“Dünyanın gözü Çanakkale’de olacak”

 

 

ÇASİAD, bu yıl üçüncüsünü gerçekleştirdiği `ÇASİAD ile Gündem` toplantısında konuk olarak Vali Ahmet Çınar`ı ağırladı. Çanakkale’nin ihtiyaç ve sorunlarına çözümler üretmek amacıyla yoğun çaba sarf eden Vali Ahmet Çınar, ÇASİAD üyelerine Çanakkale ile ilgili çalışmaları ve projeleri aktardı. Akol Otel`de düzenlenen toplantının açılış konuşmasını yapan ÇASİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Akarsu; "ÇASİAD Çanakkale için her türlü olumlu gelişimin lokomotifi veya destekçisi olarak daima ileriye dönük çalışmalarını sürdürmektedir. Göreve geldiğimiz günden bugüne her zaman Çanakkale`nin yararına olan tüm çalışmaların ve projelerin koşulsuz destekçisi olduk. Bu süreçte tüm siyasi görüşlere eşit mesafede yaklaştık. ÇASİAD olarak önceliğimiz kentin ekonomik ve kültürel kalkınması oldu. Tüm projelerimizde ortak akıl ve katılımcılık ilkesi hareketimizin yapı taşını oluşturdu" dedi. Akarsu, ÇASİAD`ın kentte yaptığı çalışmalar ve projeler hakkında da bilgiler verdi.

 

 

 

Rusya`nın Türkiye ilgisi

Çanakkale`de yapılan projelerin yanı sıra düzenlenecek olan fuarlar hakkında da bilgiler veren Vali Ahmet Çınar; Rusya`nın Türkiye ile ticaret hacmini 2020 yılında 100 milyar dolara çıkarma hedefinin olduğunu söyledi. Vali Çınar; "Rusya son derece stratejiyi iyi bilen farklı bir ülke. Rusya`nın Türkiye`ye ticari anlamda yönelişleri var. Talep hacminin yükseltilmesine yönelik ciddi girişimleri var. Mevcut olan 32 milyar dolarlık Rusya ile aramızdaki ticaret hacminin 2020 yılında 100 milyar dolara çıkarma hedefi koyduklarını beyan ettiler. Bölgemizin de tarım alanında özellikle çok belirgin üretim ve kalitesi açısından önemli olmasından dolayı sıkı bir ticari ilişkiye girebileceklerini beyan ettiler. Açıkçası hem kardeş şehir ilişkilerini geliştirmek suretiyle hem meslek örgütlerini buluşturmak suretiyle hem de toplamda ticaret hacmimizi Çanakkale ile ilgili olarak geliştirme yönünde taleplerini ilettiler. Konuk ülke adı altında Rusya`yı buraya davet edebiliriz. Bu şekilde gelişecek olan ilişkiler doğrudan ticaretimizin Rusya`ya yapılabileceği bir ortam oluşturabilir" diye konuştu.

 

"Gelibolu Yarımadası ile ilgili olarak Tarihi Alan Başkanlığı kuruldu" diyen Vali Ahmet Çınar; "Bu alan başkanlığı kendi özerk yapısı ve bütçesi olan kendi uzman kadrosu olan bir kuruluş. 100. yıl için ajans görevini bu başkanlık yürütecek. Çünkü kanunla kurulan bu yapının bürokrasiyi hızlı aşabilme, kendi başına hareket edebilme kabiliyetine sahip. Bu da iyi oldu. Geç kaldık ama bence kaybettiğimiz bir şey yok. 100. yıl tabii ki çok önemli. Bütün dünyanın bir gözü de bizde olacak. Ancak, bu yıl içerisinde halkın tatmin olabileceği görsel etkinlikler rahatlıkla yapılabilecek. Ama 100. yıl dolayısıyla şehrimizin kazanması gereken asıl konu bir bütçe ayrılması ve bu bütçeyle de bu şehre bir takım yatırımların yapılması. Bu şehir için 100. yıl vesilesiyle bütçe her durumda ayrılacak. Ayrılan bütçe bu şehre harcanacak. 100. yıl için koordinasyon merkezi açtık. Herkese çağrı yaptık ve proje getirin dedik. Proje anlamında üniversitedeki akademisyenlerden de destek alıyoruz" şeklinde konuştu.

 

Yurtiçi ve yurt dışında Çanakkale`nin tanıtımının yapılacağı fuarlara hazırlıklı olarak gidilmesi gerektiğine dikkat çeken Vali Çınar; "Memleketimizde sistemin yarattığı bir algı var. Bu da her şeyin devletten beklenmesi. Burada da her şeyin Vali`den beklenmesi. Vali her şeyi bilmez. Her şeyi bilen bir insan yok. Vali her şeyi yapamaz. Yine böyle bir insan yok. Fuarların çok gündeme geliyor. Fuarların bir kısmını ben yasakladım. Çünkü, bir yere gitmek bazen gitmemekten daha kötü. Çünkü fuar gibi organizasyonlara hazır gitmeniz gerekiyor. Bu organizasyon ve sanat işi buna da hazır olamıyoruz. Bir sürü fuarlara gidiliyor böyle mi gidilir diye eleştiriler geliyordu. Haklısınız. Buyurun beraber gidelim. Siz bize destek olun. Nasıl gideceğimize yön verin. Burada problem çıkıyor. Bakanlıkların desteğini almak suretiyle alan başkanlığı bünyesinde bunları yapmak lazım. Programlarımız yine paket olacak. Elbette devletin imkanlarından faydalanalım. Ama oraya gidince ne yapacağımız konusunda sorun var. Materyal bile bu işin küçük bir parçası. Yıllar önce Dubai de bir fuara katıldım. Çok kötüydü. Çünkü ne sergileniş biçimi ne de materyal ve ne de çalışan insanların kıyafeti bile bir iştir. Buna bile dikkat edilmemiş. O yüzden bazen gitmemek daha iyi diye bunun için söylüyorum. Çok seçelim, hedef koyalım ama iyi hazırlanarak gidelim" diye konuştu.

 

Küçükkuyu virajlarına tünel projesi

Küçükkuyu beldesinde en önemli sıkıntı olan virajlara çözüm bulmak amacıyla tünel projesi yapıldığını kaydeden Vali Çınar; "Bundan 10 yıl öncesine kadar bölünmüş yol kilometre olarak 14 kilometre idi. Şu an 275 kilometre. Bursa, İzmir ve İstanbul arasındaki yol ağları açıldı. Tamamlanmak üzere bu yılın sonuna kadar önemli oranda bitecek. Ama tamamen bitmiyor. Bu yollar içerisinde en sıkıntılı bölgemiz Küçükkuyu istikametindeki virajlar. Orada da tünel projesi var. 2016 yılının sonunda da bitebilir. Tünel Projesi yapıldığında tamamen şehrimiz bütün yönlere sağlam bir nefes alabilecek" dedi.

 

Lapseki`ye yeni havaalanı

Lapseki ilçesi istikametinde yeni bir havaalanı yapılmasına yönelik proje olduğuna dikkat çeken Vali Çınar; "Havaalanı mevzusu var. Şehrin içinde olmasının bazı sıkıntıları da var ama orta ölçekli uçakların inebileceği bir seviyeye yükseltildi. Fakat yeni çevre düzeni planında Lapseki istikametinde yeni bir havaalanı yapılmasına yönelik gelecek dönemler için bir proje de var. Bunların hepsi zaman içerisinde olur" ifadelerini kullandı.

 

Hükümet yetkililerinin 2023 hedefleri arasında yer alan Boğaz Köprüsü`nün temellerinin 2015 yılında atılabileceğini beyan ettiğini anımsatan Vali Çınar şu şekilde konuştu: "Boğaz Köprüsü Projesi`nin 2015 yılında temelleri atılabilir şeklinde beyanları var hükümetimizin. Koordinatlar ve buna bağlı çalışmalar tamamlanma aşamasına gelmiş. O köprü yapıldığında zaten şehrin yoğunluğu olumlu olumsuz kaderi de ciddi derecede etkilenecek. O zaman GESTAŞ firmasına az iş düşecek. Hacim anlamında belki güç kaybedecek ama önemli olan toplam paydada en yüksek olan memleket ve millet için elde edilmesidir."