“Kutlayacak günümüz yok mücadele çağrımız var...”

Çağdaş Gazeteciler Derneği Çanakkale Şubesi`nden 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeni ile yapılan açıklama “Diren Gazeteci” başlığı altında verildi. İlgili açıklamada “Kutlayacak günümüz yok, mücadele çağrımız var” ifadeleri kullanıldı.

402
 
 
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü`nü, gazetecilerin özgürce çalışamadığı, tutuklandığı, gözaltına alındığı ve ne ile suçlandıklarını bile bilmedikleri uzun tutukluluk süreçleri ile geçirdiği bir dönemde kutlama, yemekli-eğlenceli günler düzenleyerek içinin boşaltılması tepki çekiyor. Çağdaş Gazeteciler Derneği Çanakkale Şubesi`nden yapılan açıklamada, “Bizim kutlayacak günümüz yok” dendi. Yapılan açıklamada “Ülkemizin içine bulunduğu günler demokrasi adına önemli sıkıntıların olduğu koşulları içermektedir. Özellikle son yaşanılan devlet kriziyle dengeler çok farklılaşmış, AKP hükümetinin 11 yıllık iktidarı sonrasında sistemin çürümüşlüğü artık gizlenemez noktaya ulaşmıştır. Böylesi koşullarda gazetecilik yapmak her yönüyle zor, fakat bir o kadar da önemli ve gerekli hale gelmiştir. Bu gelişmelere bağlı olarak bir gerçek daha var ki; halkımız gazetecilik anlamında, gerçek gazeteciler ile yandaş gazeteciler arasındaki farkı kendi deneyimleri ile ayırt etmenin bilincine varmış durumda. Bugün basın, toplumun diğer kesimleri gibi çok ciddi boyutta sistemin baskı şiddet ve engellemeleri ile karşı karşıya. Gazetecilik ilkelerinin hayata geçirilmesi, halkın haber alma hakkının savunulması toplumun diğer kesimlerinin talebi gibi demokrasi ve özgürlüklerin savunulmasından geçmektedir. Devlet krizi ile birlikte yaşanılan gelişmeler ve buna bağlı olarak alınacak tavır; gazetecilik mesleği açısından da turnusol kâğıdı gibi ayırt edici bir nitelik kazanmıştır” denildi.
 
“AKP dönemi, sansürlü dönemin adıdır”
“Onca yolsuzluk ve rüşvet olayını gizlemek üzere çeşitli tertip baskı ve planlar içersinde olan siyasal erk yaşanılan hassasiyete bağlı olarak, basını da susturmak konusunda bundan böyle daha şiddetli baskılar içersinde olacaktır. Bu gelişmeler gerçek gazetecilerin sorumluluklarını arttırmaktadır. AKP iktidarının 11 yıllık dönemi gazeteciler, yazarlar, aydınlar için baskıcı, sansürlü bir dönemin adıdır. Bu dönemde Türkiye ne yazık ki tutuklu gazeteci sayısında dünya birincisi olmuştur. Türkiye’de ne yazık ki, Başbakan gazetecileri bir savcı gibi açıktan suçlamakta, işten atılmaları için talimatlar verebilmektedir. Ülkemizde medya kurumlarının ezici çoğunluğu artık iktidarın denetimine sokulmuştur. Ülkemizde hala kitaplar ve gazetelerin dergilerin yayını yasaklanmaktadır. Tekçilik mantığı ile basın üzerinde tasarrufta bulunan Başbakan kendisi gibi düşünmeyen basın kuruluşlarını yok saymakta ve ötekileştirmektedir. Haber peşinde koşan, mesleklerinin gereğini yerine getiren basın mensubu arkadaşlarımız demokratik haklarını kullanan diğer insanlar gibi sokaklarda, meydanlarda polis şiddetine maruz kalmakta, yaralanmakta gözaltına alınmaktadır. Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD), 10 Ocak vesilesiyle bir kez daha, haksız ve hukuksuz şekilde tutuklu bulunan tüm gazeteci arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını talep etmektedir. Ayrıca, güvencesiz çalıştırmanın yasaklanması, sendikal örgütlenmenin önündeki fiili engellerin kaldırılması ve gazetecilerin gasp edilen haklarının geri verilmesi de Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin (ÇGD) talepleri arasındadır. ÇGD olarak iktidarı, düşünce ve ifade özgürlüğüne ve örgütlenme hakkına saygılı olmaya, bunun gereğini yerine getirmeye davet ediyoruz” ifadeleri kullanıldı.
 
“Sorumluluklarımızın bilincindeyiz”
Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Çanakkale Şubesi`nin açıklaması, şu ifadeler ile son buldu; “İktidarın yanında olmayı, özgür gazeteciliğe tercih eden gazetecilere de bir mesajımız var. Sizleri de, haksızlığa uğrayan, mesleklerinden ve ailelerinden uzaklaştırılan cezaevlerindeki arkadaşlarımıza; işten atılan, güvencesiz çalıştırılan meslektaşlarımıza sahip çıkmaya, düşünce ve ifade özgürlüğünü savunmaya çağırıyoruz. Gün gazetecilik mesleğine sahip çıkmak günüdür. Gazeteciler, bunca anti demokratik saldırı karşısında örgütlenerek demokrasi mücadelesinin bir parçası olmadıkça; bundan böyle gerçek anlamda mesleklerini yerine getirmenin koşullarından uzak kalacaklarının bilincini kendilerine ilke edinmelidirler. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü bundan böyle bu bilincin ete kemiğe bürünmesi için bir mücadele günü olmalıdır. Gerçek anlamda gazetecilik yapacağımız demokratik koşuların hayat bulduğu, oto sansür, işten atılma tehdidinin ortadan kalktığı, gazetecilik faaliyetleri nedeniyle gazetecilerin tutuklanmadığı, meydanlarda saldırılara uğramadığı, halkın haber alma hakkının her koşulda güvence altına alındığı, ekonomik ve diğer çalışma şartları itibarıyla nitelikli koşulların tesis edildiği koşularda mesleğimizi sürdürmek adına gazetecileri mücadeleye davet ediyoruz. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü bundan böyle bir mücadele günüdür; taleplerimizi daha güçlü bir şekilde seslendireceğimiz, demokrasi ve emek güçleriyle dayanışmamızı geliştireceğimiz birlik ve örgütlüğümüzü güçlendireceğimiz bir gündür, gerisi boştur, hamasettir. Basın emekçileri üzerinden kimseye prim yaptırmayacağız. Basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü, halkın haber alma hakkı, gerçeklerin halka ulaştırılması için sorumluluklarımızın bilincindeyiz.”
Paylaş