“Kimin özür dileyeceğini halkın takdirine bırakıyorum”

İl Genel Meclisi`nde konuşan konuların yanı sıra AKP İl Başkanı Muzaffer Kutlu`nun açıklamasında sarf ettiği sözlere değinen İl Genel Meclisi CHP Grup Başkan Vekili Hicri Nalbant; "Çanakkale İl Genel Meclisinin 01.09.2014 günlü 1. bileşeninde AKP İl Genel Meclisi Gurup Başkan Vekili Sayın Ahmet Çiçek yaptığı gündem dışı konuşmada özetle `Çanakkale Kent Konseyi ve CHP işbirliği ile bir aydır İmam Hatipli öğrenciler psikolojik baskı altındadır. Kent Konseyleri CHP irtibat bürosu mudur? Çanakkale İl Milli Eğitim Müdürlüğü geçici olarak eski Merkez Orta Okulu binasının yerine yapılan yeni binanın bir bölümünü İmam Hatip okuluna tahsis etmiştir` diyerek hem CHP ye hem de Kent Konseyine haksız suçlamalarda bulunmuştur. Bunun üzerine söz alarak özetle `siyasi iktidarın eğitim politikasının tüm Türkiye’de eğitimi İmam Hatipleştirmeye yönelik olduğunu son 4 yılda İmam Hatip ve Anadolu İmam Hatip okullarında % 73 lük artış olduğunu iktidarın bu anlayışı sonucunda Türkiye’de çocuk gelin sayısında patlama olduğunu, Türkiye’nin kadın cinayetlerinde Avrupa birincisi , dünya ikincisi olduğunu, gelecekte bu bedelin daha da ağırlaşacağını ve bedeli hep birlikte ödeyeceğimizi söyledim.` Bunun üzerine, AKP İl Başkanı Sayın Muzaffer Kutlu 4 Eylül 2014’te Çanakkale’deki yerel basında yer alan açıklamasında özetle `Çanakkale Merkez Orta Okulu ve İmam Hatip konusunda kamuoyunu yanlış bilgilendirdiğim gerekçesiyle şahsımı halkımızdan özür dilemeye davet etmiştir.` Bu vesile ile eğitimde Türkiye’nin içinde bulunduğu duruma kısaca bakmamız gerekmektedir. Türkiye’de eğitim sistemi iktidarlar tarafından kendi ideal insanını yaratmanın bir aracı olarak görülmektedir. Bugünkü siyasi iktidarda tercihini İmam Hatiplerden yana koymuş, milli eğitimde İmam Hatip dönemi başlatmıştır" dedi.

 

"Dönemin Başbakanı Sayın Recep Tayip Erdoğan’ın “dindar nesil yetiştirmek istiyoruz” açıklamasının ardından 4+4+4 diye bilinen 12 yıllık kademeli zorunlu eğitimin 2013-2014 öğretim yılında uygulamaya konduğu bilinmektedir" diyen Nalbant; "Dünya ekonomik formunun hazırladığı rapora göre, bu uygulama ile okul öncesi kız çocuklarının okullaşma oranı % 27 düşmüştür. İlkokuldan sonra ortaokula kayıt yaptıran kız çocuklarının sayısında % 6 azalma olmuştur. Yani 4 yıllık eğitimden sonra kız çocuklarının % 6’sı eğitim alanından kaybolmuştur. Ortaokula devam eden 181.851 kız öğrenci liselere kayıt yaptırmamıştır. Görüldüğü gibi Türkiye’de % 25 i açlık sınırında yaşayan çocuklara bu eğitim politikası “çocuk işçi “ ya da “çocuk gelin” olma yolunu açmıştır. Yine lise yönetmeliği çocuk evlilikleri teşvik edecek şekilde değiştirilmiştir. Okullarda merdivenler, sıralar, kantinler, yurtlar, yemekhaneler, okullar hatta öğrenci evleri bile kız erkek diye ayrılmıştır. Şimdilik gelinen nokta burasıdır. Gelecekte bu koşulların çok daha ağırlaşacağı görülmektedir. Bu ülkenin imam ihtiyacını karşılamak üzere İmam Hatip okulları tabi ki açılacaktır. Ancak tüm okulları imam hatipleştirilmesi doğru değildir. Ayrıca İmam Hatipleşme politikası uygulanırken bu işin alt yapısı da hesaba katılmamıştır. Yine normal orta okullarda 13 m2 lik sınıflar varken yani çok zor koşullarda eğitim sürdürülürken sadece İmam Hatiplerin yer sorunu varmış gibi kamuoyu yanıltılmaya çalışılmıştır. Şimdi halktan kimin özür dileyeceği konusunu yine halkın takdirine bırakıyorum" şeklinde konuştu.