Kamu-Sen İl Temsilcisi ve Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Resul Demirbaş, dün yaptığı açıklamada ÇOMÜ yönetimi ve Rektör Sedat Laçiner`e eleştirilerde bulundu. “insan hakkı denilen olgu, belli nitelikteki düzenin sağlanabilmesi için gereken ilkeler bütünüdür ve zamana ve ortama göre değişir, gelişir” diyen Demirbaş, “En temel hak, İnsanın `yaşama hakkı`dır. İnsan hakkı kavramı, temel tanımıyla, insanın sadece insan olarak doğmuş olmasından dolayı sahip olduğu hakları ifade eder. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 23. maddesinde; `Herkesin çalışma, işini serbestçe seçme, adaletli ve elverişli koşullarda çalışma ve işsizliğe karşı korunma hakkı vardır. Herkesin, herhangi bir ayrım gözetmeksizin, eşit iş için eşit ücrete hakkı vardır. Herkesin kendisi ve ailesi için insan onuruna yaraşır ve gerekirse her türlü sosyal koruma önlemleriyle desteklenmiş bir hayat sağlayacak adil ve elverişli bir ücrete hakkı vardır. Herkesin çıkarını korumak için sendika kurma veya sendikaya üye olma hakkı vardır` denmektedir. Ancak üniversitemizde bu hakların kullanılabildiği söylenemez” ifadelerini kullandı.
“Laçiner döneminde çalışma barışı bozuldu”
“Sayın Laçiner döneminde; üniversite hiyerarşisini hiçe sayan, çalışma barışını bozan uygulamaların yanı sıra, üniversitede yapılan haksız ve hukuksuz atamalarla bir grubun mensubu olanlar üst düzey görevlerde istihdam edilmiştir” diyen Demirbaş, “Yine bütün atamalarda, liyakat, hak ve hukuk bir tarafa bırakılarak bütün kadrolar yandaşlara ve akrabalara peşkeş çekilmiştir. Atamaların tamamı incelendiğinde; üst düzey görevlilerin çoğu görevden alınmış ya da yerleri değiştirilmiştir. Yıllarca devlete hizmet etmiş emeklilik hakkı kazanmış kamu görevlileri iradeleri dışında emekli olmaya zorlanmış, halen de zorlanmaktadır. Bu konuda direnç gösterenler ise; aileleri ve çocuklarından uzak yerlere 2547 Sayılı Kanun’un 13/b-4 maddesi uyarınca görevlendirilmektedir. Haksız uygulamalar, sürgünler, tayinler ve geçici görevlendirmeler nedeni ile idari yargıdabir çok memurun dosyası bulunmaktadır. Üniversitemizde görevde yükselme sınavları belli bir periyoda bağlanarak yapılmak yerine, görevde yükselme sınavına tabi kadrolar, keyfi ve yandaş kişilerle, hülle atamalar yolu tercih edilerek doldurulmaktadır. Biga Uygulamalı Bilimler Yüksek Okulu ve Gökçeada Meslek Yüksekokulu bu işlem için kullanılmıştır. Son iki, üç yılda bu kurumlara yapılan atamalar incelendiğinde açıkça görülecektir. Bu durum karşısında,iyi niyet aramak mümkün değildir. Üniversitemiz personeli arasında ayrımcılığa ve ötekileştirmeye yol açan, ikili ilişkilerin olumsuz ve ön yargılı bir durum almasına neden olan,bizden ve bizden olmayan gibi yönetimsel ayrımcılığın yapıldığı, boyun eğmeyen, koşulsuz itaat etmeyen kişilerin özlük hakları hiçe sayılarak, yıldırma ve baskı altına alma çabalarının yetmediği durumlarda, suçsuz kişilerin fiilen cezalandırılması, sürgün edilmesi gibi keyfi uygulamaların sıradan hale geldiği bir ortamda, hukukun verdiği kararların dahi uygulanmaması veya geç uygulamaya konulması, Üniversite içinde çalışma barışının bozulmasına yol açmaktadır.Bu haksızlıklara örnek teşkil eden uygulamalardan bazıları, aşağıda maddeler halinde sıralanmıştır. Aşağıda açıklanan çalışma ve yaşam hakkı ihlalleri kabul edilebilir bir durum değildir. Bu uygulamalara bir an önce son verilerek, kurumsal barış ve huzur tesis edilmelidir” şeklinde konuştu.
ÇOMÜ`de neler oluyor?
ÇOMÜ`de yaşanan sıkıntıları dile getiren Demirbaş, “İdari personelden bazılarına ön lisans ve lisans programlarında ders verme vb. uygulamalar için izin verilirken, bazı personele izin verilmemektedir. Bazı personel mesai saatlerine uymadığı halde ses çıkarılmazken, bazıları hakkında tutanak tutmaya kadar varan sıkı denetimler uygulanabilmektedir. Bazı birimlerde; personel çokluğundan oturacak masa bulunamazken, bazı birimler personel sıkıntısı çekmektedir. Bazı üyelerimizin yerleri değiştirildiğinde yapılan görüşmelerde;branş dışı çalışanların sıkıntıya yol açtığı, personelin branşı ile ilgili işlerde çalışması gerektiği belirtilmesine, uygunluğu karşılıklı olarak karara bağlanmasına ve bazı üyelerimize bu nedenle izin verilmemesine veya yeri değiştirilmesine rağmen;ihtiyaç sebebi ile tekilana çıkılmak suretiyle alınan hayvan sağlığı teknisyeni TETAM yerine farklı bir yerde görevlendirilmiştir. Aday memurların asalet tasdikleri için tekliflerin 24 aydan önce yapılmaması hususu birimlere bildirilirken, bazı personelin 12 ayda asaleti tasdik edilerek, kurumlar arası nakile izin verilebilmektedir. Yine dışarıdan bir arkadaşımız, 6/3 derece kadro derecesinde, tahmini 9 yıllık görevi olmasına rağmen, liyakat esasına uyulmaksızın, 657 Sayılı Kanunun 68. Maddesi hükümleri kullanılarak hizmet birleştirilmesi yapılmış, hizmet süresi on yılın üzerine çıkartılmış ve birinci derece Yüksekokul Sekreterliği kadrosuna atanmıştır” dedi.