“İktidar kadını hor görüyor”

Apaydın İşçi Partisi Çanakkale Öncü Kadın örgütü olarak, kadının toplum hayatında ve üretimde yer almasını ve gelişmesini engelleyen ortaçağ kurumları ve ilişkilerinin tasfiye edilmesini ve kadına iş ve kazanç olanağı sağlanmasını talep ettiklerini belirtti. Kadınların siyasal, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda önder roller üstlenmesinin önündeki bütün engellerin ve anlayışların temizlenmesini, bu amaçla yeterli kreş, yuva, eğitim merkez ve okuma yazma kursları açılmasını, köylük alanlarda kadınların sosyal ve sağlık güvencesine kavuşturulması gerektiğini belirten Apaydın mevcut iktidar döneminde kadının hor görüldüğünü ve eve kapatılmak istendiğini belirtti. 8 Mart`ın ücretlerinin arttırılması ve 16 saatlik işgününün 10 saate indirilmesini isteyen ve çoğunluğu kadın olan 40 bin işçinin 8 Mart 1857 yılında New York’ta bir dokuma fabrikasında ayaklanması ve 129 işçinin yanarak can vermesinin ardından 1910 yılında Danimarka’nın Kopenhag kentinde toplanan 2. Uluslararası Sosyalist Kadın konferansında 8 Mart “Dünya Kadınlar Günü” olarak ilan edildiğini belirten Apaydın 1921’de Moskova’da toplanan 3. Uluslararası Sosyalist Kadınlar Toplantısında ise “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak ad değiştirildiğini söyledi.

 

Apaydın: “8 Mart, dünya emekçi kadınlarının canları pahasına verdikleri onurlu mücadelenin yıldönümüdür. Bizler, Yani İşçi Partisi Öncü kadınları olarak 8 Mart’ı sadece kadın erkek cinsiyet eşitsizliği olarak değerlendirenlerin ve sadece kadın hakları açısından olaya bakanların büyük bir aymazlık içinde olduklarını düşünüyoruz. Kadınların eşitlik ve hakları; ancak bağımsız, özgür, emperyalizmin boyunduruğu altında olmayan ve gerçekten demokratik bir ülkede mümkün olabileceğine inanıyoruz. Emperyalizm tarafından iktidar mevzilerinden kuşatılan ülkemizde 8 Mart Emekçi kadınlar günü, ancak emperyalizme karşı mücadele günü olarak anılabilir. Ülkemizin içinde bulunduğu koşullarda kadınlarımız vatan savunmasında daha kararlı olmak zorundadır. Emek ve eşitlik mücadelesi vatan savunulmadan başarıya ulaşamaz. Vatanını yitirenin ne eşitliği ne de insan hakkı kalır. Bu nedenle kadınlarımız eşitlik ve hak arama mücadelesi ile vatan savunmasını birleştirmek zorundadır” dedi.