İl Milli Eğitim Müdürlüğü`nün bazı birimlerinin taşındığı Bilim ve Sanat Merkezi ile ilgili bir tepki de Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Resul Demirbaş`tan geldi. Demirbaş, “Çalışanların temel haklarının başında, çalışma hakkı ve özgürlüğü gelmektedir. Sosyal Devlet, bireylere çalışma hakkını sosyal bir hak olarak tanımıştır. Çalışanların temel hakları, kadınların ve genç işçilerin korunmasına bağlı olarak gelişmiş, sosyal güvenlik hakkı, örgütlenme hakkı,toplu iş sözleşmesi ve grev hakkı, iş güvencesi hakkı, dinlenme hakkı, işçi sağlığı ve güvenliği hakkı temel sosyal haklar olarak kabul edilmiştir. Anayasamızda devletin niteliği, sosyal hukuk devleti olarak nitelenmiştir. Sosyal Devletin temel amacı herkese insan onuruna yaraşan asgari bir yaşam düzeyi sağlamaktır. Anayasanın 49. Maddesi çalışma hakkını tanımıştır. Bu maddeye göre “`Çalışma herkesin hakkı ve ödevidir. Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları korumak, çalışmayı desteklemek ve işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak için gerekli tedbirleri alır.` Çalışma hakkının bir gereği olarak devletin bireylere çalışma olanakları yaratması görevi vardır” dedi.
“Milli Eğitim`de kaos hali hüküm sürmektedir”
“Çanakkale Valiliği binasında bulunan İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün bazı birimleri; 2013 Yılının son günlerinde yeni açılan, alt yapı ve tesisat çalışmaları tamamlanmamış olan Bilim ve Sanat Merkezi’ne ait binanın birinci ve ikinci katına taşınmak zorunda bırakılmıştır” diyen Demirbaş, “Bilim ve Sanat Merkezi’nde elektrik, su ve doğalgaz olmamasına rağmen, personel soğuk kış şartlarında kendi kaderi ile baş başa bırakılmış, tüm olumsuz şartlara göğüs gererek hizmet vermeye çalışmıştır. İnşaatı yeni tamamlanan, ısınmanın dahi mümkün olmadığı, insani ihtiyaçların giderilemediği bir ortamda işlerin aksamaması için her yol denenmiş, üstün feraset ve özveriyle çalışılmıştır. Tüm bunlar yetmezmiş gibi; kaderine terk edilen bu birimler, İl Milli Eğitim Müdürlüğünce çalıştığı binasının İmam-Hatip Ortaokulu’na tahsisinin yapılması nedeni ile mübarek Ramazan ayı içinde, apar topar, alt yapı oluşturulmadan ve hazırlıkları tamamlanmadan İmam-Hatip Ortaokulu’nun boşalttığı binaya yeniden taşınmak zorunda bırakılmaktadır. Milli Eğitim Müdürlüğü birimleri parçalara ayrılmış olup, birimler kendi arasındaki irtibatı yitirmiş ve kaos hali hüküm sürmektedir. İşlemler içinden çıkılmaz bir hal almış ve insanlar iki bina arasında sürekli mekik dokumaktadır. Yapılan işlerde aksaklık ve gecikmelerin binaların ayrılmasından kaynaklandığını idareciler neden görmek istememektedir? Her şahsın çalışmaya, işini serbestçe seçmeye, adil ve elverişli çalışma şartlarına ve işsizlikten korunmaya hakkı vardır. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 5’inci maddesinde `Hiç kimse işkenceye, zalimane, gayriinsani, haysiyet kırıcı cezalara veya muamelelere tabi tutulamaz`, 7’nci maddesinde `Kanun önünde herkes eşittir ve farksız olarak kanunun eşit korumasından istifade hakkını haizdir. Herkesin işbu Beyanname’ye aykırı her türlü ayırdedici muameleye karşı ve böyle bir ayırdedici muamele için yapılacak her türlü kışkırtmaya karşı eşit korunma hakkı vardır`, 23’üncü maddesinin 1’nci fıkrasında `Her şahsın çalışmaya, işini serbestçe seçmeye, adil ve elverişli çalışma şartlarına ve işsizlikten korunmaya hakkı vardır` denilmektedir” ifadelerini kullandı.
“Çalışanların sesine kulak verin”
Demirbaş, “6331 Sayılı İŞ Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun İşverenin Genel Yükümlülüğü başlıklı 4’üncümaddesinin birinci fıkrasında `(1) İşveren, çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olup bu çerçevede; a) Mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dâhil her türlü tedbirin alınması, organizasyonun yapılması, gerekli
