“Gençlik görev başındadır...”

ADD Çanakkale Şube Başkanı Necmi Akyalçın açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Anadolu sömürgeci haydutlar tarafından işgal edilmiştir. İşgalciler ve yerli işbirlikçileri her geçen gün direnişİ örgütleyen millî güçlere karşı hem psikolojik hem de sosyolojik savaşı sürdürmektedir. Ülke yangın yerine dönmüştür. Elde yoktur avuçta yoktur. Teslimiyetin en akıllıca iş olacağını söyleyenlerin sayısı çoğaltılmaya çalışılmaktadır. Umutsuzluk kol gezmektedir. İşte böylesi bir iklimde Mustafa Kemal diye bir komutan çıkar ve direnişi örgütler. Yaratılmış tüm olumsuz havaya karşın millî güçler bir araya gelir ve kutsal isyan başlar. Yaklaşık olarak 3-4 yıl süren bu yurt savunması süreci 9 Eylül 1922 yılında son bulur. Ancak savaştan geriye kalan yanmış yıkılmış yurt topraklarının üzerinde yoksul, yorgun ve büyük çoğunluğu okuma yazma dahi bilmeyen insanlar vardır. Gerçek savaş şimdi başlıyor diyen büyük devrimci Atatürk ve ona inanmış olanlar kısa sürede Anadolu Aydınlanması denilen mucizeyi gerçekleştirirler. Böylesi bir süreçte halkın Yaradan’a dua ederken ne dediğini, ne istediğini daha iyi anlayabilmesi için Ku’an-ı Kerim ve Ezan Türkçeleştiriliyordu. Din sömürüsünün ortadan kaldırılması amacıyla başlatılmış olan bu hamlelerden rahatsız olan bazı kişiler, bundan 81 yıl önce Bursa Ulu Cami’de okunan Türkçe ezanı bahane ederek halkı kışkırtmışlar ve valilik binasına yürütmüşlerdir. O sırada İzmir’de bulunan Atatürk haberi duyunca gezisini yarıda kesip Bursa’ya gelir. Durum hakkında bilgi alır, olayın bir ayaklanma boyutu olmadığını anlar. Sonrasında Bursa’da katıldığı akşam yemeğinde bir kişi kendisine: Bursa gençliği olayı hemen bastıracaktı, fakat zaptiye ve adliyeye olan güvenden…..türü sözler söyler. Bunun üzerine Atatürk bugün Bursa Nutku diye bilinen konuşmasını yapar. İşte o gün bu gündür sermayesi din sömürüsüne dayalı olanlar güzel dinimizin Türkçe olarak idrak edilmesine hep karşı çıkmışlardır. Çünkü anlaşılmayan bir dil ile insanlar daha çabuk kandırılabilirler. Böyle düşünenler epey yol da aldılar. Ancak şu da iyi bilinmelidir ki, emir ve talimatları Atatürk ilke ve öngörülerinden alan ve alanlarda korkusuzca “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” diye haykıran aydınlık savaşçıları da dimdik ayaktadır. Atatürk’ün “İşte benim anladığım Türk genci ve Türk gençliği” dediği gençlik görev başındadır. Yollarını Bursa Nutku ile aydınlatan yurtseverlere, Atatürk devrimcilerine Çanakkale’den bin selam olsun.”