“Kurşunlu halkı yalnız değildir”

Köylerindeki feldspat madenine karşı verdikleri mücadelede haklarında dava açılıp ceza alan köylüler yalnız bırakılmadı. Çanakkale`den çok sayıda vatandaş Kurşunlu`ya giderek onlarla birlikte olduğuu gösterdi. Madenci atılan sloganlar ve açılan pankartlarla protesto edilirken, Kurşunlu`da Berkin Elvan da unutulmadı.

928
 
 
Çanakkale Çevre Platformu`nun organize ettiği, CHP, EMEP, ÖDP, TKP gibi siyasi partilerin, SGD, Emek Gençliği gibi gençlik örgütlerinin, KESK, SES, Eğitim-Sen ve Tabip Odası gibi sivil toplum kuruluşlarının destek verdiği Kurşunlu Köyü buluşması hafta sonu gerçekleştirildi. Buluşmaya Çanakkale Milletvekilleri Ali Sarıbaş ve Serdar Soydan, Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi üyesi Fatih Sürenkök ile CHP il Başkanı Hamza Karagöz de katıldı. Konuşmalarla başlayan buluşmada ilk sözü Çevre Platformu eski Dönem Sözcüsü ve CHP İl Genel Meclis adayı Hicri Nalbant aldı. “Burada çevre mücadelesi veren, hiçbir taşkınlık yapmayan insanlar hakkında sudan bahanelerle ceza davaları açıldı” diyen Nalbant, “Şu kahvenin önünde sandalyede `yan oturuyorsun` diyerek, madendeki işin engellendiğini gerekçesi ile davalar açıldı. Biz de davaları izledik. Davalarda adil yargılama yapılmadı. Sonuçta da bu yoksul köylülere cezalar yağdırıldı. Cezalarla ilgili yargıtaya da itirazımızı yaptı. Bu cezaların yargıtaydan döneceğine de inanıyoruz. Ancak burada bizi üzen, Karaköy Orman İşletme Şefinin, maden şirketinin yanında ifade vermesidir. Ormanlara sahip çıkanlar köylüler, ormanları peşkeş çeken ise sanki Karaköy Orman İşletme Şefi. Bunu şiddetle kınıyoruz. Buraya bugün herkesi davet ettik. Başta sayın Çanakkale Valisi, sayın belediye başkanımızı ve sayın milletvekillerimizi davet ettik. Mehmet Daniş`i davet ettik, İsmail Kaşdemir`i davet ettik. Ama burada şimdi görüyoruz ki, Milletvekillerimiz sayın Ali Sarıbaş ve sayın Serdar Soydan burada, belediyemiz burada. Biz bu mücadelenin burada bitmeyeceğini söylüyoruz” şeklinde konuştu.
 
 
“Kurşunlu halkı ile birlikteyiz”
CHP Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş ise “Bu mücadele burada kolay başarılabilecek bir mücadele değil. Burada yaşayan insanların haberi olmadan verilen ÇED raporları, açılan ocaklar var. Adı ÇED olan ancak Türkiye`de uygulanmayan raporlar verilerek maden işletmelerinin önü açılıyor ve insanlar bu şekilde mağdur ediliyor. Ben Çanakkale Milletvekili olarak, içinizde yıllarca çevre hareketinde mücadele etmiş biri olarak çevre konusunda bundan sonra da yanınızda olmaya devam edeceğiz. Türkiye`de hukuken var olan ancak fiilen yok olan bu hükümet gittiğinde göreceksiniz ki, CHP iktidarında çevrenin korunmasını hep birlikte sağlayacağız. Kurşunlu halkı ile birlikteyiz, bu mücadeleyi birlikte yürüteceğiz. Sizlerin mücadelesi ile Kazdağları yok olmayacaktır” dedi.
 
 
“30 Mart`ta onların icabına bakacağız”
CHP Çanakkale Milletvekili Serdar Soydan, AKP iktidarını sert sözlerle eleştirerek, “Buradan yaşam mücadelesi verenlere selam olsun, ama yaşamı elimizden almaya çalışanlara, altın ruhsatı verenlere, işletme ruhsatı verenlere lanet olsun, yazıklar olsun. CHP olarak hep yanınızda olduk ve bunu bir siyasi propaganda aracı olarak kullanmadık. Gece yanınızda olduk, gündüz yanınızda olduk. Sizlerle birlikte bu mücadeleyi paylaştık, Ankara`da sesinizi duyurmaya çalıştık. Kazdağları ölüyor ama Recep Tayyip Erdoğan`ın böyle bir derdi yok. Çünkü onlar icraata bakıyor. Geçen sefer gördük. `Durmak yok yola devam` dediler ama biz yanlış anlamışız. Biz hizmet anlamında yola devam edeceklerini sanmıştık ama onlar Deniz Feneri`ni örtmekle meşgulmüş. Şimdi `icraata bakarız` diyorlar, evlerindeki paraları, para sayma makinelerini örtmekle meşguller. Onlar şimdi icraata bakıyorlar, biz de 30 Mart`ta onların icabına bakacağız. Eğer onların icabına bakamazsak, ne içecek suyumuz kalacak, ne gölgesinde oturacak bir ağacımız kalacak. Biz insanlık mücadelesi veriyoruz, ama 14 yaşındaki bir çocuğa ölüm emrini veren, onu öldüren polislere `destan yazdınız` diyen bu başbakandan da Kazdağları`nı korumasını beklemiyoruz. Katiller yaşam mücadelesi vermezler, yaşama son verirler. Hırsızlar yaşam mücadelesi vermezler, yaşam mücadelesini çalarlar” dedi.
 
 
“Yenilmedik”
Kurşunlu`da 22 günlük açlık grevi ile tanınan Bülent Özüren ise konuşmasında verilen cezaları ödeyebilecek durumda olmadıklarını söyleyerek, “Bülent Özüren: ne zaman canımız yandıysa etrafımızda şuanda burada olanların dışında kimse buraya gelmedi. Onun için sizler bizim dostumuzsunuz. Kesinlikle şiddete dayalı bir olayın içinde yoktuk. Maalesef mağdur duruma düştük. Burada arkadaşlarımız cezaları ödeyebilecek durumda değil. Ödeyebilmesi için tarlalarını, hayvanlarını satmak zorunda kalacak. Bizim sizden ricamız buradaki çığlığı daha geniş çerçevede duyurmanızdır. Bize aba altından sopa gösterildi, biz yenilmediğimizi biliyoruz” ifadelerini kullandı.
 
 
Köylüler cezalar için kermes açtı
Madenciye karşı mücadeleleri sonrasında açılan davalarda cezalar alan Kurşunlu Köylüleri köy meydanına açtıkları kermes ile satış yaptılar. Satış gelirlerinin verilen cezaları ödemek için kullanılacağını söyleyen köylüler, “Mücadelemiz bundan sonra da devam edecek” dediler. Çanakkale`den Kurşunlu`ya giden çok sayıda vatandaş da buradan alış veriş yaparak köylülere destek oldular. Halaylarla ve türkü dinletileri ile süren buluşmada maden sahasına yönelik bir de gezi düzenlendi. Madencilerin çalışmaya devam ettiği sırada yapılan gezide madencilere karşı sloganlar da atıldı.
Paylaş