Eğitim-İş tarafından AKP hükümetinin Suriye politikasını protesto etmek için düzenlenen “Savaş zorunlu olmadıkça cinayettir” sloganıyla yürüyüşe Eğitim-iş Çanakkale Şube Başkanı Ahmet Bozdemir’de katıldı. Başkanlar Kurulu toplantısı için Hatay’da bulunan Eğitim-İş Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri ile Şube ve Temsilcilik Başkanları, Maksim Alanı’nda kendilerini bekleyen Hatay Şubesi üyeleriyle bir araya geldi.
“Savaş zorunlu olmadıkça cinayettir” ve “Savaşa hayır” pankartı taşıyan Eğitim-İş üyeleri, kortej oluşturarak buradan Saray Caddesi’ne yürümek istedi. Emniyet güçlerinin tüm engellemelerine rağmen kortej, “Katil ABD Ortadoğu’dan defol”, “Ne ABD ne AB tam bağımsız Türkiye”, “Susma haykır, savaşa hayır”, “Katil ABD, taşeron AKP” sloganları atarak Saray Caddesi’ne yürüyüşe geçti. Saray Caddesi’nin girişinde çevik kuvvet barikat kurarak grubun geçişini engellemek istedi. Bunun üzerine arbede yaşandı. Eğitim-İş üyelerinin oturma eylemi yaparak direnmesi üzerine polis barikatı kaldırdı ve grup sendika binası önünde toplandı.
Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir, toplanan gruba seslendi ve ABD’nin taşeronluğuna soyunan AKP iktidarının, son on yılda uyguladığı dış politika ile Türkiye’yi, emperyalizmin üssüne dönüştürdüğünü vurguladı ve “Suriye’nin işgali çerçevesinde hazırlanan senaryolar birer birer yürürlüğe girmekte, Türkiye emperyalizmin koçbaşı olarak savaşa sokulmaktadır” dedi. Hatay’da düzenlenen yürüyüşe katılarak Savaşa Hayır dediklerini ifade eden Eğitim-İş Çanakkale Şube Başkanı Ahmet Bozdemir, yürüyüşte AKP hükümetinin Suriye politikasını protesto ettiklerini dile getirdi. Eğitim-İş Çanakkale Şubesi olarak savaşın her zaman karşısında olacaklarını vurgulayan Bozdemir, barışın önemine dikkat çekerek; “Eğitim-İş 3. Dönem 4. Başkanlar kurulu toplantısını Ankara’da değil Hatay’da yapılmasını tüm şube başkanları olarak destekledik. Çünkü, gerekçemiz komşu ülkemizde bir savaş yaşanmaktadır. Başkanlar kurulumuzu Hatay’da toplayarak Suriye savaşına, AKP hükümetinin emperyalizmin taşeronluğunu üstlenerek AKP hükümetinin bu savaşın içine halkımızı ve Türk askerini sokmasına engel olmak amacıyla Hatay’da toplandık” dedi.
“Komşu ülkelerle sıfır sorun, AKP ile birlikte sırf soruna dönüştü”
AKP hükümetine yüklenen Bozdemir; “AKP hükümeti iktidar olduğu zaman dış politikada sıfır sorun vardı, tüm komşularımızla iyi ilişkiler vardı. Fakat AKP hükümetiyle birlikte tüm komşu ülkelerle sıfır sorundan sırf soruna dönüştü. Tüm koşularımızla sorunlu durumdayız. Şu an Suriye ile savaş yapılma eşiğine gelinmiştir. Bu ülkenin başbakanı, Amerika’nın taşeronluğuna soyunmuş ve emperyalizmin koç başı olarak ortadoğunun yeniden şekillenmesine Amerika’nın istekleri doğrultusunda taraf olmaktadır. Daha düne kadar birlikte tatile çıkan kişiler bugün düşman olmuşlardır. Biz AKP hükümetinin ne şekilde olursa olsun, yanlış yaptığı her konuda taraf olduğumuzu ve ülkemizin savaşa sokulmasının faturasının emekçilerin, işçilerin, köylülerin ve tüm ulusumuzun kan ve gözyaşı olarak çekeceğini bildiğimiz için bu savaşın önlenmesini istiyoruz. Bu savaşın ülke gündeminden çıkması için elimizden gelen desteği verelim düşüncesiyle Hatay’da toplandık. Hatay ve Antakya halkı çok acılar yaşamaktadır. Çünkü, hemen sınırın öbür tarafında akrabaları vardır. Bu akrabalarıyla görüşemez durumdalardır. 2 günlük süreç içinde en çok dikkatimizi çeken konu ise, Hatay’da sınır güvenliği denilen bir şey kalmamasıdır. Yani Türkiye, orada aslında savaşa girmiş durumda. Ama bunun bizler tarafından görülüp tespiti için ve bunun önlenmesi için Hatay’da olmamız gerekiyordu. Çünkü, AKP hükümeti ülkemizin tüm değerlerini yok etmeye çalışmaktadır. AKP hükümeti eğitimi bir kaosa sürüklemiştir” diye konuştu.
Bozdemir’den çağrı
Yeni bir anayasa yapılmaması ve performansa dayalı ücretlendirmenin getirilmemesi için AKP hükümetinin karşısında olan kesimlerle işbirliği içerisinde mücadele çağrısında bulunan Bozdemir şu şekilde konuştu: “Emperyalizme karşı duran tüm kesimleri, bir anayasa konusunda, iki emekçileri de 657 sayılı yasanın değiştirilerek iş güvencemiz elimizden alınmak istenmektedir. Bu iki konuda emperyalizme karşı duran herkesle her koşulda birlikte hareket ederek bu iki konunun AKP hükümetinin istediği şekilde gelişmemesi için farklılıklarımızı bir tarafa bırakıp, yeni bir anayasanın hazırlanmasına karşı durmalıyız. Tüm emekçilerin iş güvencesini elinden alacak, performansa dayalı ücretlendirmeyi getirecek 657 sayılı yasanın ortadan kaldırılmaması için hep birlikte mücadele etmemiz gerekir. Hatay’da tüm kesimlerin destek olması bizleri umutlandırdı. Artık Türk ulusu, 1919’larda gösterdiği ulusal direnişi başlatmıştır. Bu anlamda da tüm emekçilere umut olabilmek için Hatay’da etkili bir eylem yaptık. Çanakkale’de de yeni bir anayasa yapılmaması ve iş güvencemizin elimizden alınarak performansa dayalı ücretlendirmenin getirilmemesi için AKP hükümetinin karşısında olan herkesle işbirliği içerisinde mücadele edeceğiz.”