“Hep beraber üretelim, ülke sanayini beraber büyütelim”

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclis Başkanı ve Kale Grubu Başkanı Zeynep Bodur Okyay, “Son 10 yıldaki büyük atağıyla dışa bağımlılığını önemli ölçüde azaltan Türk savunma sanayisinin, tıpkı dünyada olduğu gibi Türkiye`de de teknolojik gelişmenin itici gücü olma potansiyeli vardır” dedi.

567
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclis Başkanı ve Kale Grubu Başkanı Zeynep Bodur Okyay, İSO Meclisi`nin Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz`ın katılımıyla gerçekleştirdiği ocak ayı toplantısının gündemi olan "Savunma Sanayisinde Kendine Yeterli Bir Türkiye Vizyonu"na ilişkin değerlendirmede bulundu. Türkiye`nin 2023 yılında dünyanın 10 büyük ekonomisi arasına girme hedefine yürürken katma değeri yüksek, yenilikçi sanayi yatırımlarına büyük ihtiyacı olduğuna işaret eden Okyay, bu noktada havacılık ve savunma sanayisinin kritik önem taşıdığını vurguladı. Dünyada ilk 10 ekonomi arasında gelişmiş savunma ve havacılık sanayisine sahip olmayan tek bir ülke bulunmadığına dikkati çeken Okyay, "Savunma ve havacılık sanayisi birçok yeniliğin, buluşun ortaya çıktığı sektördür. İnternetten insansız hava aracına kadar pek çok yenilik, savunma sanayisi çıkışlıdır. Son 10 yıldaki büyük atağıyla dışa bağımlılığını önemli ölçüde azaltan Türk savunma sanayisinin, tıpkı dünyada olduğu gibi Türkiye`de de teknolojik gelişmenin itici gücü olma potansiyeli vardır" ifadelerini kullandı. Dünyada 1,7 trilyon dolar düzeyinde bulunan savunma sanayisinde Türkiye`nin yıllık harcamasının 13-15 milyar dolar bandında dalgalandığını aktaran Okyay, şunları kaydetti: "Bu harcamaların yüzde 90`ını doğrudan ya da dolaylı yerli katkılı üretimle gerçekleştirmemize olanak tanıyan off-set sisteminin çok önemli bir argüman olarak diğer sanayi dallarına da uygulanmasının önemli olduğu kanaatindeyim. Türkiye`nin gelecek hedeflerine ulaşmasını, büyük ölçüde savunma sanayisi gibi kritik sektörlerdeki performansımızın kalitesi belirleyecek. Türk sanayicileri olarak bu konuda girişim becerimiz de iştahımız da yüksek. Savaş gemisi ve ana muharebe tankından saldırı helikopterine, milli piyade tüfeğinden insansız hava aracına kadar pek çok alanda üretim ve tasarım yapabilir hale geldik."
 
“Hep beraber üretelim, ülke sanayini beraber büyütelim”
"Özel sektörümüzün katkı koyduğu savunma sanayisi projesi 400`ü buldu” diyen Okyay, “F35 gibi pek çok önemli küresel savunma projesinde sorumluluğumuzu layıkıyla yerine getirdik, getiriyoruz. Doğası gereği kamunun desteği ve yönlendirmesiyle büyüyen savunma sanayisi, esas olarak Türk sanayicisinin er meydanı niteliğindedir. Bu sektörden bugüne kadar önemli babayiğitler çıkmıştır ve çıkmaya devam edecektir. Bu konuda hükümetimizden en önemli beklentimiz, karar alma süreçlerini hızlandırmasıdır. Ar-Ge projelerinde ülkemizde daha önce yapılmamışı yapabilmek için yola çıkmak arzusu, büyük bir adanmışlık ve girişimi beraberinde getiriyor. Bu durumun teşviki çok önemli. Savunma sanayisinde cezalarla, `Yapamazsanız canınızı yakarım` yaklaşımı yerine `Hep beraber üretelim, ülke sanayini beraber büyütelim` yaklaşımıyla hareket etmek, bu alana yatırım yapan firmaları şevklendirecektir” ifadelerini kullandı. Okyay, savunma sanayisinde Türkiye özel sektörünün sorumlu ve bilinçli adımlarla ilerlediğini ifade ederek, Ar-Ge ve daha önce hiç yapılmamış projeler için öncü olan sanayicilerin üretim heveslerini destekleyecek şekilde hareket etmenin, firmaların çalıştıkları alanlarda derinleşebilmesi açısından hayati önem taşıdığına dikkati çekti.
Paylaş