“Haksız uygulamaya derhal son verin”

Belediyelerden sorumlu milletvekilleri adına grup sözcüsü Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş yaptığı açıklamada; İl Özel İdarelerinin mallarının devrinde AKP`li belediyelerin kollandığı, Cumhuriyet Halk Partisi ve diğer muhalefet partilerine mensup belediyelerin ise üvey evlat muamelesi ile karşı karşıya kaldıklarını ve AKP`nin Anayasa`nın 10. Maddesini ihlal ettiğini söyledi. CHP olarak konunun TBMM çatısı altı ve dışında demokratik ve yasal yollardan takipçisi olacaklarını, bu haksızlığın giderilmesi içinde başta Başbakan ve İçişleri Bakanını göreve çağıran Sarıbaş; “Anayasamızın 127’ci maddesi mahalli idareleri tarif etmiştir. Buna göre; `İl, belediye veya köy halkının mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları, gene kanunda gösterilen, seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişiler` olarak tarif edilerek İl özel İdareleri, belediyeler ve köy idareleri yerel yönetim olarak yerini almıştır. Bildiğiniz gibi, TBMM Kabul ettiğimiz 6360 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu, 30 Mart 2014 Yerel Seçimleri ile birlikte yürürlüğe girdi. Bu kanunla 29 İlde İl özel idaresi kapatılarak, buradaki İl Genel Meclisi sona erdi. 1.591 Belde Belediyesi ile 16.082 köyün tüzel kişiliği sona erdi. Tabi Kapatılan İl özel İdareleri ile tüzel kişiliği sona eren belde ve köylerin mal varlıklarının devri, 6360 Sayılı Kanun Resmi Gazetede yayınlandığı tarihten itibaren; illerde valinin görevlendireceği vali yardımcısı başkanlığında, Valinin uygun göreceği kurum temsilcileri, ilgili belediye başkanlarından oluşan, Devir Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonları aracılığıyla il özel idarelerin taşınır ve taşınmaz mal varlıklarının, devir, tasfiye ve Paylaştırması yapılacaktır. Aradan yaklaşık üç yıl geçmesine karşın hala çözülemedi. Çeşitli iddialar ve tartışmalar devam ediyor. Bildiğiniz gibi 6360 sayılı yasanın 3 Maddesinin 2’nci fıkrasına göre; `(2) Mevzuatla il özel idarelerine yapılan atıflar bu Kanun kapsamında tüzel kişiliği kaldırılan il özel idareleri için ilgisine göre bakanlıklara, bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşları ile bunların taşra teşkilatına, Hazineye, valiliklere, büyükşehir belediyelerine ve bağlı kuruluşlarına veya ilçe belediyelerine yapılmış sayılır` der. Bu kanun gereği 29 ilde kapatılan İl Özel

İdarelerinin taşınmazları, ne yazık ki AKP’li Belediyelerin olduğu yerlerde il özel İdareye ait taşınmazlar Belediyelere, Cumhuriyet Halk Partisi ve diğer muhalefet partilere ait belediyelerin olduğu yerlerde ise İl Özel İdarelerin taşınır ve taşınmaz malları, hazineye veya ilgili bakanlıkların illerdeki temsilciliklerine devrediliyor.

Tabi CHP`li belediyelerin görev yaptığı illerde, İl Özel İdarelerin taşınır ve taşınmaz malları hazine veya bakanlıklara verilirken, CHP’li belediyelere ise daha çok İl Özel İdarelerin borçları, ekonomik ömürlerini tamamlamış araçları bırakılırken, Gayrimenkulleri ve iyi durumdaki araçları ilgili bakanlıkların kurumlarına verilmiştir” dedi.

 

“Anayasamızın 10. Maddesine göre `Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.` der, AKP Anayasamızın 10. Maddesine aykırı davranarak, siyasi ayrımcılık yaparak, kendilerine ait belediyelere il özel idarelerin malları devrederken, Cumhuriyet Halk Partili Belediyelere ayrımcılık yaparak, yasayla tanınan haklarını vermeyerek, gasp ediliyor” diyen Sarıbaş; “Bunların başında, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Muğla, Aydın Büyükşehir Belediyeleri geliyor. Örneğin İzmir’de kapatılan İl Özel İdaresi’ne ait Balçova Termal Tesisleri, Balçova Kaya Termal Oteli, Bozdağ Kayak Tesisleri, Şaşal Kaynak Suyu Tesisleri, Selçuk Havaalanı, Motor Sporları yarış pisti, Çeşme Vali Kutlu Aktaş Barajı, Eski Sümerbank Basma Fabrikası ve 121 bin metrekareden oluşan Tavşan Adası, Yasa Gereği illerde kurulması gereken, Devir Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonuna, Belediye Başkanı çağrılmadan, Gençlik Hizmetleri ve Spor, il Mahalli İdareler, il Sağlık, İl Milli Eğitim, İl Aile ve Sosyal Politikalar, il Çevre ve Şehircilik ile il Kültür ve Turizm Müdürleri ile Defterdarlığı’ndan oluşan bürokratlarla yapılan toplantıda “İl Özel İdareye ait malların hazineye devredilmesi kararlaştırılıyor. Eskişehir’de de, Aydın’da da durum pek farklı değildir. Aydın’da Belediye Başkanımız Aydın Halkını da yanına alarak mücadelesini sürdürüyor. Eskişehir Belediye Başkanımız Sayın Yılmaz Büyükerşen’in konuyu İdare Mahkemesi’ne taşıyarak, Valiliğin aldığı İl Özel İdare mallarının tahsis ve tasfiye kararının iptalini istiyor. AKP’li belediyelerin olduğu yerlerde İl Özel İdareye ait taşınmazlar belediyelere bırakılıp, belediyeler korunup kollanırken, CHP’li belediyelerin olduğu yerlerdeki İl özel İdarelere ait taşınmazlar Hazine’ye devredilmiştir. Hâlbuki İl Özel İdarelerine ait mallar o ilin kendi öz mallarıdır. Dolayısı ile bu mallar o ilin sahipleri olan Belediyelere verilmelidir” şeklinde konuştu.

 

Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekilleri olarak haksızlığa uğrayan CHP`li belediyelerin haklı davalarının yanında olacaklarını kaydeden Sarıbaş şu şekilde konuştu: “Burada sorun İl Özel İdarelerinin mallarının, gerçek sahipleri belediyelere mi verilmesi, yoksa AKP tarafından talan edilerek yandaşlara peşkeş çekilip çekilmemesidir. Hiçbir demokratik ülkede, halkın vergi, para ve mallarını kendi parası gibi istediğine verip vermeme lüksü yoktur. Adı Adalet olan partinin, adaleti hiçbir yerde uygulamadığı gibi burada da kendi partisinin dışındaki diğer muhalefet partilerini sanki başka bir ülkenin belediyeleriymiş gibi üvey evlat görerek Adaletsiz davranmaktadır. Devlet yönetimi ciddiyet ister. Tarafsız olmayı gerektirir. Zaten, Anayasamızın 10’cu maddesi bunu emretmektedir. Başbakan ve İçişleri Bakanını bu haksız uygulamaya derhal son vermelidir. Komisyona belediyeleri de dâhil ederek tekrar gözden geçirerek, Mahalli İdarelerin mallarını gerçek sahipleri olan Belediyelere vermelidir. Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekilleri olarak haksızlığa uğrayan Belediyelerimizin haklı davalarının yanında olacağız. Sonuna kadar takip edip bu haksızlığın düzeltilmesi için parlamento içinde ve dışında yasal ve demokratik haklarımızı kullanarak takipçisi olacağız.”