“Kadına yönelik şiddetin diploması yok!”
Çanakkale Kadın Platformu`ndan yapılan açıklamada (ÇKP) ÇOMÜ Tıp Fakültesi Üroloji servisinde, hemşire Özlem Açıkgöz`e uygulandığı ileri sürülen sözlü ve fiziksel şiddete değinildi. Yapılan açıklamada, “Konunun öznesi olan hekim, kimden aldığı güçle bir kadına şiddet uygulayabilmektedir? Kültürlü, okumuş, entelektüel, bu hekimimiz nasıl oluyor da bu medeniyet mertebesinde kadına şiddet uygulayabiliyor? Demek ki kadına yönelik şiddetin yeri, zamanı, kültürü, diploması yok!” ifadeleri kullanıldı.
20 Ocak 2014 Pazartesi günü ÇOMÜ Tıp Fakültesi Üroloji servisinde Prof. Dr Ahmet Reşit Ersay tarafından hemşire Özlem Açıkgöz` e uygulandığı ileri sürülen fiziksel ve sözlü şiddet ile ilgili olarak açıklamada bulunan Çanakkale Kadın Platformu (ÇKP), “Kadına yönelik her türlü şiddetin giderek arttığı bu günlerde, Çanakkale Kadın Platformu olarak hiç bir zaman olmadığımız gibi bu gün de sessiz kalmayacağız” ifadelerine yer verdi. Yapılan açıklamada “Sağlık emekçisi arkadaşımız bu şiddet karşısında gereken hukuki işlemleri başlatmıştır. Olayın vizit sırasında gerçekleşmesi, odada hasta ve hasta yakınlarının yanında, hemşire ve asistanların da olması bu şiddeti izlemelerinden başka hiç bir işe yaramamıştır. Herkes bakmakla yetinmiştir. Giderek muhafazakarlaşan, muhafazakarlaştırılmaya çalışılan güzel ülkemizde, insanların birbirlerini sevmeleri suç, ayıp, ahlaksızlık olarak algılanmakta, buna türlü biçimlerde tepki gösterilmekte iken, kadına yönelik her türlü ayırımcılık, aşağılama ve şiddete karşı sessiz kalınmaktadır. Bu sessizliğe Çanakkale Kadın Platformu olarak bizler katılmayacağız. Kadın arkadaşımızın uğradığı şiddeti duyuracağız” denildi.
“Kimsenin müdahale etmemesi canımızı acıttı”
Yapılan açıklamada olay da anlatıldı; “Arkadaşımızın üzerine son derece yüksek ve kontrolsüz bir sesle bağırarak yürünmüş, kolu tutulmak ve ittirilmek suretiyle odanın dışına çıkmaya zorlanmıştır. Bunun karşısında onuru kırılan ve ne yapacağını şaşıran arkadaşımız çaresizce odanın dışına çıkmayı, aynı zamanda gücü bir erkeğe yetmediği için kabullenmek zorunda kalmıştır. Sakinleşmek için bir süreliğine lavaboya giden ve geri döndüğünde daha da yüksek sesle söylenen hakaretlere maruz kalmıştır. Ta ki başka bir profösör dr gelip sayın doktorumuzu tutup, sakinleştirmeye çalışana kadar. O ana kadar hiç kimsenin müdahale etmemesi, izlemekle yetinmesi canımızı en çok acıtan noktalardan biridir.”
“Yasal sürecin takipçisiyiz”
“Gördüğü sevgi ve aşk davranışlarına tepki gösterip ayıplamayı ve şikayet etmeyi ve hatta müdahale etmeyi öğrenerek görev bilen güzel insanlarımız, neden bir kadın şiddet görürken tepkisiz kalmaktadır?” denilen açıklamada, “Ayrıca konunun öznesi olan hekim, kimden aldığı güçle bir kadına şiddet uygulayabilmektedir? Kültürlü, okumuş, entelektüel, bu hekimimiz nasıl oluyor da bu medeniyet mertebesinde kadına şiddet uygulayabiliyor? Demek ki kadına yönelik şiddetin yeri, zamanı, kültürü, diploması yok! Bu çirkin, kaba ve kompleksli saldırının yasal süreçte takipçisi olacağımızı tüm Çanakkale halkı bilmeli ve desteklemelidir” ifadeleri ile son buldu.