Çanakkaleli vatandaşlar yasakçı uygulamaların demokrasi kültürü ile bağdaşamayacağını ifade ederek, bu tür yasakların diktatörlüklerde ve padişahlık sisteminde geçerli olduğunu belirterek, alkol alan her bireyin alkolik olarak değerlendirilmesinin son derece sakıncalı ve muhafazakar bakış açısını yansıttığını söylediler. Başbakan Erdoğan`ın alkol yasağını savunarak, "Biz seçenek sunuyoruz. İçecekseniz evde için" önerisine ise vatandaşlar tepki göstererek: “Sen padişah mısın? Millete karışma” diyerek son noktayı koydu.
Hasan Korkut: İçki içen herkese alkolik muamelesi yapılması son derece yanlış. Asırlardan beri insanlar istediği yerde içer, piknik alanı, deniz kenarı, hoş bir ortam gibi, neresi olacağını kişinin keyfi belirler. Türkiye`de pikniğe gittiği zaman arkadaşıyla, eşi dostu ile, ailesi ile içmiştir yıllar yılı Türk insanı. Bu yasakların devamı da gelir. İçki satışını tamamen kaldırmaya çalışıyorlar. İçki merdiven altına iner. Alkol içen de, ağzına koyan ve yanından geçen de ölsün istiyorlar. Bu zaten hükümetin politikasında var. İki ayyaş diyen bir hükümet ortada. Erdoğan`ın iki ayyaş diyerek kimi kastettiğini tüm millet anladı. Onların dilinin ucunda da, direk net söyleyemiyorlar şimdilik. Bir seçimi daha kazanırlarsa o zaman direk de söyleyeceklerdir.
Erol Akbaş: Hükümetin alkol yasağını onaylamıyorum. İsteyen istediği yerde içer. Millete kimse karışamaz, millete yasak getiremezsiniz. Yasaklar başladı mı, sonu gelmez, zihniyet meselesi.
Gürkan Tezcan: İçki zaten saat 22:00`den sonra daha sık tüketilen bir içecektir. İnsanlar evlerinde daraldığı ve stresini atmak, kafasını boşaltmak istediği için dışarı çıkar ve içer. Çanakkale yazlık bir kent, deniz var, piknik alanları var ve doğası güzel, adam isterse içerde, isterse dışarıda bahçesinde ya da bir mekanda içer. Başbakanın kafası kıyak bir nesil istemiyoruz söylemi de saçma, kafası kıyak olmaz da bu gelecek kaygısı ile, ekonomik sorunlarla baş ederken, iş bulamazken, aldığı asgari ücretle geçinemezken kafayı yemiş bir nesil bulur. Başbakan kafası kıyak değil de, kafayı yemiş bir nesil mi istiyor? Bir de dozunda içki insanı rahatlatır, zaten milletin bir sürü sorunu var. Şartlar son derece kötü ve zor. Ben hükümetin PKK ile yakınlığını kafaya takıp içtiğim zamanları bile biliyorum. Ben ne dersem o olur anlayışı demokratik toplumlarda değil, diktatörlüklerde vardır. Osmanlı`da da bu böyleydi, padişah ne derse o olurdu.
Murat Yaşar: Salt kendi istediklerini toplum üzerinde zorla dayatma zoruyla uygulamaya çalışan bir hükümet modeli var. Alkol yasağı gençleri ve yeni nesilleri korumak adına yapılmış, bu hiç inandırıcı değil. Yasak özgürlüğü kısıtlamaktan başka hiçbir şey değil. Özgürlük alanına müdahale, toplumu şekillendirme çabası. Halk da tepkisiz. Aslında içki içmeyen olsun yasaklansın diye düşünüyorsa, yarın başka alanlara müdahale edilebileceği olasılığını ve öngörüsünü yapamıyor demektir.