“Mühendislik dışında her şeyi yaptılar...”

Çanakkale`de yaklaşık bir yıl boyunca süren ve 2013 yılı sonu itibariyle çalışmaları tamamlanan Çanakkale Viyadüğü tartışılmaya devam ediyor. ÇOMÜ Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Doğan Perinçek, viyadüğün plansız ve mühendisliğe aykırı bir şekilde yapıldığını ifade ederek, “Buraya taşları yığarak mühendislik ve fizik kurallarına aykırı bir iş yapılmıştır. Bu hatalı iş için onlarca ton çimento direkler oraya konulmuş gereksiz yere para harcanmıştır” dedi.

2233
Bir yıl boyunca süren çalışmaların ardından viyadük çalışmalarının bittiği, çalışmalar kapsamında heyelan alanına 485 adet 120 cm çapında ve 30 metre derinliğinde kazık çakıldığı yetkililerce ifade edilmişti. Kenti İzmir`e bağlayan tek geçiş noktası olan Çanakkale Viyadüğü`nün çökme tehlikesi ile karşı karşıya kaldığı heyelan sorununun ortadan kaldırılması için süren çalışmalar konuyla yakından ilgilenen kesimlerin eleştirilerine neden oluyor. Daha önce Erenköy Belediye Başkanı Alaattin Özkurnaz, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamasında viyadüğe güvenmediğini ifade etmişti. Konuyu yakından takip eden bir diğer isim ise, Çanakkale Onsekiz Mart üniversitesi (ÇOMÜ) Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Doğan Perinçek. Çalışmalar sırasında ve sonunda bölgede incelemelerde bulunan Perinçek, bir sunum hazırlayarak heyelanın meydana geldiği alanda mühendisliğe aykırı işler yapıldığını ileri sürdü. “Fotoğrafta işaretlenen ve heyelanın Taç kısmında yer alan taş yığını gereksizdir” diyen Perinçek, “Bu taş yığını, hemen altındaki istinat duvarına gereksiz yük bindirmektedir. Dünyanın hiçbir yerinde heyelanın taç kısmına Erenköy`de olduğu gibi yük bindirilmez. Ben ömrümde ilk defa, Karayolları gibi bir kuruluşun, taç kısmına taş yığdığını gördüm. Genelde bir heyelan olduğu zaman, heyelan olan yerin, alt kısmına yani topuk kısmına malzeme konulması yeterlidir. Taç kısmına yani en üst kısmına ilave yük konulmaması gerekiyor. Tersine bu alanda yük azaltılması yapılır. Bu bakımdan Erenköy heyelanları tarihe kötü bir örnek olarak geçecektir” ifadelerini kullandı. Alanda yapılan çalışmalar ile gereksiz yere para harcandığını ifade eden Perinçek, “Bunun yerine heyelanın taç kısmında taraçalama yapılmalıydı. Buraya taşları yığarak mühendislik ve fizik kurallarına aykırı bir iş yapılmıştır. Bu hatalı iş için onlarca ton taş oraya konulmuş gereksiz yere para harcanmıştır. Bu alan için gereksiz yere harcanan paraları viyadüğün deniz tarafını güçlendirmek için kullanmalıydık. Diğer bir deyişle bu alanda gereksiz yerlerde hatalı para harcandı. Plansız ve mühendisliğe aykırı bir takım işler yapıldı” dedi.
 
 
“Uyarılarımız dikkate alınmadı”
“Karayolları 14. Bölge Müdür Yardımcısı Mehmet Yazıcıoğlu; Erenköy`deki viyadük yanındaki heyelan alanında 485 adet 120 cm çapında 30 metre derinliğinde kazık çakıldığını bildiriyor” diyen Perinçek, “Viyadükün başlangıcında 50 civarında kazık çakıyorsunuz. Ardından heyelan ile viyadük zarar görüyor ve bu kez 485 adet kazık çakıyorsunuz. Ben soruyorum; 485 kazığı çakmak için alanın heyelanla zarar görmesini mi beklediniz?. Eğer 485 kazık gerekli ise neden işin başında 50 civarında kazık çaktınız? 50 kazığı yeterli bulan mühendis şimdi nerdedir, o mühendise yaptığı hatanın hesabını sordunuz mu? 485 kazık gereklimiydi? Bu sayı hangi bilimsel gerekçelere göre saptandı? 485 kazık ve son yapılan istinat duvarlarının maliyeti ile viyadük maliyeti karşılaştırıldı mı? Bu soru sorumlu mühendise soracağımız sorulardan sadece bir tanesidir. Viyadük yapımı aşamasında ve sonrasında onlarca hata yapılmıştır. Erenköy de heyelanın başlangıcında ve ikinci heyelan öncesinde ilgilileri defalarca uyarmaya çalıştık ama yetkililer kulaklarını tıkadı ve uyarılarımız dikkate alınmadı. Bize aba altından sopa bile gösterildi. Şimdi ben sopa gösterenlere tekrar soruyorum. Bizim uyarılarımızı neden dikkate almadınız” şeklinde konuştu.
 
“Mühendislik dışında herşeyi yaptılar”
Perinçek, heyelandan önce yetkilileri uyardığını hatırlatarak, “Geçen sene son heyelan olmadan önce Erenköy viyadükünün deniz tarafında oluşan bazı çatlaklar ve bu alanda oluşan heyelanlar nedeniyle yetkilileri uyarmıştım. Bu alanda da kazık yapılması gerekiyordu ama hiçbir şey yapılmadı” dedi. Perinçek, “Sadece yağışlı mevsimlerde derede oluşan sellenmenin viyadüke zarar vermesi için beton kanal yapıldı. Viyadüğün Çanakkale çıkışında da bilindiği bir çökme oldu. Bu Çanakkale çıkışındaki ayağın bir şekilde hasar gördüğünü gösteriyor. Bu durumda karayolları yetkilileri ne yaptı? Çöken alana asfalt doldurarak makyaj ile problemi savuşturmayı tercih etti. Özetle Erenköy de mühendislik dışında her şeyi yaptılar” sözleri ile yetkilileri eleştirdi.
 
Viyadüğe ne kadar harcandı?
ÇOMÜ`lü öğretim görevlisi Doğan Perinçek, viyadüğe büyük meblağlar harcandığını ifade etti. Perinçek, “485 kazık ve onu güçlendiren istinat duvarları ve alana yığılan kireçtaşı blokları için kaç para harcandı. Eminim harcanan dudak uçuklatacak boyutlardadır. Belki de orada viyadüğe harcanan miktar kadar para harcandı. Ne kadar harcandığını bilmiyorum ama bunun da açıklanması gerekiyor. Orada viyadüğü yapan, kazıkları çakan mühendisi bulup, ona sormak lazım; Neden viyadüğün taç kısmına taş yığdın? Sen heyelanın taç kısmına yük bindirilmemesi gerektiğini bilmiyor musun? O mühendisin diploması, inşaat yapan şirketin inşaat belgesi elinden alınmalıdır. Bizim uyarılarımız sürerken heyelan alanında tehlike geçmiştir diye demeç veren, verdirten vali ve karayolları yetkilileri dahil ilgili kişiler tespit edilmeli ve oradaki zarar bu ilgililerden tahsis edilmelidir. Ben bir yurttaş olarak bunu Çanakkale de görev yapan savcılardan rica ediyorum, onları göreve çağırıyorum” dedi.
 
“Yandaş değil, yetkin insanlar görev almalı”
“Bu ülkede yetkin olmayan insanları bir yerlere getiriyorlar” diyen Perinçek, hangi iktidar olursa olsun, yetkin değil yandaş insanların göreve geldiğini söyledi. Perinçek, “Bu insanlar da ülkenin başına, o kurumun başına problem yaratıyor. Hangi iktidar olursa olsun, yetkin olmayan insanlar sırf yandaş oldukları için bir takım yerlere getirilince işte böyle olayları yaşıyoruz gereksiz yere para harcıyoruz, yanlış işler yapılıyor. Erenköy heyelanı ve viyadük alanında yapılan hatalar elle tutulur somut örnekler. Üniversitelerimizde olan hatalı atamalarda diğer bir acı örnek. Bir takım yetkin olmayan insanlar hak etmedikleri kadrolara atanırken, yıllardır aylardır kadro bekleyen yetkin insanlar hak ettikleri kadroları kendilerine verilmiyor. Bu yetenekli insanlar yılgın duruma sokuluyor, pasifleştiriliyor, bir kısmının bilimsel üretkenlikleri azalıyor. ÇOMÜ de dahil olmak üzere birçok kamu kuruluşunda bürokratik geleneğe, devlet kültürüne aykırı işlemler atamalar yapılıyor, böylece devlet çarkının sağlıklı işlemesi engelleniyor. Her iktidar bir sonraki iktidarı aratmayacak şekilde yetkin değil yandaş olanları yönetici pozisyonlarına atadığı için her geçen gün ülkemiz çağdaş devlet olmaktan uzaklaştırılıyor. Sistem içinde üretken insanlar pasifleştirilirken yetkin olmayan kadrolaşma devletin zarara uğramasına neden oluyor. Böyle bir devlet yaşayamaz, ilerleyemez. Ben 43 yıllık meslek hayatımda bütün devlet kuruluşlarında bu hatalı tutumun hayata geçirildiğine tanık oldum. Her yıl bu korkunç uygulamanın devletin altını daha fazla oyduğuna şahit olmaya devam ediyorum. Bu uygulama nedeniyle ülkemizin yetkin insanların kıyımı zararı giderek artmaktadır. Devletin eğitim, idari sosyal teknik her alanında devrim yapılmalı bürokrasinin saygınlığı geri kazandırılmalı, kadrolaşma yandaş olma derecesine göre değil yetkinlik derecesine göre yeniden yaratılmalıdır” dedi.
 
Erenköy yolu açılacak mı?
Prof. Dr. Perinçek, sözlerini kapanan ya da çalışmalar sırasında ortadan kaldırılan Erenköy yolunun açılması gerektiğine vurgu yaparak bitirdi. Perinçek, “Erenköy de yaşayan ve heyelan manzarasını her gördüğümde içi acıyan bir yurttaş olarak Karayolları yetkililerine bir sorum var. Hatalarınızla yok ettiğiniz Erenköy yolunu açmak için daha ne kadar bekleyeceksiniz. Hatırlatıyorum; o yok olan yol, uzun bir süre Çanakkale ile İzmir`i bağlayan ana yolun bir parçası olarak kullanıldı” dedi.
Paylaş