“Lozan`ın 90. yılında”

Lozan düşmanlarının Türkiye düşmanları olduğunun hiçbir biçimde unutulmaması gerektiğini belirten Atatürkçü Düşünce Derneği Çanakkale Şube Başkanı Yrd. Doç. Dr. Necmi Akyalçın; “Emperyalizm bugün nasıl Irak’a, Afganistan’a, Suriye’ye ve dünyanın hemen her yerinde daha çok sömürme ve istediği gibi yönetme amaçlı olarak diğer ülkelere musallat oluyorsa; bundan 90-95 yıl önce de bizim topraklarımıza musallat olmuştur. En son Çanakkale’de ve Anadolu’da bu küresel eşkıyaya karşı kanlı savaşlar vererek onurunu ve toprağını korumuştur Anadolu’nun şerefli insanları. Bu savaşları büyük komutan Mustafa Kemal önderliğinde veren insanımız yine bu büyük liderin öncülüğünde Anadolu Aydınlanması’nı da gerçekleştirecektir bir bir zaman içerisinde. Ancak önlerinde yendikleri çetenin kurnaz elemanlarının da bulunduğu zorlu bir Lozan masası vardır. Mustafa Kemal ve silah arkadaşları bu işin güçlüklerini ve tuzaklarını çok iyi biliyorlardı. Günlerce düşünüp ince planlar yapıldı ve İsmet İnönü bu iş için görevlendirildi. Aylarca süren yorucu bir müzakere sürecinin ardından Bağımsızlık Savaşımız sırasında işbirlikçi İstanbul Hükümeti`nin ve Padişah Vahdettin`in Türklerin ellerinde kalan son yurt durumundaki Anadolu`nun neredeyse tamamını emperyalizme ve onların taşeronlarına bırakmayı kabul ettikleri SEVR antlaşması tarihin çöp tenekesine atıldı. Savaş meydanlarında kazanıp masa başında kaybeden bir ulusun son 200 yılda belki de ilk kez masa başında da büyük oranda kazandığı tek anlaşma, Lozan’da 24 Temmuz 1923 yılında imzalanmıştır. Bu, Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusunun tescilletilmesi demektir. Bunun içindir ki değeri çok ama çok iyi bilinmelidir. Çünkü günümüzde Lozan`a karşı olanların Sevr özlemi içinde oldukları görülmektedir. Oysaki Lozan tam bağımsız bir Türkiye bırakmıştı. Sevr ise Kürdistan ve Ermenistan diye bölünmüş bir Anadolu`nun ortasına sıkışmış küçük bir Türkiye bırakıyordu. Lozan düşmanlarının Türkiye düşmanları olduğu hiçbir biçimde unutulmamalıdır” dedi.