“Entrika, katliam ve yağma…”

İnsan Hakları Derneği Çanakkale Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Hayrettin Pişkin, devletin Osmanlıdan devraldığı katliamcı ve entrikacı geleneğini bugünde sürdürdüğünü söyledi.

443
 
Ülke tarihinin 6-7 Eylül olaylarına benzer nice kanlı örneklerle dolu olduğunu belirten İHD Çanakkale Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Hayrettin Pişkin; “Selanik’te Atatürk’ün doğduğu eve yapılan bombalı saldırıyı bahane ederek gelişen olaylar yakın tarihimizde 6-7 Eylül olayları olarak anılmaktadır. Daha sonra bombayı atan şahıs vali yapılarak devletin katliamcı ve entrikacı geleneği tescillenmiştir. 6-7 Eylül 1955 de yaşanan ırkçı şoven saldırı ve yağmalamanın üzerinden tam 57 yıl geçti, ama hala bir yüzleşme yapılamadı ve diğer etnik ve dinsel farklılıkları olanlar üzerinde baskılar sistematik olarak sürüyor. 1955’in 6 Eylül’ünde başta İstanbul olmak üzere İzmir ve Ankara’da Rumlara ve diğer gayrimüslimlere karşı büyük bir linç ve yağma hareketi gerçekleşti, iki gün boyunca devam eden olaylarda birçok gayrimüslim yaralanırken, yaşamını yitirenler oldu. Maddi hasar ise çok büyük boyutlardaydı. Kalabalık güruhun önüne çıkan tüm dükkanlar, kiliseler yağmalanmıştı. Devletin kolluk kuvvetleri önceden haberdar oldukları halde herhangi bir müdahalede bulunmadan olayları izlemekle yetindiler. Olayların bilançosu çok ağır oldu. 7 eylülde İstanbul’da sıkıyönetim ilan edildiğinde, hasar çok ağırdı. Mahkeme kayıtlarına dayanılarak verilen bilgilere göre 4.217 ev, aralarında 21 fabrikanın bulunduğu 1.004 işyeri, 73 kilise, 1 sinagog, 2 manastır, 26 azınlık okulu, 5 spor kulübü, 2 mezarlık tahrip edilmişti. Saldırılar sırasında tecavüz olayları da yaşanmıştı. İzmir’de ise 14 ev, 6 dükkan, 1 pansiyon, yunan konsolosluğu, Katolik kilisesi, fuardaki yunan pavyonu ve İngiliz kültür evi tahrip edildi. Dönemin İzmir gazeteleri 7 kişinin ağır, 50 kişinin hafif yaralı olduğunu yazıyordu. Yaşadığımız ülkenin tarihi buna benzer nice kanlı örneklerle dolu, devlet Osmanlıdan devraldığı katliamcı ve entrikacı geleneğini bugünde sürdürmektedir. Geçen hafta Ayvacık’ın Küçükkuyu beldesinde olduğu gibi. İçinden geçtiğimiz dönemde de militarist statükocu siyasi yapı, milliyetçi rüzgarını körükleyerek, halklar arasında nifak tohumlarının filizlenip boy vermesine çaba gösteriyor” dedi.
Paylaş