Çanakkale Çan İlçesinde faaliyette bulunan “Çan 18 Mart Termik Santrali”’nin son üç yıldır yeteri kadar kireçtaşı kullanmadığı için bacasından çevreye zehir saçtığı, bu nedenle Çanakkale Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün ceza kesildiği iddia edilmişti. Konuyla ilgili 02 Ekim 2013 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakan Erdoğan Bayraktar tarafından yazılı olarak cevaplandırılması amacı ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na önerge verdiğini anımsatan CHP Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na sunduğu önergenin üzerinden yaklaşık 2,5 ay geçtikten sonra, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından cevaplandırıldığını söyledi. Sarıbaş; “Cevaplardan da anlaşılacağı gibi, Çan 18 Mart Termik Santralinin bacasından çıkan, baca gazı emisyon değerleri, Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliğinin 6. Maddesinin (c) bendi ve 2872 sayılı Çevre kanununun 5491 Sayılı Kanunla değişik 20/b maddesine göre, normalde olması gereken, 1000 mg/Nm3 ve SO2 kükürt dioksit emisyon değerlerinin; 2010 yılı içerisinde; Şubat ayında 1.865,57 mg/Nm3 1.805,21 SO2 (kükürt dioksit), Mart ayında 1.065,48 mg/Nm3 1.049,42 SO2 (kükürt dioksit), Nisan ayında 1.392,89 mg/Nm3 1.161,21 SO2 (kükürt dioksit), Mayıs ayında 1.564,04 mg/Nm3 1.030,63 SO2 (kükürt dioksit), Haziran ayında 1.591,76 mg/Nm3 1.093,27 SO2 (kükürt dioksit), Temmuz ayında 1.291,73 mg/Nm3 1.254,04 SO2 (kükürt dioksit), Ağustos ayındı 1.244,31 mg/Nm3, Eylül ayında 1.319,75 mg/Nm3 1.045,54 SO2 (kükürt dioksit), Ekim ayında 1.060,22 mg/Nm3, Kasım ayında 1.002,60 SO2 (kükürt dioksit), Aralık ayında 1.054,36 mg/Nm3 1.061,16 SO2(kükürt dioksit) olmak üzere bacalarından 10 ay gibi uzunca süre ile çevreye ve insan sağlığına zararlı zehirli gaz ve küllerin salındığı, 2011 yılı içerisinde; Haziran ayında 1.062,20 mg/Nm3, Eylül ayında 1.203,80 mg/Nm3 1.027,34 SO2 (kükürt dioksit), Ekim ayında 1.077,56 mg/Nm3, Kasım ayında 1.082,03 mg/Nm3, Aralık ayında 1.072,01 mg/Nm3 olmak üzere 5 ay süre ile bacalarından çevreye ve insan sağlığına zararlı zehirli gaz ve küllerin salındığı, 2012 yılı içerisinde ise; Ocak ayında 1.042,30 mg/Nm3 1.258,23 SO2 (kükürt dioksit), Şubat ayında 2.094,13 mg/Nm3 1.698,79 SO2 (kükürt dioksit), Mart ayında 1.842,56 mg/Nm3 1.235,63 SO2 (kükürt dioksit), Nisan ayında 1.434,73 mg/Nm3 1.456,67 SO2 (kükürt dioksit), Haziran ayında 2.185,50 mg/Nm3 1.804,52 SO2 (kükürt dioksit), Temmuz ayında 1.673,44 mg/Nm3 1.587,79 SO2 (kükürt dioksit), Ağustos ayındı 2.036,92 mg/Nm3 1.901,04 SO2 (kükürt dioksit), Eylül ayında 1.319,75 mg/Nm3, Ekim ayında 1.060,22 mg/Nm3, Aralık ayında 1.054,36 mg/Nm3 olmak üzere 10 ay gibi uzunca bir süre, bacalarından çevreya ve insan sağlığına zararlı zehirli gaz ve küllerin salındığı gerekçesi ile Çanakkale İli Çan İlçesinde bulunan Elektrik Enerji Üretim A.Ş.’ye ait “18 Mart Çan Termik Santrali” adına faaliyet gösteren Akışkan Yataklı Enerji Üretim tesislerine, insan sağlığı ve çevrenin kirlenmesi ile havanın kirlenmesine neden oldukları için Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca; 2010 yılı için 63.491,00 TL, 2011 yılı için 150.788,00 TL, 2012 yılı için 226.182,00 TL olmak üzere toplam 440.461,00 TL idari para cezası kesilmiştir” dedi.
“Bugün karşı çıkmaz isek ne zaman karşı çıkılacaktır”
Çevresini, insanlığı ve gelecek kuşakları düşünen her aklıselimin bu tür projelere şiddetle karşı çıkması gerektiğini ifade eden Sarıbaş; “Çan Termik Santralindeki son üç yılın verileri de gösteriyor ki, Çan ilçesinin havasından, suyundan, çevre ve insan sağlığından birinci derecede sorumlu olan Belediyenin halkın sağlığını hiçe sayarak yeteri kadar denetim yapmadığını da ortaya koymuştur. TBMM Çatısı altında gündeme getirip, kamuoyunun dikkatlerini çekmeye çalıştığımız termik santrallerin insan ve çevreye vermiş oldukları zararların Çevre ve Şehircilik Bakanlığının “Çan 18 Mart Termik Santraline” kesmiş olduğu cezalarla da bizim haklılığımızı bir kez daha ortaya çıkmıştır. Termik santrallerin çevremize ve insanlığa vermiş olduğu, telafisi mümkün olmayan zararlarını bir basın açıklaması ile gündeme taşımıştım. Orada da dile getirdiğim gibi, termik santrallerin bacalarından çıkan kükürt dioksit, azot oksit maddeler, başta insanlar olmak üzere, tarım ürünleri, hayvanlar, su varlıkları ve orman ürünlerinde kalıcı tahribatlar yapmaktadır. Bu emisyon gazlarının içerisinde bulunan cıva ve kurşun gibi ağır metaller nedeniyle insanların sinir sitemlerini olumsuz yönde etkilediği, çocuklarda gelişim bozuklukları, anormal doğumlar gibi zararların yanında, radon gazı nedeni ile kansere sebebiyet vereceği ispatlanmıştır. Termik santrallerin bulunduğu bölgelerde ağaçların kuruduğu, arıcılık ve hayvancılık gibi faaliyetleri olumsuz etkilediği, toprağa, yer üstü ve yer üstü suları bırakacağı ağır metaller nedeni ile kirleteceği. Termik santrali soğutmak amacı ile kullanılacak suyun tekrar deşarjı ile mevcut suyu ısıtarak sudaki yaşam hayatı bozacaktır. Çan’ın başına bela edilen bu termik santral yetmiyormuş gibi şimdi de ikinci bir belayı Çan’ın başına bela etmek istiyorlar. Kurulan ve Kurulması planlanan Termik Santrallerin çevremize ve insan sağlığına vereceği zararların yanında, aynı zamanda gelecek kuşaklarımızın da şimdiden yaşamını karartacak ve ellerinden alacaktır. Bacalarından doğaya salacakları karbon emisyonları da küresel ısınma ile iklim değişikliklerine neden olacaktır. Bugün karşı çıkmaz isek ne zaman karşı çıkılacaktır. Çevresini, insanlığı ve gelecek kuşakları düşünen her aklıselimin bu projelere şiddetle kaşı çıkması gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.