Yaratacağı olumsuzluklar itibarıyla başta Lapseki ve Çanakkale halkı olmak üzere Kazdağlarını yakından etkileyecek bu proje için çevre duyarlığı içersinde olan vatandaşlar “yeter artık yaşam kaynaklarımızdan elinizi çekin, sağlıklı bir çevrede yaşamak istiyoruz. Ölmek istemiyoruz. Defolun gidin. Vatandaşının sağlığını ve sağlıklı bir yaşam hakkını bu denli ayaklar altına alan bir yönetim anlayışı bugüne kadar görülmedi. Yetkililer bir an önce akıllarını başlarına alsınlar yarın çok geç olabilir. O zaman Kızılderili atasözünde belirtildiği gibi “son ağaç kesildiğinde, son nehir kuruduğunda, son balık öldüğünde. Beyaz adam; paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak” dediler.
Orman Mühendisleri Odası Eski Başkanı Kazdağı ve Madra Dağı Belediyeler Birliği danışmanı Salih Sönmezışık; “Kazdağları’nın en başta madencilerin saldırısının yanı sıra, yeni çimento fabrikaları, limanlar, demir çelik gibi ağır sanayi kuruluşları ve termik santraller gibi bir çok kirli yatırımın tehdidi altında olduğunu biliyoruz. Özellikle termik santrallerin çıkardığı zehirli gazlar Kazdağlarının geleceğini büyük oranda tehlike altına itmiş bulunuyor. Yeni Termik Santral konumu nedeni ile, mevcut olan ve başka yerlerde kurulmaya çalışılan diğer santrallerden çok daha tehlikeli sonuçlar doğuracaktır. Çünkü ÇED Raporu verilerinden anladığım kadarı ile Lapseki İlçesi Alpagut Köyü sahilinde kurulması planlanan santral, yerleşim yerleri ve Kazdağlarına yakınlığı nedeni ile başta Lapseki olmak üzere yakın çevresinde ve Kazdağları"nda geri dönüşü mümkün olmayan yıkımlara yol açacaktır” dedi.
Sönmezışık projenin sakıncalarına ilişkin şunları belirtti: “Termik santral yeni ağaçlandırılan genç ormanlar ile yanan orman alanı üzerine kurulacaktır. Bu durum Anayasa ve Orman Yasasına aykırıdır. Santralden atmosfere salınan zehirli gazlar nedeniyle Lapseki ve yakın çevresinde, başta insanlar olmak üzere tüm canlıların yaşamı risk altına girecektir. Ayrıca atmosfere salınan bu gazlar, yakın olduğu için, Kazdağları ormanlarını olumsuz biçimde etkileyecek ama özellikle,ülkemizin sebze ve meyve cenneti olarak bilinen Umurbey beldesi,Lapseki ilçesi,Çardak Beldesi ve köylerinde tarım faaliyetlerinin yapılamaz olmasını gündeme getirecektir. Bu santral bölgenin, turizm dahil her türlü yıkımına neden olabilecektir. Bölge halkı olarak mücadele etmekten başka çaremiz yoktur.”
