“Herkes her istediğini yapamaz!”
Tabiat ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Çanakkale’de tartışılıyor. SİT alanları, doğal varlıkları ve milli parkları ile bu tasarı kabul edilirse etkilenmesi muhtemel yörelerin başında geliyor Çanakkale. Çanakkale OLAY Gazetesi olarak Lapseki Belediye Başkanı Mehmet Gani Ekim ve Gökçeada Belediye Başkanı Yücel Atalay’a yeni kanunu sorduk.
Gazeteniz Çanakkale OLAY Haber Merkezi olarak ilçe ve belde belediye başkanlarına TBMM’de görüşülmek üzere bekleyen Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısı ile ilgili görüşlerini soruyoruz. Bugün Lapseki ve Gökçeada Belediye Başkanları`nın konuya ilişkin görüşlerini sizlerle paylaşıyoruz. SİT alanları konusunda oldukça şikayetçi olan başkanlar, SİT alanlarının belirlenmesindeki sıkıntılarını Çanakkale OLAY okurları ile paylaşırken, kanun tasarısının SİT alanlarından ortaya çıkan mağduriyeti kaldıracağına inandıklarını ifade etti. Gökçeada Belediye Başkanı Yücel Atalay, “Tabiat ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu tasarısı konusunda ben herkesin her istediği yerde, istediği şeyi yapabileceğini sanmıyorum” derken, Lapseki Belediye Başkanı Mehmet Gani Ekim, “Doğal alanların korunması gerekir, termik santrale ve altın madenine hayır, rüzgar enerjisine evet” dedi.
“Gökçeada’daki SİT tespiti mantıklı değil”
Gökçeada Belediye Başkanı Yücel Atalay, OLAY Haber Merkezi’ne yaptığı açıklamada Tabiat ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun tasarısını değerlendirdi. Atalay, kanundan önce 100.000’lik planın önemsenmesi gerektiğini ifade ederek, Kazdağları’ndaki altın madenciliği konusunda da önerilerde bulundu. Atalay, açıklamasında “Gökçeada’da çok mantıklı bir SİT tespiti yapılmamış. Yani birinci derecede sit alanı olabilmesi için gereken kıstaslara sahip değiliz. Ancak maalesef böyle bir SİT tespiti var. Bilindiği gibi şimdi 100 bin ölçekli Plan yapılıyor. Bu çok önemlidir. Bu ilimizde nerede ne olacağı, nerede hangi yatırımların yapılacağı konusunda önemli bir süreçtir. Bu süreci iyi takip etmeliyiz. Tabiat ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısı konusunda ben herkesin her istediği yerde, istediği şeyi yapabileceğini sanmıyorum. Çanakkale’de Tabiat Kanunu değil 100.000 binlik plan referans alınacaktır. Bu kanun meclisten geçse dahi, Gökçeada için konuşuyorum; kimse gelip burada turizm dışında bir şey yapamaz. Altın madeni girişimleri de oldu. Biz Gökçeada olarak tavrımızı ortaya koyduk. Ancak bu tasarının 1/100.000 ölçekli plan tadilatı ile desteklenmesinin faydalı olacağını düşünüyorum. Her yere her isteyenin istediği her şeyi yapacağı gibi eleştiriler olabilir. Ancak bilgi eksikliğinden kaynaklı bu tepkilerin doğru olmadığını düşünüyorum. Altın madenleri konusunda da böyle. Bu iş proje işidir. Kazdağları’nda yapılan üretim, çıkacak altının 10 katıdır. Yani sadece ‘istemiyoruz’ demenin yeterli olduğunu düşünmüyorum. Kazdağları’nda ne kadar kazanacak bu madenciler. Diyelim ki 100 lira. Biz orada öyle bir proje yapmalıyız ki buradan 150 lira kazandıracak bir proje. Yani madencilerin devlete verdiğinin çok daha fazlasını biz buradan turizmle veya tarımla çıkardığımızı göstermeliyiz. Demek istediğim biz Gökçeada’da tavrımızı bu şekilde gösterdik” dedi.
“SİT mağduriyeti kaldırılmalı, doğal alanlar korunmalı”
Lapseki Belediye Başkanı Mehmet Gani Ekim ise konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamasında SİT konusundaki mağduriyetlere değindi. Ekim, tasarının SİT alanları konusunda yararlı olacağını ancak doğal alanların korunarak özellikle termik ve altın madeni konusunda dikkatli olunması gerektiğini ifade etti. Ekim, “Gereğinden fazla SİT alanı ilan edilmiş yer var. Ancak bunların çoğu eski bina, eski eser değil. Eski bina ile eski eser birbirine karışmış durumda. SİT konusunda ciddi mağduriyetler var. Vatandaşın bu mağduriyetleri giderilmeli. Ben bu yasanın bu anlamda yararlı olacağını düşünüyorum. Ancak bu yasa ile doğal alanlar da zarar görmemeli tabi. doğal alanları sahip çıkılmalı, altın madenciliğine ve termik santrale feda edilmemeli. Ben altın madeni ve termik santrale hayır, rüzgar enerjisine evet diyorum” dedi.