“Korunacak duruma düştüysen dükkanı kapat, git!”

Çanakkale Belediye Başkanı ve CHP Belediye Başkan adayı Ülgür Gökhan, dün Halkevi`ni ziyaret etti. Halkevi ve Öğrenci Kolektifi üyelerince karşılanan Gökhan, AKP iktidarını sert bir dille eleştirdi. Gökhan, Çanakkale`de Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu`na yönelik polis korumasına değinerek, “Çanakkale gibi bir yerde böyle korunma ihtiyacı duyuyorsan, sen bu dükkanı kapatıp gideceksin” dedi.

1315
 
Çanakkale Belediye Başkanı ve CHP adayı Ülgür Gökhan`ı Çanakkale Halkevi`nde ağırlayan, Halkevi Başkanı Mehmet Öztürk, Halkevi üyeleri, öğrenci kolektifi üyeleri, ve `Halkın adayı` sloganı ile seçime girecek olan Barbaros Mahallesi Muhtar adayı Nihal Pınar, yerel yönetimden beklentilerini ifade ettiler. CHP Merkez İlçe Başkanı Nejat Önder, merkez ilçe yöneticileri, il kadın ve gençlik kolları yöneticileri ile Belediye Mcelis üyeleri adaylarının da katıldığı ziyarette İlk konuşmayı Halkevi Başkanı Mehmet Öztürk yaptı. “Çanakkaleliler olarak biz, bugüne kadar memleketimize sahip çıktık. Dağına, taşına, ormanına sahip çıktık. Bu mücadelemizi de sürdürmeye devam edeceğiz” diyen Öztürk, “Çanakkale`de 7`den 70`e kadar herkese hitap eden, sorunların çözümü noktasında, söz, yetki, karar hakkının doğrudan kullanıldığı ve bu süreç içinde eğitimten, sağlığa, barınmadan beslenmeye, çevreye kadar her noktada müdahile olup, çözümlerin bir parçası olan bir kitle örgütüyüz. Burada çocuklarımıza ücretsiz dersler veriyoruz. Çanakkale`de çevre konusunun bir iticisi olmaya çalışıyoruz. Çanakkale`de çok çeşitli alanlarda devam eden, ancak `halkın hakları` olarak nitelendirdiğimiz bir mücadeleyi yürütüyoruz. Burada hem halkı hakları konusunda bilinçlendiriyoruz hem de örgütlenmesi noktasında çaba sarf ediyoruz” ifadelerini kullandı.
 
 
“AKP hesap vermeden, oy isteyemez”
“Halkevi olarak AKP karşıtı bir odak halindeyiz” diyen Öztürk, “Çünkü memleketimizde AKP`inn gerici, faşizan politikalarına karşı, halkı hem yoksullaştırıp, hem süründürüp, hem de dilenciliğe mahkum eden politikalara karşı, halkın sorunlarını halkla çözen, çözümünde ortaklaşan bir kurumuz. AKP`lilerin bu ülkedeki yolsuzlukları gün gibi ortada. Her gün yeni bir ses kaydı ortaya çıkıyor. Halk neyin montaj olup olmadığını da çok iyi biliyor. Haziran 2013`te milyonlarca insan, AKP`nin politikalarına `yeter` demek için sokağa çıktı. Bir Haziran isyanı söz konusu oldu. Bu ülkenin gencecik evlatları öldürüldü. AKP`nin politikaları yüzünden öldürüldü. Bunun yanı sıra 14 yaşında bir çocuk aylardır komada. Bunların dışında çevresine, kentine sahip çıkan Elif Çermik de komada. Biz bu yolsuzlukların, hırsızlıkların hesabını, ölmelerine neden oldukları gençlerin hesabını AKP`den sormaya devam edeceğiz. O stant olayında ise biz giderek bu yaptıklarının hesabını sorduk. Bunu hazmedemedikleri için onların saldırısına maruz kaldık. Biz bunların hesabını soracağız. Bunların hesabını vermeden de halkı kandırarak oy istemelerine izin vermeyiz” şeklinde konuştu.
 
“Gezi olayları, bir halk hareketiydi”
CHP adayı Ülgür Gökhan, ülke gündemini değerlendirdiği konuşmasında “Gezi olayları açısından baktığımızda, Türkiye`nin çeşitli yerlerinde 4,5 milyon kişiden bahsediyoruz. Bu aslında hükümetin söylediği gibi, AKP`nin söylediği gibi ne marjinallerin, ne de çapulcuların eylemidir. Tamamen bir halk ayaklanmasıdır. Ben bunu bir fiil yaşadım, gözlerimle de gördüm. Orada her kesimden insan vardı. Nitekim bir halk hareketi olarak da devam etti. Çanakkale`de de yaşandı. Hem gençler hem de kentliler birlikte eylemlerini gerçekleştirdiler. Bu bir halk hareketiydi. Neye karşı? Hükümetin zorba, diktatöryal tavırlarına, insanların özgürlüklerine karışan tutumlarına, bizi dizayn etmeye yönelik bir özgürlük mücadelesiydi. Gezi olaylarının temeli buydu” dedi.
 
Bakan Müezzinoğlu`nu eleştirdi
Başkan Gökhan, “Şimdi 17 Aralık`ta da işin ekonomik boyutu ortaya çıktı. Gezi olayları siyasi bir boyuttu, çevre olayından başlayan toplumsal bir hareketti. İkisi de bir birinden vahim bir durum” dedi. “Şuanda ise en küçük bir tepkiye ve eleştiriye tahammülleri yok” ifadesini kullanan Gökhan, “Artık, şiddete baş vurma ve polisin koruması altında yaşamlarını sürdürüyorlar. Geçen Çanakkale`ye Sağlık Bakanı geldi. Donanma`da kahvaltı ediyor, 100`e yakın polis onu koruyor. Çanakkale gibi bir yerde böyle korunma ihtiyacı duyuyorsan, sen bu dükkanı kapatıp gideceksin. Çanakkale`de biz sokakta tek başımıza yürümeye, kahvede oturmaya alışık insanlarız. Eğer korunacak duruma düşmüşsen, o zaman bırakacaksın bu işi. Ne olursa olsun, kim olursa olsun. Onun için yerel seçimler bundan sonra artık daha da önemli. Seçimlere katılmamız lazım, mutlaka oy kullanmamız lazım, doğru karar vermemiz lazım” şeklinde konuştu.
 
“Herkes oy kullanmalı”
“Bunların o kadar çelişkili açıklamaları var ki inanılır gibi değil” diyen Gökhan, “Bir kere şu `paralel` lafını çok garipsiyorum. Yani bu olayı ifşa etmektir. `Paralel` demek, ne demek? Bana paralel değil, CHP`ye paralel değil, Halkevleri`ne paralel değil, peki kime paralel? Mevcut iktidara paralel. Onların paralelleri değil miydi? Paralelde belli bir düzen vardır, belli bir ahenk vardır, bunları yamuk. Şansızlıkları şu, öteki taraf, bu tarafın foyasını ortaya çıkardı. Ne yapalım? Bu da kader” ifadeleri ile konuşmasını tamamladı.
Paylaş