“Halkların düşman olması için bir neden yok...”
Emek Partisi İl Örgütünden yapılan açıklamada 1915 Ermeni olaylarına değinilerek, “Halkların birbirine düşman olması için bir neden yoktur. Halkları birbirine düşmanlaştıran egemen sınıfların, burjuvazinin mal ve kar hırsıdır. Sömürü ve sınırların olmadığı bir dünyada ne soykırım, ne milliyetçilik, ne de savaşlar olacaktır. Soykırımın 99. Yıldönümünde tüm Ermenilerin acısını paylaşıyoruz. Yeni soykırımlar olmaması için özgürlük ve sosyalizm mücadelemizi daha da yükseltmeye söz veriyoruz” denildi.
Emek Partisi İl Örgütünden yapılan açıklamada 1915 Ermeni olaylarına değinildi. Yapılan açıklamada halkların birbirleri ile düşmanlık için bir nedenleri olmadığını, düşman olanların ve bu düşmanlıktan `karlı` çıkanların egemen sınıflar olduğuna dikkat çekildi. Yapılan açıklamada “Doksan dokuz yıl sonra dahi inkar etmeye cüret edebiliyorlar. Her sene, 24 Nisan Ermeni Soykırımı seneyi devriyesi yaklaşırken, 1915’te aslında soykırım olmadığını ispatlamaya çalışıyorlar. Resmi ideolojinin, diğer etnik ve inanç gruplarında olduğu gibi Ermeniler için de, o günden bugüne “potansiyel düşman” algısı hiç değişmedi. Her sene inkar çabalarının argümanı değişiyor. Bazen, öldürülen Ermeni’lerin sayısının abartıldığını ileri sürüyorlar. Bazen Ermenileri aslında Suriye’ye doğru yürüyüşleri esnasında çapulcular, çeteler öldürdü devlet bunu istememişti diyorlar. Bazen, katliamda devletin sorumluluğunu gizlemek için ve Kürtlere karşı da bir husumetlerini açığa vurarak, biz yapmadık Kürtler yaptı diyorlar. Bazen güya anti-emperyalist bir görüntüye bürünerek Ermenileri de emperyalist devletler kışkırtmıştı diyorlar. Bazen de hukuka sığınıyorlar, 1915’te henüz soykırım tanımı hukuken yapılmamıştı, o zaman soykırımdan söz edemeyiz diyorlar. Bu sene ise İngilizlerin Malta Yargılamaları’na sığındılar. İngilizler Malta’da yargılananları soykırım nedeniyle cezalandırmamışlar. O halde soykırım olmamış! Ama, bütün bu inkar çabaları 1915 yılında bir milyon civarında Ermeni’nin ata topraklarından sürülmesi, katledilmesi ve memleketine el konulması gerçeğini gizleyemiyor. Sayısız tanık var. Ermeni kültürü, Ermenilerin Anadolu toprakları üzerinde silinmesi mümkün olmayan eserleri, dünyanın dört bir yanında yaşayan Ermeniler her şeyi anlatıyor. 1915 Ermeni Soykırımı bir insanlık suçudur. İttihat ve Terakki Hükümeti Osmanlı topraklarını Türkleştirmek, gayrimüslim burjuvaziyi tasfiye etmek için, bugüne kadar gelen Türk-İslam Sentezi politikasını yürürlüğe koyarak, önce 1915 yılında Anadolu’nun her yerinden Ermenileri kafileler halinde Suriye çöllerine doğru sürdü ve bu sürgün sırasında cezaevlerinden çıkardığı suç makineleri ile dışarıdaki serserilerden oluşturduğu çeteler ve güvenlik güçleri ile kafilelere ıssız yerlerde saldırarak, yüz binlerce Ermeni’yi katletti. Mallarına el koydu. Mallarını iktidar yandaşları ve çetelere paylaştırdı. Bu politika İttihat ve Terakki Hükümeti yıkıldıktan sonra dahi devam etti ve bu kez Rumların binlercesini katlederek ata topraklarından sürdüler. Aynı siyasi yaklaşım bugün Kürtlere düşmanlığı körüklüyor. Devlet artık Ermeni Soykırımı’nın inkarından vazgeçmelidir. Ata topraklarından sürülen Ermenilerin torunlarının isterlerse Türkiye’ye dönmeleri sağlanmalıdır. Dedelerinin malları kendilerine iade edilmelidir. Maddi ve manevi zararları tazmin edilmelidir. Halkların birbirine düşman olması için bir neden yoktur. Halkları birbirine düşmanlaştıran egemen sınıfların, burjuvazinin mal ve kar hırsıdır. Sömürü ve sınırların olmadığı bir dünyada ne soykırım, ne milliyetçilik, ne de savaşlar olacaktır. Soykırımın 99. Yıldönümünde tüm Ermenilerin acısını paylaşıyoruz. Yeni soykırımlar olmaması için özgürlük ve sosyalizm mücadelemizi daha da yükseltmeye söz veriyoruz” ifadelerine yer verildi.