“Öğrencilerden korkuyorlar”

 

 

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi`nde geçtiğimiz günlerde basın açıklaması yapmak isteyen aralarında akademisyenlerin de bulunduğu çok sayıda öğrencinin, özel güvenlik birimi elemanları ile çevik polisler tarafından dövülerek dışarıya atılması tepki çekmeye devam ediyor. Önceki gün ÇOMÜ Anafartalar Kampüsü önünde bir araya gelen, Emek ve Demokrasi Güçleri adı altında çok sayıda sivil toplum kuruluşu, sendika ve oda ile siyasi parti ÇOMÜ yönetimine sert tepki gösterdi. Kitle adına açıklamada bulunan Eğitim-Sen Şube Yönetim Kurulu üyesi Mustafa Bulgurcu, “ÇOMÜ Öğrenci Kolektifinin çağrısı ile bir araya gelen gençlik örgütleri, K(A)TÜ`de faşist bir saldırı sonucu başından yaralanan ve 3 gündür komada olan üniversite öğrencisi arkadaşları, Metehan Tuna Göre için basın açıklaması yapmak istediler. Eyleme destek olmak amacıyla Eğitim-Sen Çanakkale Şubesi ve Çanakkale Halkevi Yöneticileri de Eğitim Fakültesine geldiler. Ama ne yazık ki üniversitenin gerçek sahipleri öğrenci ve akademisyenler kendi okullarına alınmadılar. Çünkü gerici, faşist AKP zihniyeti ve bu zihniyetin savunuculuğuna soyunanların fıtratında gerçekleri söyleyen, hakkını arayan öğrencilerin üniversitelere alınması yok. Onların fıtratında faşizmden, başka bir şey yok. Onların fıtratında bilim yuvası olması gereken üniversitelerde öğrencilerin yerine, bilimle, üniversite ile hiçbir ilgisi olmayan ÖGB ve polis var. Düşünen sorgulayan değil sadece verilen emirlere göre hareket eden insanlar var” dedi.

 

“En temel demokratik hak kullanım şekli olan basın açıklaması yapmak için üniversiteye girmek isteyen öğrenci ve akademisyenlere, Rektör Yardımcısı Feyzi Uğur`un bizzat talimatı ile ÖGB ve polisler saldırdılar” diyen Bulgurcu, “Saldırı sonucu 5 kişi ciddi şekilde yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Bir kişinin ayağı alçıya alınmış, iki kişi kafalarına aldıkları darbelerden kaynaklı saatlerce bilinci kapalı kalmış, iki kişinin de farklı yerlerinde ciddi şekilde darp izleri vardır. Hatta Üniversiteden akademisyenler ve profesörler bile polis tarafından darp edilmekten kurtulamamışlardır. K(A)TÜ’de başlayan ve dün burada olduğu gibi birçok üniversitede yaşanan saldırılar normal durumlar olmadıkları gibi tesadüf de değillerdir. Gerek ÇOMÜ’de gerekse diğer üniversitelerde yaşanan faşist saldırılar, Haziran İsyanında hak ve özgürlük mücadelesi veren halkın en ön saflarında gençlerin olması korkusudur. Bilimsel nitelikli demokratik bir yaşam alanı isteyen üniversitelilerin karşısında hükümetin zor durumda kalmasıdır. Bu korku ile düşünen- sorgulayan öğrencilerin üniversitelerde fikirlerini söylemelerini engellemek için planlı şekilde yapılan faşist saldırılardır. Yaklaşan seçimler öncesi demokratik taleplerin dile getirilmesi karşısında yaşayacağı korku, bunun oylarını düşürme korkusudur. Bizler Çanakkale’deki Emek ve Demokrasi güçleri olarak, üniversitelerin bilim üreten okullar, öğrencilerin de sorgulayan, düşünen insanlar olması gerektiğini biliyoruz. Üniversite rektörlüğünün öğrenci ve akademisyenlerini Üniversite içinden dövülerek dışarı çıkarmasını kabul etmeyiz. Bizler, faşist saldırı sonucu hala hayati tehlikesi olan Metehan yaşasın, başka Metehanlar zarar görmesin diye mücadele edeceğiz. Üniversitenin gerçek sahipleri öğrencilerin ve akademisyenlerin tartaklanarak dışarı çıkarılamayacağı bir üniversite için, bilim üreten sorgulayan nesiller yetiştiren kurumlar olması için mücadele etmeye devam edeceğiz. Ve bizler kendi öğrencisini dövdüren ve bunu izlemekten de kaçınmayan Rektör Yardımcısı Feyzi Uğur`u ve bu zihniyeti kınıyoruz” ifadelerini kullandı.