özelleştirmelerin yurt dışındaki uluslararası şirketlere satıldığı bir dönemi yaşıyoruz. Bu 10 yıllık süreç içerisinde de daha önce olmadığı gibi ve Cumhuriyet`in kuruluşuyla birlikte değerlerimizin gelecek kuşaklara taşınılmasının düşünüldüğü bir politikadan artık günümüzde satılan, devredilen ve dışardan emperyalizme karşı yönetilen çok uluslu şirketlerin tekellerine geçirilen bir dönemi yaşıyoruz. Kazdağları bulunmaz bir fırsat ve talan haline getirildi” diye konuştu.
“Sularımız içilemez hale gelecektir”
Atikhisar Barajı`ndaki suyun kirlenmesi halinde kent halkının susuz kalacağını kaydeden Sarıbaş; “Meclise getirilecek olan yasada ÇED raporunu kolaylaştıran yasal düzenlemeler yapılmaktadır. Sonuç itibariyle altın madenciliği, Çanakkale`deki tarım sektörünü, yaşam biçimini, ekolojik dengeleri, orada yaşayan tüm vatandaşların sağlığını ve en önemlisi de içme sularımızı yok edecektir. Altın madenleri çıkarılırken kullanılan sondajda mutlaka zehirli atıklar çevreye salınacaktır. Ama esas önemli olan işletme aşamasında kullanılacak siyanür ile sularımız içilemez hale gelecektir. Çanakkale`nin Atikhisar Barajı`ndan başka su kaynağı yoktur. Eğer suların kirlenmesi durumunda Çanakkaleliler susuz kalacaktır. Bölgede ziraatla uğraşan kesim bu suyu kullanamayacak ve tarım sektörü yok olacaktır. Bu kesindir” şeklinde konuştu.
“Ömür boyu vicdan azabı çekersiniz”
Altın arama çalışmalarına izin veren kesimlerin, gelecek kuşakların hayatını riske attıkları için ömürboyu vicdan azabı çekeğinin altını çizen Sarıbaş şu şekilde konuştu: “Suyun olduğu yerde altın çıkmaktadır. Ve altın çıkarılırken de mutlaka çok suya ihtiyaç olduğunu kamuoyu bilmektedir. Bu anlamda da derhal oradaki altın madeninin durdurulması gerekir. Bu konuya herkesin duyarlı olması lazım. Burada altın madenine göz yumanlar ise ömür boyu vicdan azabı çekecektir. Bu tehlikeye imza atanlar, gelecek kuşakların hayatını riske attığı için çok kötü rüyalar görüp uykusuz geceler geçireceğini hatırlatmak isterim. Çünkü bu bir katliamdır.”